“Yeniden hayata gelseydiniz nasil yasamak isterdiniz” diye soran oyun, Second Life, kullanıcıları tarafından geliştirilen (open source) sanal,dijital bir dünya. 5 milyona yakın kayıtlı kullanıcının bulunduğu ve her geçen gün artan üye sayısıyla bir internet fenomeni haline gelen oyunda aynı gerçek dünyadaki gibi bir karakteriniz var ve bu sanal dunyada arsa satin alabilir, kendi evinizi kurabilirsiniz. Mobilyadan otomobile kadar taşınabilir bir çok mal ve mülkü kendiniz tasarlayabilir ya da bir alisveriş merkezinden satın alabilirsiniz. Deniz kiyilarina tatile gidebilir, seçtiginiz arkadaslarinizla barda içebilirsiniz,kısaca dünyada ne yapıyorsanız Second Life’da da aynısını hatta daha fazlasını yapabileceğiniz kadar serbestsiniz.Zamanla objeleri yaratmayi, tutup birakmayi, belli yerlere yerlestirmeyi öğreniyorsunuz. Bir yerden bir yere “teleport” denen bir sanal ulasim sistemiyle aninda ulasabiliyor, sonra ya yuruyerek, ya kosarak bazen de ucarak çevreyi keşfedebiliyorsunuz. Diğer insanlarla iletişim de yine bu sosyal ağ üzerinden oluyor.Second Life’da IBM gibi büyük firmaların adalarına gidip firma hakkında bilgiler elde edebilir, sanal konferanslara katilabilyorsunuz. Kimileri, firmaların bu yolla büyük bir bilimsel deney yaptıklarını düşünüyor.Bunların dışında Second Life’ın kendine özel bir ekonomisi ve borsası mevcut. Oyundaki alım satımlardan gerçek hayatta da para kazanmak mümkün. Bu da bir çok girişimcinin oyuna girmesine sebep oluyor.