‘mahvolmuş hayatlar olağandır’ diyor C.B, bilgeler içinde ahmaklar içinde ve devam ediyor ‘ancak o mahvolmuş hayat bizimki olduğunda,işte o zaman farkına varırız intiharların , ayyaşların, hapishane kuşlarının, uyuşturucu müptelaları ve benzerlerinin ‘Bu aralar sürekli karamsar şeyler okuyup karamsar şeyler seyredip bunun doğal sonucu olarakta karamsar yazılar yazıyorum . Ve sanırım aklımı kaçırmamak için bunları herkesle paylaşıyorum .Bir iki saat önce yazdığım bir kaç şeyi anneme okuma gafletine düştüm . Okudu okudu okudu var mı daha dedi ,var dedim onları da okudu okudu okudu …Ve şöyle dedi ‘ipi boynuna geçirirse kendi elleriyle biri, altındaki sehpaya tekme vuracak adam çok olur bunu unutma ‘Nedense aklıma geçenlerde seyrettiğim ‘New York çeteleri’ geldi ve ilk sahnesi ve o söz ‘kan bıçakta kalmalı’Kalsın tabii bulaşmasın oraya buraya herkes hayatı yüzüne gözüne bulaştırırken zor zenaat vesselam kanı bıçakta bırakmak! Filmleri belki de bu yüzden seviyoruz ; bizim yapamadığımız şeyleri yapıyorlar diye.Sürekli bileyleniyosun hayata karşı . Güm güm güm herkes ikinci raundda yenildiğini düşünürken sen görünmeyen bir yerde, görünmeyen bir hakem 10 9 8 …diye sayarken çoktan kalkıyosun ayağa .Birileri zafer çığlıkları atarken sen son raunda hazırlıyosun kendini , Havlu – su – ağza pamuk -sırtını sıvazlayan bir kaç el yeter mi ? artar bile !Evet itiraf ediyorum bayılmıyorum bu halime ama insan hop hop hop değiş tonton diyerek bir şemsiyenin arkasındabu hale dönemiyorBazen “gittiği yere kadar” diyerek basıyorum gaza, sürüyorum arabamı bir duvara geber git işte I Ih ağır yaralı sürünüyosun bi süre, sonra pansumanı yanlış bedenler yapıyor sonuç daha feci kangren! Nereni koparıp aliim diye soruyor acemi cellat, O kadar alışmışsın ki çocukluğundan beri güzellik kavramına(bkz.çirkin ördek yavrusu , öyle çirkin öyle çirkindi ki annesi bile sevmezdi ta ki kuğu olana kadar ) ilk aklına gelen şey ruhun oluyor; gözükmüyor çünkü .Yüzümdeki anlamların yoksulluğu üşütüyor bazen aynaya bakarken yoz sevinçler biriktiren insanlar geliyor aklıma yok canım o kadar uzun boylu diil diyorum içimden ve pazar günlerinden nefret ederek ayrılıyorum ayna ayna güzel ayna sendromundan,,,
yorumlar
ile başlayınca yazı, önyargı yaptım değil mi? evet evet. sonra sonra, sanki “hayat güzelde ben pek gıdıklanamıyorum” diyormuş gibi gelince yazı, dedim “olmaz olmaz”. ama bir yere kadar elbette. zaten kaplumbağalar şikayetçi değil sürünmekten. sürünürüm bende, ama gaza gelip duvara giderken arabasıyla, farları açmayı da unutmuşsa, hani biraz alkol falan varsa, o hızla, üzerimden geçiyorsa üstelik, canım sıkılıyor buna.
eee, böyle hayat, bazen duvara gidiyorsun tam gaz, kimi zaman abs işe yarayabiliyor, oluyor ya bazen kaplumbağalığın tutuyor, frenin tutmayası geliyor, duvar oluyorsun o sıra, duvarı oluyorsun kangrenin. aman be, pansuman ne fayda, bölmeyin beni, kesmeyin işimi yarıda. toprak inliyor zaten, inletiyor katran gibi akıyor toplar, havan topları, çocuklar nerede?
tuttuyorlar ellerimden, “yürü lan!”, “sehpaya çık” diyor yahu, deli mi ne? iki sehpayı üst üste koyup ona mı çıkmam lazım şimdi? filmleri severim, yaptığım şeyleri yapmayan insanların ne halde olduklarını ezbere bir şiir gibi okuduklarından.
hem bukowski neden karamsar oluyormuş? köprüyü geçmek değil mi gaye? öyle olmamalı mı?
aa evet, bazen ünlü olmanın en iyi yolu kaçmaktır.
kendine gel,yönü doğru seç ama kendine doğru, kendine. neredesin?
Sefil düşünceler ve küçüklükler arasında kaybolup, hayattaki büyük sırrı çözemeDİK, soru da cevapsız ve acımasız kalakaldı; Nasıl yaşadın, neden öyle yaşadın, neyi yapabilecekken yapmadın, başka bir yol, başka bir anlam arıyordun, yanlış zilleri, yanlış kapıları çaldın, yanlış yollara saptın, yanlış insanları sevdin, yanlış yataklarda uyudun, yanlış evlerde yaşadın. Neden hayal ettiklerini düşündüklerini bu kadar küçümsüyorsun?
şaşı kalkar.
karamsarlığa fazla kendini kaptırırsan bağımlılık yapar.
aklımda kalan bir söz ‘bulanık zihinler doğruyu göremez ‘
tamam zihin zaten bulanık der geçersin ama ‘doğru ne-kime göre
doğru’ya girdin mi çıkamıyorsun …
Karamsar şeylerden kastım C.B diil zaten amex
her insan kendi doğrularını geliştirir zamanla.
Her ne kadar bu oluşum gerçekleşirken çevre büyük bir etkense de diğer kaynaklar bu oluşumun çevreden daha farklı bir yapıya bürünmesini sağlar. Bu nedenle, kesin ve kat’i doğrularına ulaştığında çevreyi umursamazsın, umursamaman en başta kendine saygıdır. Vicdanın bu konuda rahat değilse, doğrun yerine tam oturmamıştır.
Bir de mutlak doğru yoktur. 🙂
mutlak değer/doğru benim kabul ettiğim 🙂
ben anlamadım. neyi? ben anlamadım. neyi? ben anlamadım.
cirkin ordek yavrusu…
uyuyan guzel, kulkedisi.
masallara da hayir!
tekrar gördüm burayı ve içki aldım kendime iki parmak viski ve iki parmak su, anladım ilk yudumumdan sonra ve sonraki yudumlarda kasabamın en güzel kızını düşündüm/düşünüyorum.
yaşamışım sanırım