Zamanında ajans başkanları, reklamları yazardı. Sonra baktılar de’leri mi’leri ayıramıyorlar düzeltmen tuttular. İşler açılınca da reklam yazarlarının yüzü güldü. Bir art directorun ya da grafikerin Photoshop, Freehand gibi temel programları bir ilan ya da broşür oluşturacak kadar iyi öğrenmeleri ve temel grafik disiplinini kapmaları bana göre en az 3 yıl alıyordur. Ama reklam veren şirket sahipleri, genel müdürler, reklam müdürleri ve yardımcıları, bunların karıları çocukları, arkadaşları, dostları hepsi reklam yazarı olabilir.Sadece elimdeki en basit örnek olduğu için bunu vereceğim: Reklamcılık kavramı ilk doğduğunda ve logo altına slogan kullanma fikri geliştiğinde, tahminimce dönemin reklam yazarının ilk aklına gelen reklam sloganı, reklamı yapılan marka her ne işin markasıysa, “bu iş BİZİM İŞİMİZ” olmuştur. Buyurun Tekin Acar Cosmetics’e. Neymiş, “Kozmetik Bizim İşimiz…”Yabancı kaynaklı TV spotlarının ardına kendi iğrenç logolarıyla bu sloganı 5 saniye döşeyip satmaya çalıştıkları markanın değerini düşürüyorlar. Her akşam eşlerine dostlarına bunu biz yaptık diye böbürleniyorlar. Reklam şirketi de AHP’sini (ajans hizmet payı efendim, %10, %15, %5… Tutturabildiğine…) aldığı için sesini çıkartmıyor. Hatta belki de reklamların yayınlandığı TV kanalı ajansı devreden çıkartıp tüm kârı kendi kazanıyor ve tabii ki o da sessiz kalıyor. Koskoca Tekin Acar markası da yerlerde sürünüp itin köpeğin maskarası oluyor. Çook rica ediyorum sözü geçen marka yetkilileri bana kızmasın. Dost acı söyler ve zararın neresinden dönülse kârdır.
300 dolarlık, ağzı laf yaptığı için reklam da yazabileceğini düşünen, tüyü bitmemiş 250 velet reklam yazarlığı iş başvuru formunda istedikleri maaş yerine 500.000.000 yazdığı için, krizler sonrası birbirine giren ve ne olduğunu şaşıran yeni reklam ajansları, bu işin piyasasını 500 milyon sanıyor. “Art Director” sıfatlı reklam işçisi sınıfı hak ettiğine inandığı parayı isteyince kimse sesini çıkartmıyor ama yıllardır bu işin içinde olan ve zamanında en az art director kadar maaş alan “Copy Writer” aynı maaşı istediği zaman 300 dolarlık rakiplerinin yanında işsiz kalıyor. O 300 dolarlık veletler de 2 ayda bir iş değiştirerek reklam yazarı piyasasının içine etmeye devam ediyor.
Bu haftaki (ve önceki haftalarda yayınlanan) Hürriyet insan kaynaklarına bir göz atın. Kaç tane grafiker ilanı var, kaç tane reklam yazarı. Herkes çok mu memnun 3 paralık veletinden? Yoo onun yapamadığını grafiker yazıyor, patron yazıyor, müşteri yazıyor. Adam gibi reklam yazarları da haftada 10 gün evden profesyonel çeviri yapıp 2 milyarı cebine koyuyor, yaptığı işin sıkıcılığı ve 10 gününü heyecansız ve keyifsiz bir şekilde geçirmenin burukluğunu çalışmadığı günlerde unutmaya çalışıyor.Durum tespitim budur. Bu yazıyı okuyanlar arasında elbette yarası olanlar çıkacaktır. Onlardan ricam bir sonraki iş başvurularında en azından 1000 dolar istesinler ki adam yerine konsunlar.