Ülkemizde ”Korku Kapanı” (Wrong Turn) olarak bilinen film serisi ilk olarak 2003 yılında sinema severlerin beğenisine sunulmuş. Yazının eleştirel bir yönü olduğundan spoiler uyarısı vererek yazıya devam ediyorum. Teen-Slasher (gençlerin katledildiği filmler) türünün sonu gelmeyen örneklerinden biri olan ”Wrong Turn”, klasik formüle uygun olarak gençlerin yanlış yerde yanlış zamanda bulunmalarından dolayı teker teker katledilmelerini anlatıyor. Tabii bu durumun izlenebilir olması ve hatta sevilmesi için yapılması gereken şeyler. Her ne kadar ”13. Cuma” (13th Friday), ”Cadılar Bayramı” (Halloween), ”Elm Sokağı Kabusu” (Nightmare on Elm Street), ”Teksas Katliamı” (Texas Chain Saw Massacre) gibi türün en eski ve kıdemli serileri yapılacak her şeyi yapmış olsalar da korku sineması izleyicisi bu durumu seviyor olmalı ki türdeş filmler günümüzde çekilmeye ve hatta seri haline gelmeye devam ediyor.Bu kadar klişeleşmiş bir türden film çekilirken yapılması gerekenler arasında herhalde en başta ‘atalarına’ selam çakmak gerekiyor. Ama bunu ucuz bir taklit gibi değil belli bir farkındalık içerisinde yapmak gerekiyor. Korku Kapanı bunu yapmayı beceriyor. Fazla tanınmamış yönetmenleri ve oyuncuları her seri değişen filmin bilgilerini burada tek tek vermektense imdb linklerine bakmanızı tercih ederim.

1, 2, 3. İlk filmden başlarsak, aralarında çiftlerin olduğu gençlerin bir kısmı (Jessie, Carly, Scott, Evan, Francine) kafalarını güzelleştirmek ve eğlenmek için ıssız ve ormanlık bir alanı tercih ediyorlar. Bu sırada işinde gücünde olan bir tıp öğrencisi de (Chris) yanlış yol seçimi yaptığından onlara katılmak zorunda kalıyor. İlk olarak grubun uyuşturucu, seks gibi olaylara en yatkın olan aykırı tipleri ölüyor. Ki bu da bir Teen-Slasher filminin en belirgin özelliklerinden. Ardından grup yavaş yavaş dağılmaya ve ölümler artmaya başlıyor. Tehdit yaratan varlıklar ise kırsal ve ormanlık bölgelerde şehir hayatından uzak yaşayan insanlar. Amerika’da hillbilly tabir edilen bu insanlar şehir yaşamından ve kültüründen uzak yaşadıkları için zamanla aşağılanan bir etnik grup haline gelmiş. Kimi zaman redneck olarakta anılıyorlar. Filmin korku öğesini oluşturan bu insanlarla ilgili bildiğimiz şeyse bu ıssız ve kendilerine ait alana giren yabancıları sevmedikleri. Karakterler fazla derinliği olmasa da sıkıcı veya kötü kurgulanmamışlar. Oyunculuklar ise rahatsız etmeyecek şekilde iyi. Olmazsa olmazlardan vahşet ve ölüm sahneleri de belli bir ilgiyi hakediyor. Bu kadar unsuru göze aldığımızda filme kötü demek haksızlık olur. Filmde sonlara doğru klasik formüle uygun olarak en aklı başında erkek ve kız (beklendiği üzere) sağ kalıyorlar. Finaliyse devamı gelecek diye bağıran bir şekilde gerçekleştiğinden ikincisinin çekilmesine şaşırmamak gerek.

Teen-slasher filmlerinin belki de en zayıf noktası seri olarak devam eden filmlerinde hikayeye dair bir yenilik getirmemesi olsa da Korku Kapanı, 2007 yılında çekilen 2. filmde (Wrong Turn 2: Dead End) bunu bir televizyon programı içerisine sokarak, 2009 yılında çekilen 3. filmdeyse (Wrong Turn 3: Left for Dead) hapishaneden transfer edilen mahkumlarla sivilleri birleştirerek ilk filmin ötesinde farklı konular ve farklı oyuncularla seriye devam ediyor. Serinin bir özelliği de her yeni filmde oyuncuların tamamen değişmesi. Yani kurtulan bir kurbanın hikayesini devamında izlemekten çok yeni kurbanların hikayelerini izliyoruz. Her ne kadar ilkinin gördüğü ilgiyi ikinci ve üçüncü film görmediyse hatta doğrudan video piyasasından sunuldularsa da yer yer eğlenceli filmler olarak izlenebilirler. Bu arada filmin 4.sünün de çekileceğini söylemeden geçmeyeyim.