Milliyet’in televizyonlarda yayınlanan son reklamlarını seyrettiniz mi bilemiyorum ama içlerinden biri benim dikkatimi çekti. Dikkatimi çeken ve sinirlerimi hoplatan, Taha Akyol’un oynadığı bölümde, bira içen bir öğrencinin yediği sopaya atfen “Hiçkimse kimsenin yaşam tarzına karışamaz…” demesi. Diyeceksiniz ki niye:Hergün başörtülüleri aşağılayan, dindar müslümanı karalayan haberleri yazıp başörtülülerin sokağa bile çıkamıyacağını yazan bir gazetenin “bira içenin dayak yemesinden” kalkınarak özgürlük hamisi kesilmesi, ne bileyim söyleyecek daha başka bir şey var mı ki?
yorumlar
aynı şey her yerde yok mu ? eğitimden dem vuran tv kanalları ki bunlar milliyet vb gazetelerin içinde olduğu basın holdingine ait olan kanallar, seviyesizlik eğitimsizlik örneği andavallaştırıcı bir sürü programı sunmuyor yayınlamıyor ve bize halk bunu istiyor diye gazlamıyor mu ? ne bekleyebilirsiniz ki bunlardan…çizgilerinde bir davranış şaşılacak bir şey yok bence !
ne kadar herşeyin cılkının çıktığı, tüm değerlerin içlerinin boşaltılıp “herşey güçlü olan içindir, gücü olan herşeyi evirip çevirip istediği şekilde, kendi keyfine/faydasına göre kullanabilir” mantığının yerleştiği bir dönemdeyiz..doğru-yanlış kavramları tabii ki bazı konularda kişiden kişiye değişebilir ama peki özgürlük nedir? sınırı neresidir? yaşam tarzı deyip şekillendirilen şeye gerçekten hiç bir koşulda müdahale edilemez mi? gibi konular da mı kişiden kişiye farklılık gösterecek? e, o zaman toplum hayatını düzenleyen hukuk ve ona bağlı sistemler niye var?insan, inandığı dinin gereklerini yerine getirmekte tabii ki serbesttir ama hukuka göre -tabii hukukun kitabı anayasa ve diğerleri hukuka uygun halde midir? detayına çok doğru bir soru olmakla birlikte burada girmiyorum- bunun koşulları vardır; dinini yaşayabilirsin ama kimseyi yaşamak zorunda bırakamazsın, oruç tutabilirsin ama kimseye orucu dayatamazsın, başörtüsü kullanıyor olabilirsin ama devlet makamlarında başörtüsü yasaklanmışsa yasağa uymak durumundasın yada diğer yandan içki içebilirsin, zilzurna sarhoş dahi olabilirsin ama bu şekilde kimseyi rahatsız edemezsin, geceyarısı sokakta nağra atamaz, sokağa pisleyemez, aynı sokağı kullanan insanlara sataşamazsın, vs..bu ve benzeri “kendini bilme” pratiği kişinin eğitimle ve ikinci olarakta hayat tecrübesiye (akılla) edinebileceği bir denge durumudur.eğer bir ülkenin hukuk sistemi adil ve düzgün çalışır vaziyette ise uymayanların topluma zararı asgaride tutulabilir, tersi durumda ise güçlünün istediğini yapması, haksızlık, bilinçsizlik, eğitimsizlik bulaşıcı ve zincirleme olarak yayılır.
buna ne diyorsunuz merak ettim doğrusu
huriki: Ben, Hürriyet’e de Milliyet’e de inanmayı çoktan bıraktım zaten… Hem iyi de kendini bilmez bazı insanlar bunu yaptı diye, tüm inancını yaşamaya çalışanlar çarşaflı mı demek oluyor? Her başörtüsü takan insan bikinili mi dövüyor? Yapmayın Allah aşkına, o zaman bikinililerden biri bir ahlaksızlık yapıp bir yerde bir haltlar karıştırdı diye, tüm bikinililer porno starıdır mı diyeceğiz yani?Haber böyle diyor… Dediğim gibi ben zaten inanmıyorum Hürriyet’e de, bu yoruma inananlar ve haklı görenler de kategorisazyona hazırlansınlar… Yakında birileri de bikinilileri tek tip insanlar olarak görür ve işte bikinililerin alayı böyledir diyebilir…
Gazeteden beklenen tarafsız olmasıdır.Üniversite kapısında başları zorla açtırılan dini bütün kızları da, subay oğlunun mezuniyet törenine katılamayan anneleri de gösterip, bizce kimse kimsenin kıyafetine karışmamalı diyebilselerdi hak verebilirdim.Şu haliyle ortaya dökülen şey yıllardır sürdüregeldikleri “Biz tuttuğumuz için bizim tuttuğumuz taraf haklıdır” önermesinden öte değil.Devam et milliyet, milletin maksimum kandırılma sınırı henüz aşılmış değil.
Sayın Huriki bir yazıyı Hürriyetten alıntı yapmışsın ama Sen inanıyor musun bu yazının aslına. Ortalık asıllı asılsız haber yayınlayanlar ile dolu. Bir korku bir telaş var, neden acaba?….
şöyle birşey var:Bikiniyle Haşema Karşı Karşıya Gelmemelidir, Mehmet Barlashaberi sapıtıyorlar, başka bir olay yok.
Bir gazete sadece olayı bize servis etmelidir. Üstüne tuz biber katmamalıdır.Sen haberi ver ben yorumu yaparım canım. Sen hem haber verip hem yorum yaparsan ben haber doğruluğuna neden inanayım?
bunu ben şöyle yorumluyorum. bu ülkede tesettürde olmayanlar tesettüre saldırır diye bi fikir var. sadece bunun aksi de oluyor diye koydum linki. buna inanmayabilirsiniz ancak bu tip olayların yaşandığını da inkar edemezsiniz. işin aslı yazıda bu olayın yorumlanma şeklini ben de tasvip etmiyorum. genellemeler çok tehlikeli bu konularda.