İnce bir şerittir yol. İnsanı inceden inceye bir mekanda inceden inceye içe çeken duygudur yol.Bir teyp, bir kitap, yada gazete bu yolculuğun vazgeçilmezidir. Hele bir de telefon serbestse; bir yılan bin duvarla da geçer yol.İnsan yolda neler öğrenmez ki? Hele birde yalnızsa; dörde bölündüğünde sıfır yada bir kalanını veren koltukların pencere kenarı olduğunu, uzaktaki bir cismin yakındakine göre daha yavaş gider gibi göründüğü, blok haldeki derslerin kıymetini, ortası göçük dahi olsa bir kanepe yatağın eşsiz rahatlığı ve tabi ki sabrı öğrenir insan. Bitmemeye ahdetmiş gibi görünen yolların, ahdinin bozulacağı anı beklemenin sabrı. Birde istemeyi öğrenir insan, dergi, gazete gibi eşhasın, komşu koltuğun filelerinde sahibinin ihtiyacını tedarik ettikten sonra kimsesiz bırakılmasıyla içte istek uyandırarak ricaya zorlayan.Aslında yol insanın kendine olan vuslatı, hayata olan hicretidir.Hep istenen menzilin bekleme salonudur. Buna rağmen sıkıcıdır yol. Çünkü beklemek sıkıcıdır. Bağlanıyor, az sonra, üç saate varır, istersen kendine.Birde yazmayı öğrenir insan, bu satırlarla gelen.
yorumlar
bu yazıyı bundan yıllar evvellinde bir otobüsde kaleme almıştım yorumlarınızı büyük bir merak ve sabırla bekliyorum. teşekkürler…
yazının edebi boyutu benim gibi edebiyat özürlüsü için bile vasat. maksat şevkini kırmak değil ama edebi bir anlam taşıdığına inanıpta, çok seneler önce yazmış olduğun bu kısa yol hikayesini, güncelleme gereği uyandıracak kadar edebi bulmuyorum… ama sıradanda değil kesinlikle.birçok insan böyle bir zahmete bile girmez.
sözü “bir memleket gibidir gemi” aklıma geldi birden.Uslub benim hoşuma gitti.Kelimelerin yerleri ve teşbihlerde.
Yolculukları bu kadar değerli kılan kendi başımıza kalmamız mıdır? Yolculuklar sırasında gözümü uzaklara dikip düşücelere dalıp gittiğim çok olur.Hatta neredeyse tamamı böyle geçer yolculuğun.Bir hakikati daha keşfetmenin verdiği acı..Yolun sonunda vardığımız; kendimizdir.Hep “o” adamla karşılaşırız.Birazdan yine “canım insanlar”, yine sahte gülüşler ve gündelik çırpınışlar..Ve yazmak.Ah evet yazmak.
yorum yazan iki arkadaşa da teşekküler. daha güzelleri için gayret edeceğim. her bir düşünceniz bana bu yolda ışık tutacaktır.
(ajan züğürtün’den ajan züğürdün’e).bence gayet hoş bir yazıymış. mutlaka başka yazılarında vardır. yazdın belki haberim yok. dur diğer yazılarına bakiiim (bakayım) bari… 🙂
bak bari…