1963, Amerika doğumlu senarist / yönetmen David Koepp‘in senaryosunu yazdığı, adını sıkça duyduğumuz başarılı ve yaratıcı yönetmen David Fincher‘ın yönetmenliğini üstlendiği “Panic Room“, orjinal hikayesi ve güçlü oyuncu kadrosuyla, heyecanın temposunu hiç azaltmadan, izleyicilerine gerilim dolu bir film sunuyor.Meg Altman, eşi Stephen tarafından aldatılınca, boşanıp, kızı Sarah ile yeni bir eve taşınır. 2 katlı ev, anne – kız için büyük olmasına rağmen, ikili heyecanlıdır. Evin üst katında bulunan, çelikten yapılmış ‘panik odası’ ise, acil durumlar için tasarlanmıştır. Evin eski sahipleri, zengin oldukları için, böyle bir odanın güvenli olacağını düşünerek yaptırmışlar ve farkında olmadan yeni sahiplerinin de güvende hissetmelerine sebep olmuşlardır.Yeni evlerinde uyuyan Meg ve Sarah, evin içinden gelen seslere uyanıp, göz atınca, 3 adam görürler ve Meg, kızını alıp ‘panik odası’na girer. İçeriden kilitlenen odaya, dışarıdan kimse ulaşamamaktadır ve içeride bulunan telefon sayesinde yardım çağırmak mümkündür. Ancak, telefon hatlarını kesip, salondaki hoparlörden, odadaki kolonlara konuşup, sesleriyle anne – kıza ulaşmayı başaran hırsızlar, istediklerini almadan gitmemeye niyetlidirler.

Evin eski sahipleri, evin bir köşesine 22 milyon dolar saklamışlardır ve bundan haberleri olan üç hırsız, parayı almak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırlardır. Güvenli odadan dışarı çıkmamaya kararlı olan Meg, astım hastalığı olan Sarah’nın korkmaması için, O’nu sakinleştirmeye çalışır. Kesilen telefon hatları yüzünden telefonu kullamayan Meg, dışarıdan yardım çağırmadığı takdirde, kızının nefes almakta zorlanmaya başlayacağını ve üç tehlikeli adamın, sözünü ettikleri parayı bulmadan gitmeyeceklerini bilmektedir.Oscar Ödüllü aktris Jodie Foster‘ın başrolünde yer aldığı filmde, Forest Whitaker, Kristen Stewart, Dwight Yoakam, Jared Leto, Ann Magnuson ve Patrick Bauchau gibi isimler de yer alıyor.