bildirgeç okurları için pilli network ve sosyomat gibi camiaları yaratmış ve devam ettiren üç kişi ile kısa söyleşiler yaptım. kendilerini ön plana çıkartmaktan hoşlanmıyorlar, pilli network’ün başarısının büyük gönüllü ekibe ve yazarlarına bağlı olduğunu defalarca vurguluyorlar ancak onları çok az kişi tanıyor. sorularımı oluştururken 5-10 dakika gibi bir sürede yanıtlanabilmesine, pilli network kullanıcılarına gelecek hakkında bilgi vermesine ve biraz da perdenin arkasındaki kişiler hakkında daha önce sorulmamış özel sorulara yer vermek istedim. ilk bölüm, uzun süreli arkadaşım ve bildirgeç’in yaratıcısı cem başpınar ile.pilli’de hangi sıfat ile bulunuyorsunuz?
cb: ortak, tasarımcı.
Projelere ayırdığınız zamanı neye göre belirliyorsunuz?
cb: pilli, geçimini sosyomat’tan sağlıyor. Bu nedenle mesaimiz sosyomat’a ayrılmış durumda. pillinetwork ise gelir elde etmek için üretilmiş bir proje değil. Gelirini yazarlarıyla paylaşıyor ve a’dan z’ye her işi gönüllüler tarafından gerçekleştiriliyor. Biz de mesaimizden artan kalan zamanımızı pillinetwork’e ayırıyoruz.
pilli’de payınıza düşen işler neler?
cb: pilli’de görev dağılımı kesin çizgiler ile ayrılmış değil. Ama son zamanlarda şunları yaparken buluyorum kendimi; sosyomat buglarının basit ise giderilmesi, değil ise hakkında daha fazla bilgi araştırılıp arşivlenmesi; eposta ile gelen öneri ve görüşlerin arşivlenmesi, hafif uyku ile beraber sosyomat ve pillinetwork sunucularının sağlık kontrolü ve varsa problemlerin giderilmesi, bildirgeç editörlerinin görevlerini hızla yerine getirmesi için yazışmalar yer alıyor. Şu aralar zamanımın çoğu son tutkum olan ruby on rails’i öğrenmekle geçiyor.
pillinetwork okur ve yazarlarını yakın gelecekte neler bekliyor?
cb: öncelikli olarak altyapıda iyileştirme ve optimizasyon çalışmaları görünüyor. Pillinetwork’ün kazanç sisteminin ve kazanç raporlarının sitelerin büyümesi ile ağırlaşmaması için ilgimize ihtiyacı var. Ayrıca bir süredir kullandığımız ruby on rails’in sürümünü güncellemek üzere çalışıyoruz. Bu değişim beraberinde bir sürü test ve deneme süresi gerektiriyor. Hatta bu konuyla ilgili pilliblog’da bir yazı yazarak yazar arkadaşlarımızın yardımını rica edeceğiz. Yeni sürümü en hatasız ve hızlı hale getirmek için vakit ayrılacak. Ardından, gelen geri bildirimler sonucunda belirlediğimiz yeni özelliklere girişeceğiz. Listede yazarlar için yazı yönetim paneli, detaylı kazanç raporlarının elden geçirilmesi, daha akıllı arama sonuçları ve kullanıcı sayfalarının elden geçirilmesi gibi maddeler var..
bildirgeç’in yaratıcısı olarak şu anki konumunu nasıl buluyorsunuz?
cb: oldukça tatmin edici buluyorum. Her gün onlarca yazar etrafta olan biten en ilginç olayları kolay yutulabilecek lokmalar haline getirip paylaşıyor. İlk yıllardaki yazılarımıza baktığımda aradaki farka hayret ediyorum. En yoğun zamanımda bile mutlaka bir gözüm bildirgeç’te oluyor.
imkanınız olsa pillinetwork’te nasıl bir büyük değişiklik yapmak isterdiniz?
cb: sunucu sayısını iki katına çıkartıp sitelerin daha hızlı olmasını ve raporlama sistemini geliştirerek çok daha detaylı kazanç/okunma raporları sunabilmek isterdim.
bu aralar mesainiz esnasında kafanızı en çok ne meşgul ediyor?
cb: çalışma ortamında değişiklikler ile verim arttırmanın yollarını arıyorum.
Bu konuda önerileriniz var mı?
cb: herkes için geçerli olur mu bilmiyorum ama benim kendim için belirlediklerimi sayabilirim:
* Programlama için: e texteditor kullanın. Full screen ile yazı alanını tam ekran hale getirerek dos ekranı günlerine geri dönün. (Düz metin için q10 adında ücretsiz süper bir editör de bulunuyor.)* Kısayol tuşları yaratın ve kullanın. Skylight veya mcl süper.* Sık kopyala yapıştır yaptığınız şeylere clipomatic ile kısayol tuşu atayın.* Windows görev çubuğunu otomatik gizlenir hale getirin. Benzer programları gruplama özelliğini aktive edin. Alt-tab kullanmaya alışın.* Skype, gtalk veya msn gibi programları kapatın. Eğer mümkün değilse en azından yeni mesaj haber verme özelliklerini kapatın.* Masaüstü duvarkağıdınızı belirli sürelerde değiştirin. Asla fotoğraf kullanmayın. Az detaylı soyut şekiller veya düz renk tercih edin. ikonları kapatın, bunun yerine masaüstü dizinini görev çubuğunun sağına dizin olarak ekleyin.* eposta kontrol periyodunuzu uzatın.* Müzik dinlemeden çalışmaya alışın.son zamanlarda sizi en çok mutlu eden, okurlara da önerebileceğiniz birkaç tüketim ürünü söyler misiniz?
“Survivor” bağımlısıyım, stoğumun bitiyor olması uykularımı kaçırıyor. “Crysis”, “railroads” ve “Settlers 6” büyük bir ihtiyacımı karşıladı. “The apprentice”in iptal edilmesi ve yeniden dirilmesinin ardından yedinci sezonunun ilk bölümünde mutluluktan gözlerim yaşardı.son olarak “inside the actors studio” sorularıyla sizi terletmek istiyorum. Kısa ve samimi yanıtlar vermeniz gerekirse:* en sevdiğiniz kelime?
cb: “acknowledge”
* Hoşlanmadığınız kelime?
cb: “kalite”
* Sizi ne heyecanlandırır?
cb: merak.
* Hevesinizi ne kaçırır?
cb: çaresizlik.
* Ne sesinden hoşlanırsınız?
cb: yaşlı kadın vokal.
* Ne sesinden hiç hoşlanmazsınız?
cb: elektronik gitar.
* En sevdiğiniz küfür?
cb: “g*t”.
* Mesleğiniz şu ankinden farklı olsa ne olmasını isterdiniz?
cb: senarist.
* Mesleğinizin ne olmasını asla istemezdiniz?
cb: seminer konuşmacısı.
* Eğer cennet var ise; görkemli kapısına geldiğinizde tanrının size ne demesini isterdiniz?
cb: “geciktin?”
ayırdığınız vakit için çok teşekkürler.
cb: ben teşekkür ederim.
