dün gece romanın yeni bölümüne başladım. oradan beğendiğim cümleyi geçeyim istedim sana sevgili günlük.”Saat şimdi 03:18. Sabah olacak bir buçuk iki saat sonra. Gök yavaşça süt maviye dönecek. Pencere önüne geliyorum. Sokak. Uzayıp giden yorgun bir kol gibi. Melek’in geceleri uyurken yataktan sarkan kolu sanki. Saçları dağılırdı gerdanına, yüzüne. Parkta boş salıncaklar. Kumların üzerinde ay çekirdeği kabukları. Evlerin kimilerinde hala garip bir ışık. Yapış yapış sıcak serinlemiş birazcık. Kimbilir şimdi kaç çift sevişiyor, kaç kişi yalnız başına içiyor bir yerlerde, deniz kıyılarında kimbilir kaç kişi, kaç kişi lüks bir semtte sabahlıyor, gecekondularda kaç kişi uykuda, vapurları, trenleri, şehri sabahlara hazırlayanlar. Müzisyenler evlerine dönüyorlardır, köfteciler, pilavcılar, büfeciler, yorgun yüzleriyle uykudalar, kaç kişinin uykusu kaçıyor şu saatlerde, kaç kişi örtündüğü pikeye sarılıp yatar, yastığının altına kolunu sokup uyuyanlar, çoraplarını çıkarmayınca kötü rüya göreceğini düşününler, bir evde yatıya misafir kalıp yerini yadırgayanlar, esnerken başka şeyler düşünüp esneyişini bozanlar, sonra da takılıp sabaha kadar esneyenler, uyanıp kulaklarını takarak müzik dinleyenler, mesaj gelmiş mi diye kalkıp telefona bakanlar, tedirgin parmaklarıyla yastık altındaki silahı , ya da parayı kontrol edenler, acıkıp bu saatleri mutfakta geçirenler, sivrisineklerin sesiyle boğuşanlar, bütünleme sınavlarına çalışanlar, uyumayanlar yani. Hiç uyuyamayanlar. Benim gibiler.”
yorumlar
böyle aynaları seviyorum, sadece ben görmüyor muşum demek ki…
ama kısa olmasın bu kadar,insan uzuun uzuun okumak istiyor 🙂
Kısa daha kısa olsa veya mümkünse hiç olmasa… Sevmedim. TRT1 dizileri tadı var veya Müşfik Kenter sesiyle (şöyle sigaradan çatal çatal falan)seslendirilen bişey girizgahı gibi olmuş da olmamış. Bilemiyorum yani içim ezildi hakkaten. Yalnız site ahalisi birtakım hatun kişiler arasında pirim yapar bi müddet yok satarsınız Bende deri değiştiren engerek etkisi yaptınız o ayrı.
Trt 1 dizileri iyidir yalnız (En iyilerinden biri için bakınız Yeditepe İstanbul). Müşfik Kenter de en baba adamlardan birisidir. Bana göre tabii. Hatun kişilere prim yapmak içinse tek satır yazmadım şimdiye dek.Beğenmemek hakkınız her zaman var tabii.Fakat beğenmediğiniz yerleri ve neden beğenmediğinizi de yazsaydınız en azından bende güzel bir etki bırakırdınız.
Sıradanlık en büyük günahtır edebi bir metin için. Sıradışı olmaya çalışma çabası da öyle. Yazın sanatı bu ikisinin ortasındaki ince çizgide yer alır. (ıyyy ben de son derece sıçık konuştum ne var ki başka türlü nasıl ifade edeceğimi de bilemedim) Şimdi şu Meleğin yataktansarkankolu – sokak benzeşmesinden ve hatta gerdandaki dağınık saçlarıyla uyuyabilen Melekten bütünüyle hoşlanmadım. Bu bölüm bir romanda kaynar gider de burda yedirememişsiniz. Ayrıca çizdiğiniz resim son derece sıradan hiçbirşey ifade etmiyor. Şöyle söyleyeyim TRT1 dizilerine haksızlık etmişim. Daha çok vapur iskelelerinde 10-20 milyon TL arası satılan yağlıboya tablolara eşdeğer bir çalışma olmuş.
Tebrikler. Aklima iki sey geldi:Sanki bir deprem olacak mis gibi yazmissin.Ustelik ismini “Ezilmis leylekler” okumaktan kendimi alamiyorum. Bana “cig insan ” gozuyle bakmazsin umarim.
cinsellik eksik, belki ondan haz etmemişsinizdir.cinsellik şart, bir de araba kovalama sahnesi.