logi
logi

“Acı” güzel türkçemizde temel olarak üç farklı algılamayı karşılamaya çalışan ve bunun için kuşkusuz elindengelen her şeyi yaptığı halde ne yazık ki yetersiz kalan minicik bir sözcüğümüzdür..Ona, çelimsiz omuzlarınaacımasızca yüklenmiş bu görevinde başarılar dilemek, yukarıda değinilen yetersizliğe çare olamamış ve hiçbirzaman da olamayacaktır..Bu sözcüğün her kullanımında genellikle hemen düşüncemizde şekillenen anlamı; “biber acısı” olaraktanımlayabileceğimiz kavramı bize işaret etmektedir.Ki sözcüğün salt bu anlamda kullanımı, bize göre görevinintek ve nihai yüklenimini pekiştirir özellik göstermektedir..İkinci olarak, karşılanan (algılanan) gerçekliklerden diğer “acılık” nitelemesinin, nicelik-nitelik özellikleriyle de göreli, salt “fiziksel dil” üzerine uygulanan “isot” acısından farkını, çayını incebelli bardakta beş küp şekerle içmeyi tercih eden bir kişinin -dalgınlıkla bile olsa- “hiç” şekerli olarak yudumlamasıyla oluşan “püskürtülesi” kötü tadla ortaya koyabiliriz..Algılanan bu “anlık” kötü tad ilk “acı”(biber)dan farklı olarak nispeten geçicilik de arz eder..Böylesi temelden farklılıkların doğrulanması sonucunda oluşan dilsel gereksinimi karşılamak üzere önereceğimiz sözcük “ığı” olup bu öneri, ancak nesnel-cisimsel olan şeyler üzerindeki önermelerin özneler-arası da olabileceği savı ile ilintilidir..”Acı” sözcüğünün son olarak yüklendiği anlam, yukarıda sözü edilenlerden daha kapsamlı ve daha “ağır” olaraknitelendirilebilecek karakterde olup, “kalp acısı” örneğinde olduğu gibi hem fizyolojik hem de psikolojikuyarılar olarak iki şekilde kendini ortaya koyar..Her iki durumun kökeninde yatan “ağrı” kavramından hareketle burada önerebileceğimiz sözcük “ağı”dır..Sonuç olarak; bu ve daha önce önerilen sözcüklerin belirttikleri kavramların “ampirik” özellikleri nedeniyle yaşantıya elverişli, yaşanılan,denenilen göstergeler oluşturması, bilimsel açıdan ayrıca önemlidir..yararlanılan kaynaklarR.CARNAP: Logic and Language (1962)İ.TATLISES: Mantı ve Dil Üstünde İsotun Yeri ve Önemi Hakkında (sohbet-1992)