Bu sabah yine birkaç gündür olduğu gibi sersem bir şekilde uyanıyorum. Yine zorlu bir gece. Yine çeşit çeşit rüyalar. Ama ne korku, ne de komedi var rüyalarımda. Yalnız o var…
Kim olduğunu benim de bilmediğim rüyalarımın kadını var. Son bir kaç gecedir olduğu gibi yine rüyalarımı süslüyor. Tabii böylesine süsleme denilebilirse
Sadece onun üzerine kurgulanmış bir alacakaranlık kuşağı gibi sanki. Nereye gitsem sadece o var. Gözlerim sadece onu görüyor. Beynim bana sadece onu gösteriyor. Fakat hala kim olduğunu bilmiyorum.
Kalabalık bir yerdeyim. insanlar sıraya girmiş bişey için bekliyorlar. sağımda solumda insanlar var. seslerini duyuyorum fakat hepsinin yüzü buğulu.Ön sıralarda dümdüz sarı saçları olan bir kız görüyorum. sadece o netlik içinde. bu kadar karanlığın içindeki bu parıltı beni öyle etkiliyorki ona doğru yürüyorum. yanına gidip konuşmak, arkadan göremediğim yüzünü görmek istiyorum. fakat sanki kalabalık benim oraya ulaşmamı istemiyor. ön taraflara zorlukla geçiyorum. ama o gitmiş. içimi bir burukluk kaplıyor.
bir anda bu buğu kalkıyor. artık her yer net. mcdonaldsta olduğumuzu farkediyorum. hemen aklıma onun kasadan birşey alıp masaya oturduğu geçiyor. ve tüm masalara bakıyorum fakat yok. dışarı çıkıyorum. bir sağa bir sola koşturuyorum. yok! tam o sırada yine etraf kararıyor. bu seferde ileride kalabalığın içinde beliriyor. insanlara sanki duruyorlarmış gibi yavaş hareket ediyorlar. sadece o normal. ileride yürüyor. sarı saçları tekrar gözümü alıyor. kalbim hızla atmaya başlıyor. çünkü arkadan koşarak ona yetişiyorum. tam omuzuna dokunacakken uyanıyorum.
üstüste onu gördüğüm birkaç geceden sonra sanırım ona aşık oldum 🙂 ama bi gün mutlaka konuşucam
yorumlar
senin için en hayırlısı olur ama her zaman rüyalarında bile olsa mükemmelin peşinden koşturmak senin için en iyi alternatif olmayabilir. bazen kaybederken de kazanabilirsin. ref: oyun teorisi
avlamak istiyorsan asla uskumrularla yetinmemelisin, oyun teorisi oyunu anlamak ve de oynarken kar/zarar hesaplarını tutturmak için iyidir (eknonomistlerin sevdiği bir teori olduğunu gözden kaçırmamak gerek, bütün matematikten anlayabildikleri yegane teori bu malesef) ama moby dick avına çıkarken gereksiz yük olarak telakki etmek gerekir oyun teorisini.
uzun aralıklarla.. iki defa.. uyandığında ayrılık acısı yaşıyosun.. 2 gün sonra hatırlamıyosun bile.. bu süre içerisinde heartshape box dinlemeni tavsiye etmem..
…Ruhun Gemisi adlı bir grubumuz vardı. (Ankara’da yaşayıp rock müzik dinleyen varsa bilir büyük ihtimal) Rüyaların Kızı diye bir şarkımız vardı. Ruhuna hitabedecek bir parça. Mesaj atıp icq numaramı alabilirsin. Yollarım parçayı…
Saygı ve sevgi.
bir kız yanıma kadar gelip : merhaba dedi ve beni öptü geçenlerde… iki gün sonra [rüyamdaki kadar güsel olmasa da 🙂 ] benzer bir olay gerçek hayatta başıma geldi…umarım sana da öle olur…:)
olsak bize de olur tabi de, yukarıdaki tartışma uzasaydı keşke, oyun teorisi, moby dick ve uskumru. Yıllardır ikisi arasında gider gelirim, ekonomist miyim perfeksiyonist miyim ona bile karar veremedim hala.
hatta kültür alabalıkları arasındaki farkı belirlememiz gerek öncelikle, moby dick peşinde okyanuslarda gezmek aslında bir kaçış olabilir mi? ya da bu durumu bir kaçış olmaktan çıkarmak mümkün mü? yani bu dünyaya gözümüz doyduktan sonra da moby dick avlamak ister miyiz?