YONTEMBILIMSelamün Aleyküm,desem başım laiklikle derde girebilir.Acaba erkek olarak başıma turban taksamdagirebilir mi ?Hello,desem, el olu olurum, ayıp olur.Merhaba,Demek, doğru olmasa da orta bir yol olacak galiba…Evet, rahat ve rahat arkanıza yaslanın, arkadaşlar.Yazının başlığı ve başlığın altındaki yastığı hakkındadiyeceklerim var..Bizim üç tür yastığımız bulunuyor.Laiklik, lâ-dinî’lik ve lâ-ikrahe’lik.Lâ-dinilik belli.. bireyde ve toplumda dine dair hiçbir şeybırakmamak.Bu dayanak, devlet olarak eski Rusya da ve Çin de denendi..başarılı olunamadı.Çünkü dinsizlik diye bir şey yok..neden, dinsizlikte bir “din”dir de ondan.İster semavi eski dinler ister beşeri yeni dinler yani;nasyolanizm, kapitalizm ve sosyalizm “inanç” ileyaşayabilir de ondan. İnsan etse, inanç tırnak.O zaman eti tırnaktan ayırmayakalkışmaya ayırmamalı.. ama tırnağın öylerekorlar kitabına girsin diye uzatmanın anlamı yok.Lâ-ikrahelik’e gelince inanın bunu ben uydurmadım.Kitapta var: “Lâ- ikrahe fiddini” Dinde zorlama yok.İslami bir düzende “Herkes göğsünü gere gere ben ateistim”Diyebilir, diyebilmeli, diyebilecek ki bu ülkedeÜmmet-i davet ve icabet bir araya gelebilsin.Türkü ve türk olmayanı ülkülerini birleştirebilsinler..Müslüman ve müslümün olmayanı emellerini gerçekleştirebilsinler.Eğer “Herkes göğsünü gere gere ben müslümanım”Diyecek olursanız sonunda “Başörtüsü takacaksanArabistan’a git kardeşim” demek zorunda kalacaksın.Örneklerini görüyoruz.Laiklik’e gelince işte bu daha belli değil..Rengini belli etmediğinden çoğu zaman başınızı belayasokuyor hatta işkence odalarında helaya sokuyor..Demokrasi getireceğim diyor petrol için kan döküyor.Elbette bu sözüm, demokrasi, şura ve danışma dediğimiz“meşveret-i meşrua” karşı olduğum anlamına gelmez.Lâ-ikrahelik ve Meşveret, bizim idealimizdir.Sadece gelirsem, meramım bu sayfalara böyle yastıklar döşemek değildir.Herkesin ne şekil ve renk yastığa ihtiyacı varsa, bulur başının altına kor.Ama ben elinizi bir taşın altına sokmanızı isteyecem: YONTEMBİLİM.Bazı arkadaşlar ünlü olmasam da beni tanıdı.. sanırım.“Fakat ünden çok tanınmak benim işime geliyor.Dedim ya işim reklam.. içerikli bilgiyle, düz yazıyla, yazarlıkla fazla ilgim ve bilgim yok.YONTEMBILIM’imin öğrenilmesi, kullanması ve yararlandırmak için tanıtılmasından başka bir ereğim yok. Fakat bunun içinde yukarıda saydıklarım da şart..İşte bu çelişki benim garabetim.Gerçi herkes garib ve acib bir dünya..her bir kişi özgün ve özgü bir örüntü..bu örüntüler dünyasındagörüntüden bıkmış olanları arıyorum.Arayanları düşünüyor ve düşünenleri arıyorum.Ne demek istediğimi anlamak istersenizelbette osmanziya’yı “search” yapıp anıyacaksınız .Arşımla tanışmanın ardında “içeriksiz” bilgime erişirsenizsırrıma ulaşacak ve seyrime kavuşacaksınız.Bu ZORLU yoldan ondan öteye kendiniz gideceksiniz.Çünkü size herkes bunu söyler:Benim işim kapıya kadar, ötesi senin işin.(Bu yazının girişin bir kısmı ve bu kısmın BENZERİdaha önce Pilli’nin MERHABA bölümünde yazılmıştır.)İşte benim derdim bu!Meramım dilimi anlayacak birilerinibulup konuşmak.. yalnızlıktan kurtulmak.Sağlıcakla kalın.OSMANZİYANOT:Bu bir YÖNTEMBİLİMİ FORMÜLE DENEMESİDİR.İsim / Ad, analitik düzlemde bir nokta ile ifade edilir.Hadd / Uç, iki nokta bir hattı / çizgiyi ifade eder.Çizgi eş benzer ya da karşı başka bir çift noktadır.Had iki addan oluşan çizgidir. Noktaları bir bağ ile birleşir.Çizgi ise ya (/) ya da ( ) halinde TAKSİM edilen X parçasıdır.Ukde, iki hadden oluşan bir düğümdür. İki bağı vardır.Bir ukdeden dört nokta çıkar.Cümle, hadlerle ve ukdelerle kurulur.Tarif / tanımla; isim / ad cümlesidir.Terkib / tamlama; cümle parçasıdır.Haber / duyum; fiil / eylem cümlesidir.Hikaye / öykü; isim ve fiil cümlesidir.Mana; tasavvur, takdir, tasdik ve tatbik edilir.Lafz; harf ve kelimelerle kurulur.İfade / anlatım; söyleme eylemidir.İbare / belirtim; düşünme biçimidir.Muhteva / içerik; işaret ve delalet taşımaktır.Mukabele / karşılama; işaret haddidir.Mukayese / karşılaştırma; delalet haddidir.