Yıl başı geliyor. İnsanlar alışveriş merkezlerine akın etmeye başladı bile. Pek çok insan için yeni yıl demek, mutluluk ve huzurun başlangıcı demek. Bazı insanlar için ise dini bir bayram ve uyulması gereken dini kurallar demek. Bazıları için, ellerini ovuşturarak, satmış oldukları malların paralarını saymak, kimisi için ise yeni yıla daha fakir olarak girmek demek. Sabaha kadar içip, yapmış oldukları taşkınlıkların farkında olmayarak, polis karakollarında sabahlayanları saymıyorum bile.O gece işi en zor olan kesim, acil servis elemanları ve polislerdir. Halkın asayişini sağlamak ve insanların yeni yıla sağlıklı bir şekilde girmelerini sağlamak ne de olsa onların işi. Üstelik bu insanlar içkinin dozunu kaçırıpta, yaptıkları işlerden haberleri olmayınca işleri daha da zor olmakta.Bazılarının yorumlarını duyar gibiyim. Yılbaşı kutlamak ve içki içmek yasak mı diye bana sitem etmekteler. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre, yasak değil. İslam inancına göre, yasak.Benim bu yazıda sizlerle paylaşmak istediğim şey bu değil. Madem içki tüketeceksiniz, bari kendinizi kaybetmeyecek kadar için. Yeni yılı karakollarda veya hastanede karşılamayın. Ne siz üzülün ne de sevdiklerinizi üzün.
yorumlar
Tabi ki her şeyin dozu olduğu gibi ne kadar klasik bir söz olsa da “İçkinin de bir dozu var” tabi ki yılbaşından bir kadeh kırmızı şarap içmek herkesin hakkı. Ama içip içip karakollara düşmek, hastahanelere düşmek işin suyun çıkarmaktır. Zaten içkinin dozunu kaçıranlarda karakollara ve hastahanelere düşmek istemezlerdir.