Ben bir İngilizce Öğretmeni’yim. Ama son 6 senedir aldığım bir teklif üzerine Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı farklın illlerdeki okullarda verdiğim hizmetimi sona erdirerek özel sektörde çalışma hayatımı sürdürmekteyim.Bu noktada sizlere çok da fazla basında yer bulmayan bir konu hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Bakanlık İngilizce kitapları vesilesi ile yurt dışına akan milyonlarca dolar(!) rantı keserek bu değerin ülke ekeonomisinde kalmasını sağlamak adına değişik bir uygulamaya el attı. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verdiği bir görevlendirme ile İngilizce Ders kitabı yazdırma yoluna gitti. Peki nasıl bir sonuç ile karşılaşıldı?İzmir İl Milli eğitim Müdürlüğü belli başlı okullara yazı yazarak kitap yazmak üzere bir öğretmenin görevlendirme olarak kendi emrine verilmesini okullardan istedi. Okullar ne yaptı? Gitmesi durumunda ders programı değişikliği anlamında ders programında en az hasar açacak,okulda zümresi ile,öğrencileri ile,veliler ile en sorunlu İngilizce öğretmeni kimse onu bu göreve yollama yolunu -haklı olarak – seçti…Sonuç itibarı ile yaklaşık 40 kişilik bir grup bu işe koyuldular…Bu anlamda yayınlanmış olan tüm eserleri ortaya koyarak onlardan esinlenme(!) yada Fethullah Hoca Efendi’nin yaptığı gibi İNTİHAL yolu ile NEW BRIDGE to SUCCESS isimli o yüce(!) eseri ortaya koydular….Bu NEW BRIDGE to SUCCESS aslında başlı başına bir hikayeye sahip…Bakan bey (Hüseyin Çelik) kitabın çıkması için baskı yapınca ilk 4-5 ünitesi yaklaşık bir senede yazılan kitabın kalan üniteleri 2 ayda bitiriliyor,bunu yapmakta içinde birileri atıyorum 8. üniteyi diğerleri 10. üniteyi evlerinde kafalarına göre(!) yazıyorlar ve sonunda hepsi bir araya getirilerek malum şaheser(!) bir araya getiriliyor…Sonrada Milli Eğitim Baknalığı bu kitabın okutulmasını kendi yayınladığı genelgeler ve Tebliğler Dergi’leri ile çelişmek pahasına ZORUNLU kılıyor…Akabinde de medyaya çıkarak ülkenin yurtdışına hortumlanan milyonlarca USD parasını hortumlanmaktan kurtardık diye tribünlere oynuyorlar… oysa realite çok farklı : Anadolu Liseleri ve benzeri liselerde okutulması zorunlu kılınan bu kitap ile İngilizce öğretilip öğretilemeyeceği konusunda hangi siyasi görşe sahip olduğu dikkate alınmaksızın her hangi bir İngilizce Öğretmeni ile konuşulduğunda alacağınız cevap ise aynı oluyor maalesef : FİYASKOOysa takip edilebilecek bir çok yol varken bakanlığın böylesi absürd ve çağdışa bir yol izlemesi hiç sorgulanmıyor. Populist yaklaşım içerisinde kaybolan yurdum velileri ise bu uygulamadan oldukça memnunlar…ne de olsa ceplerinden daha az para çıkıyor ama sırf İngilizce öğrenerek avantaj sağlamasını düşündükleri çocukları bir senelerini saçma sapan bir şekilde heba ediyorlar ve bunu kar adlediyorlar.Oysa Oxford gibi,Cambridege gibi,Longman gibi Heinemann gibi yabancı menşeli ve bu işe gerçek anlamda arge bütçesi ayırarak beynelminel anlamda eserler ortaya koyan şirketlere hiç de hak etmedikleri şekilde ülke kaynaklarını yurt dışına çıkardıkları suçlaması getirilmekte. Ancak ülkemizde yaygın ve bence yüz karamız olan korsan ders kitabı gerçeğine hiç kimse değinmemekte maalesef. Pahalı denilen yabancı yayınlarda aslında tüm dünyada geçerli olan kriterler belirleyeci : birim fiyat= satılan ürün / yapılan masrafancak ülkemizde yasal yoldan faaliyet göstermeye çalışan bu firmaların hak ettikleri,yapmaları gereken satışı maalesef ki devlete vergi vermemekle kalmayıp elde ettikleri kazancı/kara parayı bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne kastederek kullanan örgütlere peşkeş çekmekteyiz…Serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu günümüz piyasa şartlarında AKP hükümetinin ilköğretim okullarında ücretsiz olarak verdiği ders kitaplarının menşei se hiç sorgulanmamakta…eskiden Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’ndan onay almakta zorlanan bazı(!) yayın evleri şimdi bu onayları almakta renkleri ( en yeşilinden) gereği zorlanmamakta ve artık müşteri arayıp ürünlerini beğendirmak gibi bir zorunluluğada sahip bulunmamaktadırlar. Bakanlığa kamyonlarla kitaplarını teslim ederek çeklerini almaktalar ve bununlada yetinmeyerek il bazında dağıtım ihalelerinden de akp’ye yakın oldukları ölçüde nemalanmaktadırlar.Mesleğim gereği dilim döndüğünce bu noktada yapılan yanlış uygulamalara dikkatinizi çekmek istedim. Her şey duyduğumuz şekilde değil maalesef ve uyanmamız lazım…her bakımdan soyulmakla kalmayıp suistimal edilmekteyiz.Saygıarımla