İznim bitti döndüm tatilden sonunda ve insanoğlu hayatının her evresinde yaşadığı yazılabilecek olayları tatilde daha fazla yaşıyor, her tatilden bir roman çıksa yeri var.Önce Gölyazı’ya uğradım, orada bir arkadaşım oturuyor bir kaç gün kafa dinlerim sonra tatil beldelerinin o kalabalık,uğursuz,densiz kucagına atlarım diye düşündüm.Gölyazı Bursa yakınlarında bir köy, Ulubat Gölü kıyısında yer alıyor ve mutlaka gidilmesini şiddetle tavsiye ederim.Buranın antik çağa dayanan bir geçmişi var o dönemki ismi Apolyont imiş ve bir dönemde Bizanslılara bağlı kalmış. Eski manastır, tapınaklar, nekrapol,kilise,kale gibi yerleriyle insanı bir köy ziyaretinde gibi değil de sanki arkeolojik bir gezideymiş gibi hissettiriyor.Birde meydanın ortasında kocaman bir ağlayan çınarvar ki sormayın,anlatamam görmek gerek.

İlk gün arkadaşımla sohbet ederim, ailesiyle tanışırım köy yemekleri yer, yer yatagında yan gelir yatarım diye heveslenmem , buranın kalıntılarını gezmemle son buldu, meğer tam bir tursitik yere düşmüşüm ben, millet dünyanın parasını dökerek geliyor böyle yerlere teşekkür ederim dostum bana buraları tattırdığın için, elimde olsa tüm tatilimi burada geçiririm ama serde arsızlık var, ille azda olsa içki,disko,plaj üçlüsünü yaşamam lazım.Bu köyde eskiden Rumlar yaşarmış sonradan Selanik’ten gelen Türkler yerleşmiş, pek bir misafirsever insanları, güleryüzlü, marifetli.Kadınlar şehirlerde biz de çalışmak istiyoruz, eve katkımız olmalı bizim neyimiz eksik diye mücadele ededursun buranın balıkçılarının çoğu kadın. Yaşlı,genç pek çok kadını balıkçılık yaparken görebilirsiniz bu da beni çok şaşırttı doğrusu.İlk gün tarihi yapılar, antik kalıntıları ve kadın balıkçıları görünce iyiki gelmişim dediğim köyde akşam sofrada yediğim balıktan sonra mayıştım köy kahvesine bile çıkamadım.İkinci gün uzaktan balıkçıları gördügüm Ulubat Gölünü yakından görmeye geldi sıra, kuşlar, gölün harika rengi, kayıklardaki kadın balıkçılar beni benden alıyor. Kıyıda pek çok balık lokantası da var göle kendimi kaptırmışken öğlen oldugunu farkedince hemen kıyıdaki küçük balık lokantarına ani giriş yapıyoruz ve sonrası köy kahvesi, kışın ortasında kocaman sobası yanan güzel bir kahve.Üç gün kaldım Gölyazı köyünde ama kafam takıldı burası tam bir turistik ve kafa dinlenebilecek bir yer ama kalacak yer yok. Acaba köylülerin aklına evlerinin bir odasını pansiyon olarak vermek aklına gelmiyor mu? Kalmak isteyen ziyaretçiler için en yakın yer Karacabey’miş . Üzüldüm doğrusu keşke burada konaklama yeri olsaydı. Üç günde doyamadım buraya ve tekrar gidecegime dair hem kendime hem arkadaşıma söz verdim.Bu arada bir dahaki gidişimde Ulubat Kuş Cenneti’nin de görmek istiyorum.