imajbüyüyorumkanat çırpan kuşlara bakıpLeonardo çizimlerindeki kemiklerineti yenmiş bedenlerdeyutan benimbüyüyorumince dar akıntılarından suyungölüme akan canlı kaygan küçük yavrularınyakalandı mı biridoyan bedenimbüyüyorumezgilerinde ritmin aşinayabancı ırların sezinleyişindeiçten hırıltılarıma sarıldığındahuzur buyuran benliğimdev küçük bir çocuk dahabüyüyor hayatta kalanlarıyla kana kanaaldığı ne varsadaha çok verengörülen sunak benimbilinen bilmediğim büyüyenbilindik bedenden ötebilmek ister gerçeğiyarına kalan şimdi sevgilisevişmek hayatta dün de bugün de hep benim.Mengü Yinçge 26.03.08
yorumlar
“ır, sezinleyiş” hariç iyi.eline sağlık!
Cok güzel eline saglik…
sayın Hayymatloss müteşekkirim.işaret edilende tevafuk oluşmamıştır bilirim. (ne ruhuma ne aklıma ne de gönlüme uymuş değildi de zor olan eksiltmeyi yer zaman alanda anlam vucüd bulduğunda ertelenmişliği yaşamama bahsinde lüzumsuz telaşe kusurudur. değişmez değil) hürmetle efendim!@xnicox yorumunuza teşekkür ederim. dilinize sağlık.
büyüyorumezgilerinde ritmin aşinayabancı seslerin hissindeiçten hırıltılarıma sarıldığındahuzur buyuran benliğimmesele binbir misal.değişmez değil dedim söze hürmeten başa düşende yerde kalmasın dilim…selametle…
kan sıçrarken bile, kendine benzemediğini unuttu bu zevk sarnıcı.kim içinde, kime içinde, ellerin bağlanınca söylemez oldu, susmuş hallerin nizamı.neden? nedensizliklerin tamamı kendisini hep suçlu saydı?neden? nedenlerin çalkalanmış hali hep dudakları acıttı?sorular sorulmasada; suskunluğu ezberliyor kendiliğin ilik yamalarında.kavgada küsen, savaşta barışır, o da; horluğuna.yaka paça kündeye gelmiş hiç bir dev hali tanımaz cüce masallarını o arsızlığında.parmaklarını kesip bedenin muhtelif yerlerinde dikişe verince elbet filizlenir bir cesaret damarı.selameti kime sattın?kendinemi yoksa başka bir insan kişiye mİ?anlamalarda yetim kaldım…denizi dört bir köşesinden bohça yapıp okyanusta boğalım.casus bakışların, kaçık kurnazlığında sobelenmiş hırslar ve sonrası…saçmaladıkça aklımı saçıyorum çıktığım basamak dağlara. gördüm karanlığın ufkunu ey kral tutkunu daha fazla saklanma!
bu şiiri mefkud’un okumasını isterdim.
belki okuyordur stravberry kişisi?…
belki:)
kurtuluş neden selamet neden yok nedenistikamet tek yönta göbek kesilenden bağım mezarabe hey yüce sağlamlık nere de doğrulukderdim dedim ya mesele bin bir misalfikri görünen farkında çarpan yürekkulak kabartmış an be an sessizliğeişitende işaret edileni ta ilk harften sonsuz noktayaçok değil iki kelam tam isabet buyurmuşdoğumda iki dikiş atılmış şiirin yırtığınaaksine doymamış iki hissiniki de bir de söz sade nişanesöz söz dedim bir misal bin birdenselamet hakka bütünden eksik yolculuğaselamet sevginin piçinden bencileyintabii de başka bir insan kişisine“değişmez değil” dediğim sözüme selametharf harf çizdiğim hayatım uğruna şehit giden sözedeğil miyim ki kelamı kaleme alanda öldürürümve hayatın anlam yolunda canını verir bana söz sevgilibenim için anlatmaya…hele hele tıkanmış şaşmış kalmışım“uğurlar ola” demek varken belkiselamete vurmuşum da kendim ölmüşümeskiden bir mesele bin bir misalisabet ettirene aşk olsundilim dönmüyor yuvarlanıyoraman dilerim huzurdanmutlu olduğum bazı an huzursuzluğumdabünye perçin terkibinin temkinindedilimin atar damarı tıkanmış by- pass deyümakbul şimdi ve eyvallah kifayet oladosta selamla…