Selam herkese,Siteye yeni üye oldum,başımdan geçen saçmasapan olayı sizlerle paylaşıp yorumlarınızı almak istiorum.süper yolunda giden bi ilişkim vardı ve ortada hiçbir anormallik yoktu..2 aydır neredeyse her günü birlikte geçiriorduk, en son 23 nisan tatilinde beraberdik ve yanımdan ayrıldıktan 2 saat sonra telefon ederek seninle ilişkimiz hakkında konuşmak istiorum, bu ilişki benim kafama yatmıo, işte kendimi veremiorum,inceldiği yerden kopsun diye düşünemem bu sana haksızlık olur işte benim içimde bişeyler eksik tarzında laflar söyleyerek çekip gitti hayatımdan…burda benim en ağırıma giden şey telefonda 5 dakikada bunu yapmasıydı, bence bu karşındaki insana saygısızlıktır ne olursa olsun, bunun özürü de yüzüne karşı söyleyemedim olamaz..çünkü sonucunda benim ona söylemek istediğim laflar o şekilde kaldı beynimde, kafamda sürekli emailler yazıorum ona ama sadece kafamda…1 hafta öncesine göre süper iyiyim, sürekli arkadaşlarla dışarıya çıkıorum kendimi meşgul tutuyorum kafamda daha fazla kurmamak için, ve gülebiliyorum en güzeli..bu hastalığı atlatmak gibi bişey sanırım, o yüzden geçicek biliyorum..hayatımda ilk defa karşımdaki insana duvarları yıkarak yaklaştım, ve nasıl hissediorsam ööle davrandım, ama görüorum ki bu hataymış…
yorumlar
gördüğün ilk erkeğe ver…
Retribution – 2004
bu kadar kolay mı insanların hayatına girip sonra da aniden çekip gitmek? ben anlıyamıyorum artık bu işleri. atlatmış olmana sevindim. dengesiz bi insanmış bu (+ korkak). merak ettiğim bişi var, bu insan yine karşına çıkarsa bigün, nasıl davranırsın, konuşur musun yoksa yüzüne bakmaz mısın? bi de, geçmişte aranda az çok bişiler olan bi insanla arkadaş kalmak mümkün müdür? insanlar neden göz göre göre karşılarındaki insanı kırarlar? bi sürü soru işte..bence olduğun gibi davranman kesinlikle bi hata değil, bi insanı sevebileceğini, bişiler paylaşabildiğini görmüşsün, güzel bişi bu..
yalnız değilsin bunu bil.Uzun zamandır çok samimi olduğum bir arkadaşımla onun ısrarları sonucu başlayan daha sonrasındada benimde ona karşı hislerimin artması ile devam eden 2 aylık bir dönem geçirdim. Ortada problem olabilecek hiç bir şey yokken bana aynı şeyi yaptı telefonda sadece 5 dk konuşarak bunu yürütemediğini ve beni artık istemediğini söyledi.Geçirdiğim şoktan kendime gelebilseydim ona bir-iki lafım olurdu ama olayın şokunu atlatmam 1 haftamı aldı daha sonrasında da ona bi şeyler söylemeye bile gerek olmadığına inandım.Ama hala neden böyle bir şey yaptığını anlamış değilim anlayabilen varsa bana da anlatsın lütfen.
Bir ay beraberlik, 23 nisan olimpos tatili, 3 gün sonra kafam karisik devam edemiycem, way bee hemen hemen ayni ama inan karsina gecip soolemeside bisii degistirmiyo yine diyemiyosun, yine icinde kaliyodemek olabilen biseymis, inan bana bunu öörenmek beni raatlatti biraz, hep ayni mi oluyodur nedir…
hem de nasıl bi dengesizlik…tabii ki tam olarak atlatamadım, daha çok yeni, ona söylemek istediklerim aklımda o şekilde kaldı..bigün karşıma çıkarsa ne yaparım, yüzüne bakmam sanırım, birinden ayrılmak onu istememek kesinlikle suç değildir, burda sorun olayın yapılış tarzında, ben resmen bana rol yapıldığını düşünüorum hem de 2 ay boyunca her dakika ve bu çok adice…ne arkadaşlık olur bööle bi insanla, ne de başka bişey şu noktadan sonra…mümkünse benden, ve zarar verebileceği benim gibi insanlar uzak olsun diorum:)
aynı şoku ben de geçirdim, sadece neden, bana rol mü yaptın gibi kekeleyerek bikaç kelime edebildim, ona söyleyeceklerim de kaldı tabii içimde..mail atıyım diye düşündüm herşeyi kusayım içimdeki, ama ona da değmez inan…bu bile hala bööle bi insana değer verdiğini gösterir..neyse ki, arkadaşlarım sürekli yanımda ve 10 gündür her gün bi program yapıoruz…böyle dengesiz insanlardan tanrı hepimizi korusun diorum:)
haklısın, karşıma geçip söyleseydi de sanırım yutkunur kalırdım o şokla, ya da defol git falan derdim konuşamayacağım için…şok geçmeden zaten kafanda biileri toparlayamıoun..valla hep aynı mı oluo bilmiorum, benim ilk kez başıma gelio, ilk ve son olur umarım diorum…
acaba böyle durumlarda bi de karşıdakinin yerine mi koymak gerekir kendini? belki samimiyetin getirdiği bişiyle seni diğerlerinden farklı gördü, seninle bi ilişki yaşamak istedi, sonra da yürütemediğini farketti diyelim. peki o zaman neden bi arkadaşlığı bozma pahasına böyle işlere girişir bu insanlar? ya da yürütemediğini anlaması acaba bağlanma korkusundan mı kaynaklanıyo? sonra “seni istemiyorum” gibi bi cümle kullandı mı (bu çok kırıcı). ben bunları okudukça, (ve kendi yaşadığım benzer şeyleri düşündükçe) insanlardan nefret eder hale geldim ne diyim..
ayakkabılarına koydum ayaklarımı eğer benide sıksaydı haklıydı derdim ama yok gayet rahattı.Bilmediğim bi şeyler mi oldu onuda bilmiyorum beni en çok kıran cümleler den biriydi seni istemiyorum.Beni en çok üzen ise harika bir arkadaşlığın bu şekilde mahvedilmesi.
seni istemiorum demedi..kafama yatmıo,bu ilişkiye kendimi veremiorum, içimde bişeyler eksik, inceldiği yerden kopsun diye düşünerek de götüremem dedi..ama bunlar da yeterince kırıcı, en azından daha önceki davranışlarıyla tutarsız olduğu için, yoksa tabii ki de gidene kal denmez, yolun açık olsun denir, zorla kimseyi tutamazsın, ama dedim ya daha düzgün yolu var bunu yapmanın, en azından karşındaki insana hala değer verdiğini ama duygusal anlamda bişeyler hissedemediğini anlatabilirsin, kırmadan..ben de daha önce ilişki bitirdim, karşımdakini kırdım mı bilmiorum, ama böyle yapmadım…
senin durumunda bi de kaybedilen arkadaşlık var…o kadar kolay mı kuruluyor ki arkadaşlıklar, ki bu kadar rahat yokedebiliyor insanlar…nefret ediorum bööle insanlardan ya, offf yani..
sanirim deneyim falan olcak bunnar, ben hep 1-2 ay ya da bilemedin 1 yil sonra aklina bile gelmiycek veya gülüp geçecegin seyler için üzülme derim kendime, zor tabii ama eninde sonunda unutcaksin ve dönüp bakinca ulan buda basimiza geldi ne komik falan diiceksin,salla gitsin diyebiliriz sanirim bizim durum için…
10 ay oldu hala aklımdan atamıyorum nası becerdin anlatsana banada. noluuur
işin komiği ne bilio musun, ben beni terkettiği günden beri, ya ne komik olay diorum kendi kendime, çünkü durum hakkatten tuhaf, hatta arkadaşlarımı arayıp terkedildim falan geyiği çevirdim…tabii ki çok içim acıdı, kalbim kırıldı, canım yandı, içtim, ağladım, doğal olarak, ama işte adamın teki bana hayat dersi verdi falan diyerek avunuyorum…:) ayrıca bu gibi durumların ilacı da bi süre işkolik takılmak( smyrna tarzı) ve bi süre kendi kendinle başbaşa kalmamak…salla gitsin, sen de benim hatalarımdan birisin diorum sadece( dün sezen aksu konserine gittim de, bu olayın üzerine biraz tuz biber oldu ama neyse)
uff dostum senin isin cok zormus be,baskasi cikinca karsina unutursun sanirim…unutmadanda baskasi karsina zor cikar…bosa yani bunnar hep insan kendi yasiyo sonucta…
burda. Ses tonu yok, ne kadar inandırıcı olabilir bilmiyorum. Şu anda benim yazdıklarımı ağzımdan dinlense nasıl düşünürsünüz. Unutulmuyor her şey hatırlatıyor. birde Şarkı’lar, – Türkü’ler yakıyor adamı…
tabii ki aklından tam olarak çıkaramıosun, benim de dinlediğim şarkıda gittiğiğm bi mekanda aklıma gelio, ama ööle batsın bu dünya falan olmuorum yine gülümseyebiliyorum, başa çıkmayı öğreniosun sanırım..bi de kendini meşgul tutman gerekio, beni şu sıralar işim ve arkadaşlar yeteri kadar meşgul ediolar, bazen aklımdan tamamen silinip gidio yaşadıklarım..salı akşamı sezen konserine gittim valla orda bile ağlayamadım kendime çok şaşırdım…çivi çiviyi söker mantığına ben de inanmıyorum, biraz ruhunu dinlendirmekte fayda var, kalbin biraz normal çarpsın bi rahat nefes alsın falan yani…
öğreniosun, çıkaramıosun, gelio, ööle, olmuorum, gerekio, ediolar, gidio, falan yani…
bu ne be?
walla dün dedimki kendime düsünme bosver falan ama yapamadim aldim sarabimi, actim kazim koyuncu kasetini sarhos oldum sonra yaamurda gidip besiktastaki cay bahcesinde cay ictim, efkar yaptim bayaa, ama kötü olmadim o kadar efkarimin tadini cikardim bu da ayri güzeldi nasi olsa unutcam bari efkarin hakkini veriyim dedim, tabii sabah zor kalktim ise, midem kötü, eve nasi geldiimi zor hatirliyom falan ama güzeldi(bu arada dayanamayim bi mesaj yolladim tabii gecenin bi vakti, sarap, kazim koyuncu,yaamur, sahil…)
kusura bakma, içimden gelenleri yazarken imla kurallarına dikkat etmem gerektiğini bilmiyordum, hatırlattığın ve de uyardığın için teşekkür ediyorum..Makale yazmadığım için, direk konuşma dilinde yazıvermişim işte,özür dilerim…
ne imlasi ne kurasi yaa herkes istedii gibi yazsin,su ortamda yapmayin bunu benceen azindan istemeyin baskasindan…
nası yani, ona mesaj mı attın? aslında geçen gün ben de konserde arayıp şarkı dinletmeyi nasıl istedim, ama içimdeki diğer insan( bu mantıklı smyrna oluyo) izin vermedi..haftaiçi alkol zararlı oluyor, ertesi günden hayır gelmiyor, ben geçenhafta passiflora içiodum( hani şu bitkisel sakinleştirici) o yüzden içemedim, aslında şööle adam gibi bi dağıtmak istiorum ama etrafımdaki insanlar sürekli kontrol halinde, iyi ki bi terkedildik yanlız kalma lüksümüz kalmadı :))
ben direk birakin efkar yapcam diip milleti uzaklastirdim, efkarimi yanliz yasamayi severim özel bisii, paylasmak istemiyorum 1-2 gün en azindan sonra zaten herkes bilcek herkes takma kafana diicek onnarlada takilcaz ama son kez onu düsünüp istediginde aglayabilmelisin falan(mesaj olayida ulan alkol varya icmesem hayatta atmazdim ama bi laf varya insanin aklina direk o gelio,”zaten kaybettiin bi seyi bi daha kaybedemezsin” ne kaybettimki muhtemel bidaa görüsmiycez, ben atsamiydimki diye düsünceeme o düsünsün cevap yazzam mi diye)
ben de email yazıp içimdekileri dökmek çok istedim, geçen hafta daha yoğundu bu istek şimdi azalıo artık, içimde kalacak belki ama o buna değmez diyorum..”bak kızı ne kadar darmadağın ettim, hala beni düşünüo, ben ben var ya ben ben ille de ben” diye düşünmenin keyfini yaşatmak istemiorum ona…
bööle düsünmemistim ben, düsünmekte istemiyorum , o da bisiiler hissetti, beraber bisiiler yasandi falan dank diye atamaz kafasindan en azindan sucluluk duysun, bilsin neler hissetiimi, artik onun hissettii seyler degil benim hissettiim seyler önemli ben kendimi daha iyi hissedecigimi düsünüp attim onun ne hissetti arka planda kaldi…
haklısın, mutlaka içindekileri söylemek rahatlatmıştır, benim ona atamadığım taşlar hala içimde canımı acıtmaya devam edio, sanırım ben biraz fazla gurur yapıorum ve bu bana da zarar verio..bi de ben onun bana 2 ay boyunca tiyatro oynadığını düşünüorum, yoksa bööle dan diye bitiremez, insanın doğasına aykırı, o yüzden tekrar polemik yaratmak bi email trafiği olsun istemiorum, belki yazacağım şeylere aptal aptal cevaplar verecek ve canımı acıtacak..belki senin karşındaki insan öyle değildir, ama benim karşımdaki maalesef ki tiyatrocunun teki çıktı…
taam o zaman senin icin daha zor sanirim kandirilmis gibi hissediyosan hic bulasma bence en güzelini yapiyosun, bende mesaj falan atmiycam zaten bidaa o atarsa bilemem tabiiki, bakalim noolcak ne kadar sürcek normal hayata dönmek, sanirim bi aksiyon olmazsa bi hafta sonra ortamlara dönerim, eelenirim, cosarim gibi gelio, bi kapi kapanirsa bi kapi acilir…
ben ortama geçen ctesi girdim, 2 70lik bardakta bira devirip hoplayıp zıpladım bile..ama ööle kesin bi dönüş olmuo sanırım bi süre daha bööle sürecek normal hayata git-geller şeklinde..eğer şans eseri o bana bi adım atmaya kalkarsa da( bu da muhtemelen bi süre ortamda kız arandıktan sonra bulamayıp geri dönme gibi iğrenç bi mantıkla) içimde kalan taşları suratına atarım..dönse de, bi kez güven problemi ve bu tip şeyler yaşandıktan sonra tekrar asla olamaz…
etrafimdaki bütün iliskilerde gözlemlediim kadariyla araya ayrilik girmis iliskiler zaten uzun sürmüyo, bi tarafta dedigin gibi hep bi güven eksiklii oluyo dogal olarak, ama özleyince dönmesini istiyosun iste anassini satiyim, ask-mesk olaylarinda mantik falan olmuyo be, nereye gitsen, ne yapsan, hangi parcayi dinnesen ondan biseyler buluyosun muhakkak, bide ortamlar ayni gittiimiz yerlerde karsilasmak falan var ona ne care bulcaz hic bileniyorum…
Güzel allanon ve smyrna kardeşlerim. Muhabbet biraz uzadı, iş ikili diyolaga döndü. Karşılıklı ahkamlar kesiliyor. Kimseyide pek ilgilendirmiyor. Hani özelden mesajlaşsanız. Yada daha güzeli var bakın, buluşun bir yerlerde, bir çay bahçesinde, kafede falan oturun uzun uzun muhabbet edin.
“allanon gerektiğinde tam zamanında gelir…” diye tanıtmış abim kendini. . Karagöz hacivat gibi bırak konuşsun çocuklar. Baktım İstanbuldaymışlar Moda civarı çay bahçelerini öneririm güzeldir denize karşı, Çengelköydeki kahveler de pek hoş.Yalnız konuşacak bişeyleri kalmamış ki çocukların ne varsa söylemişler, kös kös otururlar orda
mail filan gonderme hatta msj gonderme onunla ilgili hissettigin acıların ona bi şekilde gitmesine (arkadaş vs) izin verme. Acını kendi içinde yaşa ama boyle davranışlarda bulunan bi insana nefretini kızgınlıgını bile verme.
bu konu konuş konuş bitmez, smryna’ya konuyu gündeme getirdiği için tşk ediyorum, böylelikle benzer dertlerden muzdarip pek çok insan olduğunu gördük. bi de karşı taraftan biri çıkıp neden bu tür tavırlar içine girdiklerini, insanları kırdıklarını, korkup kaçtıklarını filan anlatırsa daha da ii olur diye düşünüyorum..
sizin anlatımınıza göre sizi terk eden insan çok ukala biriymiş iyi giden bir ilşikiyi bir telefonla bitirmek kolay değildir çünkü insan sevdiği birinden ayrıla bilmesi çok zordur.Osizi gerçekten sevseydi ayrılmayı gerektiren gerekçelerin çok önemli olması gerekirdi ve bu gerekceleri size izah etmesi ve beraber karar vermeniz gerekirdi böyle olsa bile başıma geldiği için söylüyorum insan yinede vazgeçemiyor. Sizin bu olaya sevinmeniz lazım çünkü siz öyle birinden kurtulmuşsunuz O insan sizi hiçbir zaman sevmemiş sevseydi böyle yapamazdı
aslında ben de şaşırdım benzer dertten muzdarip bi çok insan olmasına, tamam terkedilen ilk insan olmadığımı biliodum ama benzer şekillerde aynı olayı yaşayanlar olması gösterio ki, etrafımızda dolanan dengesi pek de yerinde olmayan, hayattan ne istediğini bilmeyen, karşısındaki insanda ne aradığının farkında olmayan, karşısındakini etkilemek için rol oynayan bi sürü insan var, kendimizi bunlardan korumamız gerekio sanırım, ve de kendi adıma ben bu olaydan sonra acayip şüpheci yaklaşıcam herkese karşı..hakkatten bu mevzu bitmez..:)
bitmeside mümkün olmaz! smyrna dediği gibi etrafımızda dengesi bozuk bu tarz insanlar oldukça buraya ahkam girişi bitmez
buranın farkı olsun.
ama boşşer sen, istediin gibi takıl, zewkli oluo, kendini ifade edebiliosun ööle. öptüm çok, bye.
makale yazıp yazmamakla alakası yok. konuşma dilinde de yazmamışsın ki, karşıma geçip böyle de konuşsan (yapabiliorum, edebiliorum), ne geveliyorsun sen be diyebilirim yani.
asıl konuda edecek bir sürü laf olabilir, ama zamana bırak, herhangi birşey için özel birşeyler yapmana gerek yok. zamanla geçiyor nasıl olsa.
yorumsuz…ne yapalım arkadaşım, biz İstanbullu değiliz, İzmir taşrasından geldik, bizim köyde gelcem, gitcem, yapıyom ediyom diye konuşuluyor, heralde ordan kalma bir alışkanlık…:)Zamanla düzeliriz belki, kimbilir…
erzincanlıyım. bizim orada da “gidiyem“, “geliyem“, “boz eşeğe biniyem” denir ama yine de yazım ve konuşma konusunda özenli olmaya çalışıyorum.
sende istanbullu degilsen kimde istanbullusun abs? yoksa bende istanbullu mu degilsin, nerede istanbullusun o zaman?
bunu beklemezdim işte… 🙂 gerçekten süpriz oldu benim için, demek herşey değişebiliyor zamanla…
manyak misin, baksana ayni seyi savunuyorum hala. ben abs’a dedim alla alla… ciyak!
yaa özenli ol güzel bisii,ama özenli olmak istemeyenlere de karisma, nasi istiyosam ööle yaziyorum, sende öyle yap…
wallahi kötü bir niyetim yoktu bu sefer,, hem yazım kurallarına dikkat etmektesin hem de yanlış yapanları uyarmaktasın. oysa daha dün gibi aklımda, yazdıklarını okumak için şifreçözücü kullandığım günler. 😉
karışmadım da, şöyle yap, böyle yap demedim. tepkimi ifade ettim sadece… anlayan anlar…
hem ne o ,, bakiim? w falan? uyariim falan oldum yani.
kadı kızında bile bulunur. 😉
abs hemön gelmüş iştö. cek yüzündön benü dö uyarücök şimdü. kacayüm ben hemün. (meali: tr klavyem var artık.)
Türkçe lastik gibi bir dil sağa sola çekmek o kadar kolay ki.Sıkıldım yazmak yerine “ay ingilizce klavyeye alışmışım ben napayım sikildim yazabiliyorum” dersen, benim gibi fesat adamlar seninle dalga geçer.
Birde konuştuğun gibi yazıyorsan şu da başına gelebilir örneğin:(kulaklarımla duydum aktarıyorum)
Kadın satıcı pazarda oranın yerel diliyle konuşuyor.Bunu Türkçe olarak yazıya dökersek kadıncağızın dediği şey sadece şu:
Götürme koy sepeti
Ama kadının konuştuğu gibi yazarsam:
Götüme ko sepeti.
saygılar….
bi de bağlanma korkusu diye bi olay var. “hayatta en korktuğum şey birinin bana bağlanmasıdır” demişti biri bana, bu yüzden ilişki filan yaşıyamıyo kimseyle, ilişkileri de cinsellikten öteye gitmiyo. böyle bişi var mı hakkaten bilmiyorum, ya da bu güvensizlikle mi ilgili acaba? bu tür insanların düzelme gibi bi ihtimalleri olabilir mi? ayrıca neden ilişkiler “kaç-kovala” şeklinde tezahür etmek zorunda? neden biri bizden hoşlandığında, bize yaklaşmak istediğinde kendimizi çekiyoruz (en azından ben de böyle oluyo=ilişki özürlü insan modeli, artık böyle biri olduğuma karar verdim). sonra soğuk ve ilgisiz davranınca da çekip gidiyolar ama artık bişiler yapmak için geç kalmış oluyoruz. belki de insanın kendini sevmesi, başkalarını sevmesi ve biriyle yakınlaşabilmesi için de önkoşuldur. bi de karşıdakini nasıl iyi tanıyabilirsin ki? “her tür darbeye hazırlıklı olup yine de günü yaşamak”—>olay bu mu acaba? sorular silsilesi işte..
su terkedilen hatun kisi sanirim ilk bastan kinini nefretini sinirini naapsam neetsem diye dusunerek ve hatta dusunemeyerek ki olabilir her an herseyi dusunebiliyor olsaydık burada olmazdık yazmıs olay hemen bir tutarsız erkek ve onun icin sacını basını süpürge etmişliğin ustune terkedilmeyi hazmedemeyen icleracısı bir masum da masum kirim krim bir kadın olayı kimligine burunmus ay dayanamayacagım artık okumayacagım derken bir de illa imlamıs konusma diliymis itisme kakısma yok bir de *ikisme diliymis ulan dilim dilim olduk derken culdesac yuru beee :))) hm simdi bu iki nokta sonrası parantez ne dili oluyor kar yagdığında salincagın demirini yalamaya kalkarsanız dilinizi tekrardan agzınızın icine sokabilmeniz imkansız oluooooooo oluooo tabi demiri de agziniza sokabilecek kapasiteye sahip bir agız yapınız varsa onu bilemem.ah terkedilen vah terkedilen, tuh kaka adi terkeden pis terkeden zati bunlarin hepisi boyle kardis kimseye vermemek guvenmemek lasim valla hayir komik olan aynı olaydaki taraflar yer degistirirse zaten bunların sopasını eksik tutmayacaksın vereceksin odunu tadına bile kosulacak yani zaten sunun surasında ne kadar berabermissiiniz ki bunları buraya yazarak ne olmasını bekliyorsun orası tartısılsa da (bakınız ayrı yazılmıs bir DA olarak kendileri ne kadar da farklı anlamlara yelken acmakta) da da da diridim diridim da da da dridim diridim aaah eski bir parca vardı almanlar yapmisti ulan klavye benim degil mi su yukarıda yazdığım aaah ın sonuna ünlem isareti koymadım noolur acaba yazarım da yazarım okuyana da traylaylaaaay gibi takılmanın bir anlamı oldugu bir yer varsa soyleyin ben de geliyim de noktasız cumleler yarısmalarımıza hemen baslayalım. hayır iste cizgi bu simdi ben isiyorum bunu gecebilecek varsa cıksun karsıma gibisinden sacmalıklara bu kadar fazla katılımcının olması da ayrı bir hosluk ve bosluk tabi. arada biri demis kardesim karsılıklı yazısmayın laaaan ama biri teshircilikten dem vurmus ay yerim yirim hadi bakiiim amcalara goster seyini ay ay ya ne diiyosunuz yaa 3 gunluk iliskiler icin hadeee koy dibineeee !!! ‘ama oyle deme bana sadece bi telefonda soyledi yani biliyomusun ay kaldıramadım yani bu kadar mi yani uhhuuu uhhuuu :)) ppuhahhaa hadee leeeeeeeen !
şimdi acılar unutuldumu?
başımdan geçen biri olarak gerçek aşk acısı hiç bir zaman ömür boyu unutulmaz fakat alışılır.acısı hafiflemiş gibi olur. O acıyı devamlı his edersiniz ve bazı şeylerle geçiştirmeye çalışırsınız. bu tür bir acıyı benden iyi bilen olduğunu zannetmiyorum.
arkadaşlar bazen bittiyse bitmiştir..oturup yüzyüze konuşmakla değişecek birşey yoktur.
şimdi virgül bir es’tir ya yazıda, ufak bir soluk alırsın. noktada duraksarsın, virgüle göre daha uzun yani. iki virgülde ise virgüle göre uzun noktaya göre daha az durmuş olursun. sonra wallahi deki w, v ye göre (ses olarak) daha uygun. hani senin ii’ lerin gibi.(apostrof yok ortalarda hayırdır? iyidir umarım)
Terkedilmenin üzerine yazı bile yazmaya değmez bence. Üzerine su içmelisin.
Bence terk edildikten sonra telefonla olması daha az koyuyor insana. benimde basıma geldi.Sana düşen kabullenmek zorda olsa çekip gitmek üstelememek vesaire 6 ay önce iki se önce 8 sene önce o yoktu veçok iyiydin bunları düşün
telefonla olmasındaki tek sorun, o anda şoka girip içinde kalanları söyleyememek, yoksa pek de bi farkı yok..bi de ben karşımdaki insanın beni adam yerine koymadığını falan düşünüorum,telefonda bitirmek kolay yoldan çekip gitmek olmuyor mu…olayın üzerinden 1 ay geçti zaten eski hayatıma döndüm, gayet de iyiyim, aklıma ara sıra geldiğinde de sinirleniorum sadece…
Anlıyorumfakat ayrıldığına göre sana verdiği değerinde bir önemi yok bende yaşadım en iyisi balık hafızasına sahip olmak diyorum bazen : )
sevgili smyrna,birlikte geçirdiğiniz güzel zamanlardan sonra sevgilinin hiç bir makul açıklamada bulunmadan seni takribi beş dakikalık bir telefon görüşmesi sonrasında terketmesi gerçekten çok üzücü. Yazık ki ilişki içerisinde bulunduğumuz insanlar her zaman kendimiz gibi olmuyor. Şanslısın ki sen bu durumu bir hastalık gibi görmüş ve iyileşme sürecinde oldukça yol kat etmişsin. Umarım bir daha boyle şuursuz insanlarla karşılışmazsın. Ve umduğum başka bir şeyse en kısa zamanda ayman ve sikilmiş götün davası olmaz diyerek hayata dönmen. Her genç kızın başına gelir böyle şeyler.
bir aşkı unutmanın en iyi yolu başka bir aşktır. yalnız önemli olan eskiyi aratmayacak birini bulmak lazımdır.