İstanbul günlerdir sislerin arkasına saklanıyor,belkide bizim güzelliğini ve büyüsünü bozduğumuz bu şehir kendisini böyle kamufule ediyor.Sabahın yorgunluğunu üzerinden atıp hava kararınca hafif bir pus kaplıyor sokaklarını.Gökyüzündeki parlak yıldızlar bile sise yenik düşüyor.Sadece gözlerin gördükleri kapanıyor bu örtüde.Biz inatla bozmaya devam ediyoruz bu eşsiz şehri.Tarihindeki nice güzelliği hiçe sayarak yapıyoruz.Boğazın incisi artık kocabir varoşa döndü.Heryere yatığımız beton yığınlarıyla.Laleler ektik sağa sola ,halbuki yıllar oldu lale devri biteli İSTANBULDA.Şarkılar ,şiirler yazıldı uğruna.Hepsi kaldı artık anılarda.Bir barın duvarında,saaflardaki kitaplarda.”İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” dedi Orhan Veli,şimdi kulakların duyduğu tekses bu güzel şehrin çığlıkları ve haykıran feryatları.Bu sis yetmez bukadar rezilliği kapamaya
yorumlar
1 şehrin içinde yaşayan insanlar güzel huylu olmadıktan sonra şehrin kendisi nasıl güzel olsunki. istanbulda yaşayanların çoğunun içi çürümüş, şehir çürümüş çokmu. misal izmitte geçen 1 kaç gün sislerin, pusların içindeydi amma velakin daha 1 güzeldi. tabii 1de bakış açısı kısmısı var, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.
“Oguz Kagan V22 DİYOR Kİ, (08 Kasım 2010 13:02)istanbulda yaşayanların çoğunun içi çürümüş, şehir çürümüş çokmu”Bu kadar kompleksli biri gormedim..
aynalara küsmeseydin hergün görürdün samara.
Ruyalar gercek olsa sana guller verirdim..Istanbulda yasamayan biri Istanbul hakkinda yorum yapiyor, hah hayyyt..
alacak kabiliyetin olsa sana biraz akıl verirdim.kuyunun dibinde yaşamıyorum ama hakkında bırak yorum yapmayı ahkam bile kesiyorum samara. takıntıların zekanı köreltmiş, kafan hala basmıyo, kasma boşuna.
Ne takintisi, her gun ayni yorumlari yapan ben miyim, yoksa sen mi..Senin aklin var mi ki, akil verecek..Var olani inkarla geciyor hayatin..Hafifci hoca efendi..