Sağ gözden sol göze fayda olmadığını büyüklerimizden ve atalarımızdan sözel olarak duymakla birlikte bunu acı deneyimlerle yaşayarak öğrenmek zor olsa gerek. Aynı anadan babadan doğma dört kardeş, hepsi evli çocuklu ve maddi durumları standartların üzerinde. Kardeşlerden birisinin evliliği bozulur ve maddi sıkıntıya düşer. Diğer kardeşler tarafından maddi ve manevi olarak zarar görmüş kardeşe yardım vaatlerinde bulunulur. Başlarını sokacakları bir ev ve üniversitede okuyan kızının okul masrafları karşılanıp destek görecektir. Sıra icraata geldiğinde evlenirsen evde başkasının da hakkı olur, kızının üzerine alırsak o da evlendiğinde damat belki el koyar gibi bahanelerle ev olayını kapattıkları gibi maddi olaraktan birkaç kez cüzi yardım ile(bir pazar parası kadar) kendilerini rahatlatıp sahneden çekildiler. Bu gönderilen paraya da mallarımızın zekâtı dediler.(mallarının zekâtı on fakiri geçindirir)Canım arkadaşım bu olayı şaka yollu anlatırken, kimileri vergi kaçırır bizimkilerde zekât kaçırıyorlar derdi. Kızıyla hayat mücadelesi veren arkadaşım durumundan şikâyet etmediği gibi hep şükrederdi. Söylediği bir söz aklımdan hiç çıkmıyor. Biz bu dünyaya sınanmak için geldik Yüce Rabbim benim yuvamı dağıtmakla ve yoklukla kendisine isyan edip etmeyeceğimi sınıyor, kardeşlerime de varlık vererek ihtiyacı olanlara yardım edip etmeyeceğini sınıyor.