Ankara yolculuğum keyifli geçiyordu, ta ki diz üstümü açıp o kelimeyi fark edinceye dek…Sonra her şey kabusa döndü birden…Ankara’ya inmeden kararımı vermeliydim…strong>
Verdim de zaten; Semra hanıma “ biat” ediyorum ben!…Ona bulaşmıyorum artık…

O ne derse,ne yazarsa doğrudur…
Dürüst olmam gerekiyor; Aldanmışım !…Ona ait fikirlerin çürük sandığım noktaları meğer parlayan bir güneşmiş…Karanlık saatler bir gün benim de kapımı çalmadan yanlışımdan dönüyorum, yani erdemli davranıyorum…Bundan böyle; Selma üstadıma zinhar bulaşmam,her yazdığının altına gözü kapalı imzamı atarım… Irkçıymış,kafatasçıymış,beyaz Türk’müş bana ne!…Karakafa !Beyaz kafa!Koca kafa!Taş kafa!
O ne öngörmüşse odur…Bize “ hoş geldin Tanzimat kafası” demek düşer…
Motorun üstünde verdiği poza baktıkça ona ne kadar haksızlık ettiğimizi daha iyi anlıyorum…Hanımefendinin altında motor değil de “uzay mekiği” var sanki…
İstanbul’a döner dönmez ilk işim kendime motor bakmak olacak…“mecnun” motorcular gibi üstada, pardon! motoruma kavuşmanın heyecanı her yanımı sardı bile…Üstadımı 301 den yargılamayanları . buradan kınıyorum!…Keşke 141-142 ye denk gelseydi de yargılansaydı…301 kesmez üstadı!…
Ajanslar “model”isterlerse,ilk onun fotoğrafını yollayacağım …Çatlasın çıtırlar!…
Haa ! unutmadan; Bundan böyle tek kelime “Osmanlıca” sözcük kullanırsam namerdim…
Düşmanlarımızın şerrinden , mevlamın kayırması dileğiyle,üstadıma Cahit Sıtkı’nın bir dörtlüğünü de armağan ediyorum…
Bir şey daha var yürekler acısı,Utandırır insanı düşündürür,Öylesine başka bir kalp ağrısı,Alır beni ta Bursa’ya götürür…
“Ulan! Kaypak herif,bu ne yalakalık” diyenlerinizi duyar gibiyim…
Ahaliyi uyarmak bizim görevimiz,Sizleri de uyarıyorum!, Bu beyaz Türk’ler tilki gibiler, kalemleri de çok sağlam!…
Hele aslen “slav”olanları!…
“Karabaş”
olarak itaat edeceksin arkadaş!, ya da terk edip gideceksin…
Üstadımın hayli tehlike arz eden bir becerisi var!İşte yolculuğum sırasın da bunu keşfettim…Selma’nın elinde fitili usul usul yanan bir bomba var; Üstat,isimlerden birkaç harfi atıp ekleyerek “müstehcen”kelimeler üretebiliyor…
Bir yazısın da ,yazarlardan birinin “ressam” olan mesleğine gönderme yaparak”ressamcık”olarak yazmış…Ne var bunda demeyin,ardından da “baştan dört harf fazla, sana çok bile” diyerek dalgasını geçmiş…
İşte beni Semra’ya “biat” ettiren, onun bu “şeytani zekası” ve “derin” tartışma etiği oldu…
Saatlerdir kendi nick’ime bakıyorum çok şükür buradan ekmek yok ona…Ama ismim sakat! Maazallah öğrenir de baştaki üç harfi atımı,İngilizce bir kelime çıkıyor ortaya…” gay “… Türkçe karşılığı ; Homoseksüel,eşcinsel,nonoş !…
Mesleğimi bilse,insan içine çıkamayız…Üzerinde çalıştım!…Baştan dört harfi çıkart,al sana “vagina”nın Türkçe karşılığı,üstat buna bir de “cık”ekini yapıştırdı mı ,sağlam madarayız!…
Vay anasını!…Demek ki eski tüfekler son danslarını böyle yapıyorlar artık…Bel altı!…
Sizlere tavsiyem; Adınızı,soyunuzu,sopunuzu,nick’inizi gözden geçirin, açık vermeyin… Ya da benim gibi yalaka olun !…