Bugün yayınlanan AB ilerleme raporunda Türkiye’de yaşayan 2 milyon Roman vatandaşın haklarına da yer verilmiş.Roman vatandaşlarımızı bilirsiniz. Ellerine geçirdikleri her müzik aletini çalan bu esmer tenli, neşeli ve herdaim müziğin içinde yaşayan kardeşlerimiz. ”Urfa’da Oxford vardı da okumadık mı?” diyen İbo gibi, onların da ”konservatuara aldınız da gitmedik mi?” deme hakları vardır. Doğuştan müziğin içinde olan bu kardeşlerimiz dinledikleri her müzik parçasını ellerindeki aletle hemen çalabilmektedirler, böyle bir müzik kulağı acaba kaç sanatçımızda var? Birer Darbuka, klarnet, keman, kanun virtüözü olan bu kardeşler ülkemizdeki tüm orkestraların vazgeçilmezleri arasında. Nedense kıymetleri bilinmiyor. Mozart evindeki piyanoyu çalmaya 3-5 yaşında başlar, sonra da besteler yapmaya, notalar yazmaya, 36 yaşında öldüğü zaman ardında bıraktığı yüzlerce eser ile 250 yıl sonra bile dinlenebilmekte.Her Roman vatandaşımız birer Mozart olabilir, yeterki istenilsin, bu yetenekler müzikte hakettikleri yere gelsin. Assolist bilmemkaç YTL alırken bu kardeşler kuru etmeğe talim etmesin.
yorumlar
romanların durumlarının düzeltilmesi iyidir. buna katılıyorum ama..her Roman’ın virtüöz olması ve şu mozart örneğindeki uçuşa geçişin olaya abartı katmış.geri kalanına katılıyorum.
Benim Bulgaristan Türkü (aynı zamanda Roman) bir tanıdığım çocuk var, henüz 20 yaşında ve inanılmaz bir klarinet virtüözü. Haksızlık her konuda ve dünyanın her yerinde var, Petek Cincöz gibileri paraya para demezken gerçek bir müzisyenin Almanya’da Alman zabıtalardan kaça kaça müzik yapması tabii ki haksızlık da ben şunu anlamadım, AB şimdi de Roman vatandaşlarımızı konservatuvara yollamamızı mı şart koşuyormuş? Hey Allahım, hergün yeni bir icat çıkaracaklar, bizi almayacaklar aralarına ya, bahane lazım…
çok önceleri bir belgesel seyretmiştim ntv de makedonya nın şutka kasabası sakinleriyle ilgiliydi…aklımda kalan bir kaç simge yazayım:)atlar,kazlar,boks,takım elbise,tuhaf icatlar,dans,müzik hemde türk müziği(adamlar gözleri gibi bakıyorlar kasetlere )rahat,gamsız,boşvermiş,mutlu, sürekli gülen suratlar he bide ”şampiyon”;şampiyonluk yarışları:)keşke, hepimizin içinde bir roman olsa; daha çekilir olurdu yaşamak…
he! bu arada şutka, makedonya da hayali bir kasaba imiş:)
eger onların hepsi konservatuara girseydi işsiz kalırdık doustan herseye yetenekliler cünkü
Bir rivayete göre de AB ilerleme raporunca, osuruğun3 oktavın üzerine çıkarılması için tez elden çalışmalara başlanmış. Yurdun çeşitli bölgelerine osur-ölçer istasyonları kurulmuş.Verilere göre Bülent abla üç oktavın altındaki ‘pırt’ıyla sınıfta kalmış. Pırt-ı Bülent’e buradan ulaşabilirsiniz.AB ilerleme raporunun bir sonraki adımı ise osurukla mum yakmak olacakmış. Örnek olarak da bunu göstermişler.
her ne kadar beğenilmesede, bu tip yaptırımlara- kanunlara ihtiyaç var, güzel kardeşim. uygulamadada birşeyler değişim gösterse daha iyi olurdu.birisi dürtmeden adımlayamıyoruz malesefaslında bizimde geçerli sebeplerimiz var ama gireceksen ab ye dürtülecen abicim dürtülecen…