Stratejik polita terimi bu güne kadar sanırım kullanılmadı ancak yazımı okuduğunuzda aslında ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz ve bu konuda haber portalımda da bir forum açarak bu konuda aynı görüşte olan kişiler ile bilgi paylaşımı yapmayı hedefliyorum.Stratejik Politika veya Siyaset, hür ve tarafsız bir siyasi görüşü ön görmektedir. Günümüzde inanıyorum ki bu düşünceye sahip bir çok kişi mevcut. Tarafsız siyasi görüş ile ülke yönetiminin daha iyi olabilmesi için alternatif yaratmaktır. Örneğin; mevcut yönetimdeki bir hükumeti ele alırsak, bu hükumet çalışmalarını olması gerektiği gibi yapsada bazı noktalarda bu çalışmaların denetime ihtiyacı olması gerekmektedir. Şimdi bir çok kişi diyor ki zaten muhalefet var bu konuyu yöneten ancak bu noktada Stratejik politika devreye giriyor. Amaç en iyi ve en uygun muhalefeti seçmektir. Yani denetleyen kurumu tarafsız bir görüşün seçmesi anlamına geliyor. Çünkü bu oluşum çoğunluk değil ama etkili bir azınlık olarak yer alacaktır.Ülkemizde bu oluşumun görevi Atatürk temel ilkelerine bağlı kalmak koşulu ile siyasi bir taraf tutmak yerine tarafsız ve aklı selim olarak düşünerek iktidarı seçmek değil muhalefeti belirlemek olmalıdır. Çünkü muhalefet aslında iktidardan çok daha önemli bir unsurdur. Yürütmeyi denetlemek ve gerektiği noktada desteklemek ile yükümlüdür. Günümüzde açıkcası CHP ve daha da önemlisi Deniz BAYKAL bu konuda çok yetersiz ve aciz kalmaktadır. AKP nin yapmaması gereken bir çok hataları yapmış olmasına rağmen destek görmesini gerektiren de bir çok unsur olmuştur.Ancak bu güne kadar Ana muhalefet partisi olan CHP daha doğrusu Deniz Baykal kendi egosu için çalışmalar yapmış ve bu yüzden de ülkeyi bir kaosa sürüklemiş ve seçim meydanlarında ülke yönetimi için yapılması gereken çalışmaları, eksiklikleri ve yanlışları ortaya koymak yerine tıpkı mahalle dedikodusu yapan kadınlar gibi sürekli AKP yi hedef almış ve onlar bunu yaptı şunu yaptı gibi gereksiz tartışmalar çıkartarak aklı sıra AKP yönetimini karalamaya çalıştı.Hatta bir reklamcı olarak yorumum ise CHP nin gazetelerde verdiği reklamlarda boy boy AKP kurmaylarının resimleri yer aldı aslında onlar AKP yi kötülemedi aksine onların reklamına destek verdiler çünkü kulağın işittiğinden çok gözün gördüğü akılda kalır. Yazık ki seçim sonuçlarında Deniz Baykal büyük bit tokat yemiştir. Ancak bunu bir zafer gibi göstererek aslında kendisini kandırıyor ve istifa etmeden CHP deki görevine büyük bir yüzsüzlükle devam etmektedir. CHP nin aslında AKP nin özelleştirme politikaları ile ilgili devreye girip kıyameti kopartması gerekmekteydi ancak onlar yönetimde olan ve onların tarafını tutan bir tek eski cumhur başkanı Sezerin yerine Abdullah Gülün gelmesine odaklanmışlardı peki soruyorum sizce bu ne anlama geliyor? bana göre bu Deniz Baykalın Koltuk sevdasıdır. Eğer çok istiyorsa bana haber versin ben ona piyasadaki en pahalı koltuğu hediye ederim ancak yeterki CHP yi yani Atatürk’ün partisini daha fazla rezil etmeden yerini genç, dinamik, denetleme yeteneğine sahip, ülkeyi geri getirmektense ileri götürebilecek birilerine bırakmalı aslında işte bu noktada Stratejik Politika Devreye giriyor.Arkadaşlar ben derim ki bu tür düşüncelere sahip kişiler olarak toplanalım ve ülke yönetiminde yapılan yanlışları, muhalefetin hatalarını, yapılması gerekenleri meydanlara çıkarak basının önünde bas bas bağıralım ve sesimizi duyuralım bu oluşum dediğim gibi azınlık olsa bile yürütmeyi denetlemekle sorumlu olacak.Bu konuda aynı fikirde olan arkadaşlar lütfen bana mail atınız toplanalım ve hangi noktadan nasıl başlamamız gerekiyor bunu konuşalım ve zaman kaybetmeden hayata geçirelim.SaygılarSerkan Coşkun