Sultanahmet camiinde bir sabah namazı sırasında Mevlana hazretleri görünür. Görenler hayrete düşer. İnsanlar namaz sonrasında etrafında toplaşırken bir yandan da kendi aralarında konuşup dururlar. Olayı duyanlar akın akın gelip camiye doluşur. Daha öğle vakti olmadan cami çevresi onbinlerce insandan oluşan bir mahşer yerine döner. Kendi halinde outurup mırıldanan Mevlana hazretlerine kimse cesaret edip de bir şey soramaz.Sonunda biri çıkar, hürmetle Mevlana’nın elini öper. “Efendim” der, “Hoşgeldiniz”. Hepimiz sizin için geldik.Mevlana hayretle, “Neden geldiniz ki?” diye sorar.Kişi: “Siz demiştiniz ya, ne olursan ol yine gel!”Mevlana cevaben: “Evet, ben birçok beden görüyorum ama, ruhlar neden yok?”
Birçok kavramın içini boşalttığımız gibi Mevlana’nın sözünü de değiştirdik. İşimize – kolayımıza geldiği biçimde…O gel dedi, biz yürüyerek, otobüsle, uçakla, takım elbiseyle, parfümle, marka ayakkabıyla, çok işlevli cep telefonuyla gittik. Eh, tüm hayatımızı MADDEye göre planladık ya! GEL deyince sadece mekan değiştirme olarak anladık.”Ne olursan ol gel!” sözüne bakıp, olduğumuz gibi gittik. Faziciliği, zinayı, dedikoduyu, gıybeti, yalanı, iftirayı iç cebimize, banka kasamıza koyduk. Çünkü döndüğümüz zaman yine ihtiyacımız olacak.ÖYLECE GELDİK İŞTE, OLDUĞUMUZ GİBİ!Mevlana turistlere gösteri yapıp dolar toplamak için mi DÖNMÜŞTÜ? Yoksa ALLAH AŞKIna mı?Olduğumuz gibi gittik Mevlana’ya. Oysa o, Allah aşkına kapılmıştıbir kere. Allah ise gel derken günahları, suçları, isyanları bırakmamızı istiyordu.NEFSİNİN YANINDAN, ŞEYTANIN YANINDAN AYRIL, BANA GEL!Biz ise nefis ve şeytanın vesveselerini çağdaşlık adına, ticaret adına, ekmek parası adına, eğlence adına, delikanlılık, yiğitlik adına sahiplendik, koruduk.Ve öylece gittik!O meşhur sözün hoşgörüsünü kendimize bahane kılıp içkiyi, kumarı, fuhuş, zinayı sahiplendik. “Benim kalbim temiz!” diye bir de bahane uydurduk. “Ben iyi bir insanım, insanlara iyilik yapıyorum!” dedik.Tamamen maddeye odaklanmış hayatımızda nefsimizin hoşuna gidenleri kutsayıp geldik.ACABA DOĞRU MU GELDİK?…
yorumlar
Ne yapip gelelim, uzerimizdeki mal varligini tekke ve zaviyelere devredip mi gelelim..Ataturk gibi buyuk devlet adaminin yaptiklarini inkar edip, aklimizi da teslim edip mi gelelim..
Atatürk gibi büyük devlet adamının yaptıklarını inkar etmiyoruz ki! Siz sadece bir kısmına sansür uygulamışsınız kendi dünyanızda. Aklınızı nereye teslim etmişseniz, oranın söylencelerine takılıp kalmışsınız.
mevlana, sadece “kim olursan ol gel” dememiş, “nasıl gelirsen gel” de demiştir. ulaşacağın yer aynı, o da onu söylüyor.
Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür seda, İslamın sadası olacaktır.
Şeytanın cennetten kovulma ve lanetlenme nedeni Allah’ı inkar etmesi değildi. Allah’ın koyduğu hükme karşı gelip, kendi aklına göre nefsine uygun geleni seçmesiydi.Yaşadığımız zamanda “biz de müslümanız” diyen birçok insan Allah’ın ayetleriyle alay ediyor. Allah’ın koyduğu hükümleri “çağdışı” diye kaldırıp bazı insanların koyduğu hükümleri kabul ediyor.Allah’a kulluk etmeyi bırakıp, yücelttikleri insanlara itaat ediyor.Çağdaşlığı bahane edip Allah’ın hükümlerine burun kıvıran müslümanlara soruyorum, zamanları ve çağları yaratan, zamandan ve mekandan münezzeh olan değil miydi sizin rabbiniz?
Hoca camii den kacmis Hafif ahalisine sesleniyor..
bi sakal bi cüppe iki dua, gelsin paralar
şeytanın cennetten kovulma sebebi ile hz. ademin kovulma sebebi aynı olmadığı gibi cennete girme sebepleride aynı olmayacak. ki şeytan zaten giremeyecek. elmalarla armutlara dikkat.artı herneyi bahane ederse etsin allahın hükümleriyle dalga geçende, alay edende, yücelttikleri insanlara itaat edende hesabını allaha verecek, müslüman gibi yaşayıp müslüman gibi vefat edende. elmalarla armutlar.Çağdaşlığı bahane edip Allah’ın hükümlerine burun kıvıran müslümanlara ben artık sormuyorum, cehennemin dibine kadar yolları var. zaten bölelerinin şirk koşmadan ölme ihtimali bana nedense düşükmüş gibi geliyor.
“Ne olursan ol gel”denmiş ve bi şekilde ne olduğuna bakmadan gelinmiş gerisi sonradan gelir diye düşünülmüş heralde,ayrıca yazıda tam olarak neden şikayet edildiğinide anlamadım.sistemin inanç üzerinde ki etkisindenmi?
İşin özü niyettedir. Ne yazık ki çoğu insan art niyetli, peşin hükümlü ve ön yargılı davranmaktan çekinmiyor. Bunun örneklerini her zaman her yerde görebiliriz.Mevlana’nın çağdaşları, onun Şems ile bir araya gelmesinden hemen kötü anlam çıkarmış, onu eşcinsellikle itham etmişlerdir. Bu çirkin iftira bugün bile sahipleniliyor. İnsanların kişilik bozuklukları işte böyle durumlarda ortaya çıkıyor. Mevlana ile Şems’in dostluğunu iki erkeğin bir araya gelmesi diye nitelendirmişlerdir. Toplumu dikkatli gözlemlediğim için dedikodu, iftira, gıybet ve kıskançlığın günümüzde de çok yaygın olduğunu özellikle belirtebilirim.İşte, insanlar bu kirli davranışlarını haklı görüyor ve terketmeyi düşünmüyorsa GELemiyorlar demektir.Nefislerinin kirli isteklerine göre yaşayanların samimiyetlerine inanabilir misiniz?
Yukarıda yorum yazan bazı arkadaşlar gibi, art niyetli, alaycı ve küçümseyici insanlara her yerde rastlayabilirsiniz.Kemanla Michael Jackson şarkısı çalınır mı, o insanları tanıyın bakalım!…
Pardon, link burada kalmış:http://www.facebook.com/video/video.php?v=172815666071278&oid=128571101902&comments