toplumumuzun kural denetleyiceleri hep ilgi çekici oldu.(tabii ki ben’ den bahsediyorum)yani, üniformaları vardı,birde silahları..çocukluğumdan falan bahsetmeyi deneyip, buradan genel bilince bir sıçrayış yapsam mı şeklinde bir plan yapmaya çalıştım fakat olmadı.çünkü hal-i hazırda anlatmak istemediğim anılarım var (samimiyetsizlik aslında.). ve bunların araya girmesi anlata-mamama sebep oluyor.
hakkında konuşmak istediğim şey ‘yeni polisler’.benden bir iki yaş küçük oldukları için, üniformalarının çocukluğumun acziyetine yaptığı derin etkilerin bütün tesirlerinden uzakta yorumlayabilirim onları.(tabi yazı onlardan bahsetmem gerektiği konusunda beni zorlamazsa).
şartlanmalarla dolu yılların ardından mezun oldukları okuldan halkın arasına bellerinde silahla karıştıklarında neler hissedebilecekleri hakkında hepimiz yorum yapabiliriz.sonuçta ‘genel kanı’ nın bu gençlerin gözlerindeki garip bir kendine güven(sizlik?)le direkt bir bağlantısı olabileceğini düşünüyorum.(ben.)mesaileri bittiğinde evlerine giderken görüyorum onları..sabahları, gün boyu çalıştıkları binaya giderken izleme fırsatım da oluyor bazen.görevleri esnasında, sivil halkın arasına karışıp -gizlice gözlerine bakıyorum.ve gördüğüm; bu şekilde yaşlanmaktan kesinlikle rahatsızlık duymadıkları.kendileri bilir tabii.ama bana garip geliyor.