1. ÖYKÜ: YAŞAMIN YANKISI (Görüş)
Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorken, oğlan bir taşa takılıp düşer. Canı yandığı için “ahhh” diye bağırır. İleride bir dağın tepesinden “ahhh” diye bir ses gelir ve çocuk şaşırır. Merak ederek “Sen kimsin?” diye bağırır, bu kez..Aldığı yanıt “Sen kimsin?” dir. Aldığı yanıta kızıp “Sen bir korkaksın” diye tekrar bağırınca, dağdan gelen ses “Sen bir korkaksın” olur.Çocuk babasına dönüp “Baba ne oluyor böyle?” diye sorar.“Oğlum” der adam, “Dinle ve öğren!” Ve dağa dönüp “Sana hayranım” diye bağırır..Gelen yanıt “Sana hayranım” olur..Baba tekrar bağırır , “Sen muhteşemsin!” Gelen yanıt ; “Sen muhteşemsin!” Çocuk çok şaşırır, ama hala ne olduğunu anlayamamıştır.. Babası açıklamasını yapar ; “İnsanlar buna Yankı derler, ama aslında bu Yaşamdır.. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol! Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy! İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren!”
”Yaşam bir tesadüf değildir, yaptıklarımızın aynada bir yansımasıdır!”
2. ÖYKÜ: DİLENCİ VE TURGENYEV (Verme)
Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkar.. Yolda bir dilenci kendisinden para ister.. Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bulamaz. Bunun üzerine kendisine uzatılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak: “Kusura bakma kardeşim sana verecek bir şeyim yok” der. Dilenci “Verdiniz ya efendim” diyerek, ekler: “Bana kardeşim dediniz ve ellerimi ısıttınız.”
KISSADAN HİSSE
“Ne ekersen onu biçersin” diyen bir bilgelik sözü vardır..Fiziki anlamıyla arpa ekersen arpa biçersin..Ruhsal anlamı ile ise, görülemeyen ama hissedilen şeyler de ekebilirsin..Öncelikle kendinden başlamak üzere, tüm varoluşa sevgi ekebilir, varolan her şeyi sevebilirsin..Kendini sevdiğinde ışığını yakarsın..kendini sevdiğinde sendeki sevgi ışığını çevrene de yaymaya başlarsın..Işığını taşırsın..Işıklı olduğunda ve ışığını yaydığında sen karanlıkta olabilir misin hiç!..Olmazsın..Yaydığın ışık ve senin ışığınla ışık yaymaya başlayanların ışığı, senin hep aydınlıkta olmanı sağlar..Yani yaydığın ışık sana geri dönmektedir aynı zamanda..Dilenciye kardeşim diyen ve onun elini eliyle ısıtan Turgenyev’in, bişeyinin olmadığını sandığı anda, aldığı şey “verdiniz ya efendim, bana kardeşim dediniz ve ellerimi ısıttınız” sözü ile, aslında ne kadar zengin olduğunun farkına varmasını sağlayan, “hediye söz” değil midir? Gülümsediğimizde bize gülümsenmesi aynadaki yansımamız değildir de nedir?
Sözün özü; ”Yaşam bir tesadüf değildir, yaptıklarımızın aynada bir yansımasıdır!”Ve yaşam, ister fiziksel olsun, ister ruhsal ektiklerimizi biçtiğimiz evimizdir..
Ne dersiniz…