3-4 yıldır büyük caddelerin kaldırımlarında başarıyla sergilendiğine tanık olduğum bir “sanat eseri”ne bugün de rastlayınca, hayli enteresan bu olayı yazayım dedim..örneğin bağdat caddesi’nde her an karşılaşabileceğiniz bu etkileyici “yerleştirme”de genel konsept; ağlayan bir boyacı çocuk, çocuğun önünde bir yere savrulmuş boyacı sandığı ve çevreye yayılmış kırık boya kutuları, dökülmüş boyalar şeklindedir..manzara tam anlamıyla içler acısıdır; bir vicdansız, zavallı boyacı çocuğu hırpalamış, ekmek teknesini dağıtmıştır..oysa sahne, bi süre önce boyacı çocuk ve sanatçı arkadaşları tarafından hazırlanmış olup, şimdi de tufaya düşecek duygusu sömürülmüş, hassas yürekli yardımseverleri beklemektedirler..en son bugün, aynı gösterinin sürücüler için hazırlanmış bir versiyonuna, fenerbahçe stadı’

nın önünden geçen otoyolun kenarında rastladım.. yolun öteki tarafındaki benim de olduğum kaldırımda bir kadın ve çocuğu eserden bayağı etkilenmiş, boyacı çocuğa başına ne geldiğini bağırarak soruyorlar, çocuk da bunlara el-kol işareti yaparak, “bi şey yok.. gidin ya..” mealinde söyleniyordu..hala olaya bir anlam veremeyip kendini paralayan kadına işin gerçeğini zor da olsa anlatabildim de sanatçıyı rahat bıraktılar..