Oyun biter şah’ta piyonda aynı kutuya girer…Sadece yalnızlık biraz daha kalabalıklaşır.Kendi içinde bölündüğün tüm eğrilerle…Kendinden çekip gitmek için verdiğin savaş biraz daha anlamsızlaşır.Her uyandığında…Bu yüzden uyanmaktan nefret edersin,uyumaktan da…Oysa gitmek istersin hep mesela kurgusu eksik kalmış bir ölüm senfonisine…Cümlelerinin bakireliğini kendi kanınla vaftiz etmek istersin…Tanımadık ten’lerin ter’inde yıkanarak…Güldüğün zaman gözyaşının tadını almak istesen de ağlamayı bile beceremezsin…
yorumlar
sanırım hipangelin kardeşi arkadaşhafif org size ayrı bi link mi verse takılırsınız duygusal duygusal
üçüz bunlar. Daha iki gün oldu hafife üye olalı. Bunların 20 tane yazısını okudum, okuyamadım es geçtim, itiraf ediyorum.Zil çaldı, teneffüse çıkın ve mümkünse dönmeyin
hahahahaaaaa:)))Bir Beethoven / Für Elise duydum sanki.
sorun şu ki bu tip yazıların yanında uyarıcı bir işaret olsa da ne yazıyor diye merak edip sürekli zaman harcamasak. günlük gibi birşey okumak şahsen hoşuma gitmiyor. aslında yazılmasına karşı değilim ama zaman değerli. tercih yapma şansımız olmuyor bu durumda . bir haftadır bütün sayfalarda ikizler/üçüzler bombardımanı var.
pardon. yoruma açık değilseniz yazılarınız günlüklerinizde kalsın
yorum yazmak anlamsız ama bu salt anlamsızlıktan değil yarımlıktan. yarım bırakılmış bir yazıya yorum yapmak anlamsız gerçekten. yani ya tam yaz (ki yazdığın kadarını beğendim) ya hiç yazma. (gönderme)
mutlaka bir hikayenin başı yada sonu belirli olması gerekmez ama insan, zevkle okuduğu bir yazının da öyle bir anda reklam girmiş gibi kesilmesiyle bir garip olur. ben oldum. sanki birkaç şey daha olmalıydı, henüz bitmemeliydi dedim,bunu istemezdim. budur. ha bir de ‘yahu bu yazının hipangel’in yazdıklarıyla ne alakası var’ diyebilirim. diyorum da.