bildirgec.org

sen insan mısın?

| 10 September 2008 09:28

Arkadaşım Mehmet bir üniversitede bilgisayar bölümü son sınıf öğrencisiydi. Bir akaryakıt şirketinde iş bulmuş çalışıyordu. Yaptığı işte uzmanlaşmış, yetkinliğini ve gelecek vaat ettiğini kanıtlamıştı. Bir yandan çalışıyor, bir yandan da okulu bitirmeye çalışıyordu.İşyerinde üst düzey çalışanlar kendisiyle düzenli olarak ilgileniyor, hal hatır soruyorlardı. Hatta, İstanbul’daki merkez bürodan da arayıp görüşüyorlar, sınavları, dersleri, ailesi hakkında da kendisiyle sohbet ediyorlardı. Arkadaşım bu durumdan hoşnut oluyor, kendisine gösterilen ilgiden çokça bahsediyordu. Bundan mennun olduğunu beli ederken, hafif şaşkınlığı da gözden kaçmıyordu.Bu gerçekten de güzel! Çalıştığınız işyerinde size değer verilmesi. Fakat maalesef ki madalyonun bir de öteki yüzü var. Kendisine değer veriyorlardı vemesine ama, bunun amacı neydi?Bir birey olarak, bir insan olarak önemsenmek mi?Yoksa, yoksa!…Maalesef!Maalesef ki, birçok büyük şirket çalışanına bir insan gözüyle bakmıyor. Çalışanları, onlar için birer robot, işlerini gören birer makine. Eğer ki çalışan, herkesin yapabileceği, eleman bulmakta zorluk çekilmeyecek bir işte çalışıyorsa, ona pek de önem verilmez.Örneğin o akaryakıt şirketindeki pompacılar. Bu tür işleri yapan kişiler gözden çıkarılmış, vazgeçileblir kişilerdir. Çünkü yerlerini doldurmak kolaydır. Bunun için, bu işleri yapanlardan asgari ücret ve sigortanın karşılığı “söke söke” alınır. “Esnek” çalışma saatleri, yatmayan – eksik yatan sigorta, “mesaisiz” fazla mesailer, geciken maaşlar…Bir de nitelik isteyen, yetenek isteyen, deneyim isteyen işler vardır. Üniversiteyi ne kadar büyük bir başarıyla bitirmiş olsa da, işyerinde o işin inceliklerinin öğrenilmesi de önemlidir. Elemanın yetişmesi zaman ister, emek ister, eğitim ister. Böylelikle eleman “deneyim” kazanmış olur.Deneyim kazandıktan sonra elemanın değeri artar.Şirket elbetteki böyle bir elemanı kaybetmek istemez. Bu çalışanını elinde tutabilmek için maddi konularda cömert davranır. Bunlar da yetmez, elemanının özel yaşamıyla da “aileden biri gibi” ilgilenir.İşte, benim rahatsız olduğum bu iki yüzlülük, bu samimiyetsizlik. Ne kadar iyi bir eleman olsa da, aslında o da diğerleri gibi bir robot. İşlerini gören bir makine. Aileden biri gibi davranılması sadece menfaat için. Onun içindir ki, çoğu işyeri dostluğu iş bittikten sonra kaybolup gider.Vazgeçilmezliğiniz, yeri doldurmazlığınız ortadan kalktıktan sonra sizin annenizin ölmesi bile onlar için hiç de önemli değildir.

yorumlar

Dejavuu88 | 10 September 2008 09:42

Duygusal düşünülmediği müddetçe bu bahsedilen durumların üstesinden gelineceğini düşünüyorum. Vahşi dünyada duygulara yer yok. Onur kırıldı mı gerisi fena gelir çünkü.Bu arada yazı akıcı ama neden şiir gibi bu kadar araları açık onu anlamadım. Neyse

OguzKaganV3 | 10 September 2008 11:27

vahşigapitalistleri normal bir insan tipi olarak görürseniz bütün bunlar anormal gelebilir. lakin herhangi sistemin masum insanları nasıl birer canavara çevirdiğini biliyorsanız -ki meb endokritinasyonundan geçmiş olanların anlaması zor- garip gelmez. bu türlerin tek amacı daha çok para kazanıp daha çok hedonizme yelken açmaktır. bu tabii en uç nokta, ara formlarda var lakin hepisinin varacağı yer orası: güç, iktidar, şöhret, zenginlik ve en nihayetinde hedonizm rüyası.bide bunun rüyadan ayılma süreci var tabii, şol sebepten amrikanyadaki evsizler küçük ülkelerin nüfusuna denktir.

acuistic | 10 September 2008 14:49

onlar robotsa bende robocob olurum. İş hayatında bende kimseyle samimiyet kurmamaya çalışırım.çünkü geçici olduğunu bilirim.

OguzKaganV3 | 11 September 2008 12:13

işte vahşigapitalist ara formuna güzide bir ördek, eski sendika ağası olmasıda bonusu.

CHP’li Meral, milletvekili seçildikten sonra 19 yıl başkanlık yaptığı Yol-İş’ten her ay 5 milyar maaş almış. Makam aracını ve cep telefonunu da sendika karşılamış.

hayalci [pilli_silinen_hesap] | 11 September 2008 19:07

Celal Aras’ın da (Aras Holding’in merhum sahibi) Baymeral’e villa hediye ettiği sölenir. Güvenilir ve bilgi saibi kaynaklar tarafından.Ne güzel, ne hoş, ne iyi…

dimoedes | 12 September 2008 02:10

en güzel iş kendi işindir olacaksın kendi patronun keyfine bakacaksın ama patron olduğun zaman bu tür rahatszlık duyacağın şeyleri işçilerine yapmayacaksın o zaman insanlığın tartışılır

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.