Bazı vatandaşlarımız yurtdışında dünya çapında buluşlar yapıyor. Kimi bilimadamı, kimi doktor vb. Bunlarla övünmüşüzdür her zaman. Kimi zaman bu övünçler medyada bile yer alır. Kimse de durup “biz niye övünüyoruz yahu ?” demez.
Çocukluk yıllarımda aramızda -eminimki şu anki çocuklar arasında da vardır- zaman zaman “Nasada çalışan övünç kaynağı türkler” muhabbetleri dönerdi. Teşbihte hata olmaz derler, eloğlu projesini hazırlasın, temelini atsın, demirini eğsin büksün, harcını koysun, tesisatını elektriğini çeksin, fayansını dizsin vs. vs. ve bir tuvalet yapsın sen de git oraya sı.tım diye övün ! Aydın insanlarımız memleketimizde çalışma ortamı bulamadığı için gidip adamların devletini zengin ederken biz bunu övünülecek bir şey olarak belliyoruz. Amerika kullandığı son teknolojiyi ülke dışına çıkartmaz. Eğer yanlış hatırlamıyorsam Microsoft bir zamanlar Internet Explorer 5.5’i içinde 128 bit kriptolama var diye geç çıkartmıştı. Biz ise böyle teknolojileri bulabilecek insanları yurtdışına nerdeyse kendi ellerimizle yolluyoruz. Ve bu insanlar önemli buluşlar yaptıklarında marifetmiş gibi övünüyoruz. İşte bu çarpık zihniyet değil midir bizi bu hale getiren ve böyle kalmamızı sağlayan? Ne zamanki doğru düşünmeyi öğrendik işte o zaman kurtuluruz. Yoksaaaa….
yorumlar
boyle bi olay varmış sonracıma bakın böyle cocuklar var hani cocuk diom diye ufak bişi sanmayın 🙂 Ben arada yazıyom zaten böyle olayları
ilginc bir tesaduf. Az once oktay Sinanoğlu’nun, Ceviz kabugu programında aynı “Türk Öğün, Çalış, Güven” laflarını duydum. Ve de nerdeyse aynı mevzular.
adam ben atatürk’ün dediklerini yaptım kardeşim diyince bir garip oldum. Türk’tü. Kendisine güvenen, çok çalışkan ve kendisiyle övünen bir insan.
sinanoğlu
bizim dayıoğlu uzay mekiğinde helacı duruyo da, anasına neler neler aldı. bi buzdolabı var yayla gibi… aydan aya da maaşının yarısını gönderir memleketine, mektup, kartpostal hiç eksik etmez. yani ne kadar övünsek az biz onnan.