aşkın kadın-erkek ikiliğinin yanında bir de içten içe büyütülen beslenen hatta tutku aşılanan platonik aşkların olduğu gerçeğini kimse yadsıyamaz. bu platonik aşklarda fazlasıyla bilindiği üzere aşırı kırılgan bir fay hattı bulunmaktadır. bu durumlarda genelde erkek yada kadın hoşlandığı tarafla bir süre arkadaşça kalmayı sürdürür ama içinde beslediği bir platonik aşk vardır. aşkın bu platonik boyutu ne denli ikinci bir boyut daha isterse kişi de o denli bu platonik durumu gerçeğe taşımaya uğraşır. bu tür platonik durumların platonik kalmasının temelinde gerçek bir aşkın filizlenemiyor olması yatar. karşıdaki kadına/erkeğe beslenen platonik duygulardan ayrı bir de karşı tarafın beslediği platonik arkadaşlık da göz ardı edilmemelidir.neden platonik arkadaşlık? çünkü gerçek arkadaşlık kendi içinde çelişkili yada olumsuz çıkışlar taşımamalıdır. bu tür bir sorunlu yapı aşklara özgü kalabilir diye düşünüyorum. yani bir tarafın kendi içinde aşık, diğer tarafın kendi içinde diğerini arkadaş gördüğü türden bir aşk-arkadaşlık ikilemi, platonik arkadaşlık kavramını da beraberinde getirir.hayal kırıklıklarını sadece aşklarda aramak da temelden yanlış bir yaklaşımdır. bu aşkla arkadaşlık ayrımına varamamak gibi bir duygu durumunu da içinde barındırır. arkadaşlıkların da kırılgan olduğu ve kimi kez aşklardan daha keskin yaralar alabildiği de bir gerçektir.platonik aşkların üzüntüsüyle boğulan birinin karşısında platonik arkadaşlığının kederini de taşıyan bir kadın/erkek bıraktığını da her zaman bilmelidir.aşklar gibi arkadaşlıkları da farkında olmadan tek taraflı bir platoniklik ve saflık içinde yaşamak da aynı derecede ve kimi zaman daha da ciddi bir duygu travması yaratabilir.