“I know the pieces fit, ‘cause i watched them fall away” diyor Tool “Schism” isimli parçasında. Parçaların oturduğunu biliyorum çünkü onları koparlarken gördüm gibi bir anlamı var bu lafın. İnsanların birbirini tamamlaması mevzuundan bahsetmiş gibi geliyor şarkı sözlerinin tamamına bakınca.
Hayatla tek tabanca başa çıkmak zordur bunun için gelişmiştir takım, grup, toplum kavramları. Birbirini tamamlayan öğeler gibi hareket etmek gerekir bazen. Bunun için iletişimi geliştirmek bağlantıyı koparmamak gerekir. En zor olan şeyi beraber düşünebilmeyi egolardan sıyrılmayı beynimizi diğerleriyle beraber düşünebilmek için zorlamayı, diğerlerinin de kendi hayatlarından sıyrılarak sizinle düşünmesini sağlamaya çalışmasını sağlamak gerekir. Bir lider seçip onun düşünmesini ve diğerlerinin tamamen ona bağlı bir makineymişcesine hareket etmesini düşünmek hep saçma gelmiştir şu an tek başına düşünerek bunları yazan bana. İnsanın kendisiyle çelişmesi komik fakat bir o kadar da doğaldır. Gerçekten komik olanın doğal olması gerçeğiyle ilgili de yazarız bir ara. Konumuza dönersek hep beraber hücum yapan, hep beraber savunma yapan ve elemanlarının hepsinin aynı göreve aynı üst düzey başarı seviyesiyle yapabildiğini düşünelim. Bunu bir futbol takımını ele alarak inceleyelim. Rotasyonun çok kolay sağlandığı bir takımda kale önünde etkili bir pas alan oyuncuyu düşünelim bunun takımın en iyi forvet oyuncusuna değil de kazma!!! defans oyuncusunun önüne düştüğünde de gol olma olasılığının aynı olmasını, kaleye çekilen şutu karşılayacak kalecinin, orta saha da pas dağıtacak, oyunu kuracak oyuncunun yeteneklerinin takımdaki herkeste olduğunu düşünelim ne kadar mükemmel bir sonuç elde edebileceğimizi tahmin edersiniz diye umuyorum. Sorun!!! Herkes forvet oynamak, herke gol atmak, herkes yıldız olmak isterse ne olacak. Egolardan sıyrılmak gerekir demiştik yazının başında. Parçaların birbirine uyumunu görmek için saatlerce uğraşıp binlerce parçalık puzzleları tamamlamak için harcadığımız o saatler niye. Parçaların uyumunu görüp keyfini çıkarmak için. Takım olmak, birbirini tamamlamak öyle ya da böyle (futbol takımı örneğiyle puzzle örneğinin farklı olduğunun farkındayım) mükemmel bir uyumu seyretmek.Parçaları ayırmak ancak nasıl yapıldıklarını görmek, sistematiği çözmek için yapıldığında yararlıdır. Uyumu bozan sevilmez, marjinal olmak güzeldir fakat aynı derecede zordur. Yapabiliyorsanız ne mutlu fakat bu kadar zor bir hayatı herkes istemez. Şirketleri düşünün organizasyonun içinde herkesin birbiriyle iletişim içinde olduğu egolarından sıyrıldığı bir şirkette şüphesi her şey daha kolay olacaktır. Kolaylık neden kötü olsun ki.Egolar varsa takım olmak çok zordur. İşler gitgide daha zorlaşır bir üste, bir asta ihtiyaç duyulur ve bu yapının mükemmelliği imkansız olacağından her zaman üstler astlardan daha yetenekli ya da zeki olamayacağından boşa giden binlerce fikrin hesabını birisinin ödemesi gerekir. Diğerlerinden daha fazla düşünebilirsiniz ama emin olun diğerleri sizden farklı düşünmeyi önünde sonunda başaracaktır. Egolardan kurtulmak, parçaları bir arada tutmanın gerekliliğidir. “Parçaların bir arada olduğunu biliyordum çünkü onları ayrılırken gördüm” derken solistin hüznünü ve sinirini algılayabilirsiniz şarkıyı dinlerseniz. Parçalanmak olumsuzluk eki olmayan olumsuz bir fiildir.
