YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın kararıyla kendisine verilen Commandeur liyakat nişanını iade etti. Haber burada
Bossout – Teziç, Commandeur nişanını 2 yıl önce almıştı.Nişanı iade ederken Chirac’ a yazdığı mektupta da şunları söylemiş.”Sayın cumhurbaşkanı, yapılan açıklamalarda bu önerinin milletvekillerinin girişimiyle gündemde yer aldığı, hükümetin bunun dışında kaldığı, yer yer tarafınızdan dile getirilmektedir. Oysa ekim başında Ermenistan’a gerçekleştirdiğiniz resmi ziyarette ‘Türklerin Ermeni soykırımı yapmış olduğunu’ ifade etmekle, bu konunun Fransa’nın bir devlet politikası olduğu, hukuken bütün açıklığıyla teyit edilmiştir. Ermeni soykırımının inkârını suç sayan metin, henüz kanunlaşmamış olsa da bu konunun Fransa’nın bir devlet politikası haline gelmiş olması karşısında sizin tarafınızdan Türkiye’deki büyükelçiliğiniz aracılığıyla bana tevdi edilen Fransa’nın en yüksek devlet nişanlarından biri olan ‘Commandeur de la Legion d’Honneur’ü taşıyamayacağım için mektubumla iade ediyorum.”Kimin jetonu köşeli sizin taktirinize bırakıyorum.
ya bu adamda kaç tane nişan var..birini zaten 1 ay evvel iade etmedimi? o zaman ben şimdi sayın teziç’i ne için tebrik edeceğim…1’den fazla nişan aldığı için mi yoksa nişanları iade ettiği için mi?
Senelerce Galatasaray Universite’sinde Fransiz yalakaligi yaptiktan sonra biraz gec olmus sanki. Once o nisani niye verdiler onu bir sormak lazim. Turkiye’ye kattigi ustun katkilardan dolayi degil herhalde.
vallahi ben nedir, ne değildir bilemeyeceğim.anladığım kadarıyla bu nişan birşeyi en iyi şekilde temsil etmiş,birşeye en iyi şekilde hizmet etmiş,iyi(göreceli) birşeyler yapmış kişilere verilen bir madalyon yada simgesel bir ödül .ekşi de napolyon un icadı diyor! tabi zaman içinde veriliş amacı,verildiği kişilerde değişiklik göstermiş olabilir.özetle fransa ya mı desem dünyaya mı desem bazı yönlerden(bilim,sanat,spor vs.) hizmet(şövalye) edenlere verilen simgesel ünvan olarak tanımlanabilir.fransa nın ”dağıttığı” bu nişana hak kazanmak onur veren birşey midir tartışılır.bence pek onurlandırıcı bir etiket değildir.
Nişanı alırken yanında değildim ki!! Onur duymuştur diye tahmin ediyorum.Teziç zamanında Fransız yalakalığı yapmış olabilir , yaptığı işler yada söyledikleri tartışılabilir.Bunlar tamamen ayrı konular.Teziç yazdığı mektupta iade nedenini açıkça belirtmiştir.Ödül meraklısı milletim Orhan Pamuk u kahraman ilan etti.Erdoğan Teziç aldığı nişanı iade etti.Olay bundan ibaret..
fransız mallarını boykot etmek ne kadar mantıksızsa nişanı geri vermekte o kadar mantıksızdır çünkü fransa aman tüh teziç nişanını geri werdi o yüzden bizde bu yasayı kabul etmeyelim demicek herhalde aynı şekilde eğer türkiyede renault vb fransız ürünlerini boykot ettiğiniz zaman türk işçiler işten çıkartılacak çünkü firmaların gelirleri düşecek ve unutmayalımki orada çalışanlar birer türk vatandaşıdır ve olan bizim ekonomimize olur dolayısıyla buda fransanın takmayacağı bir olay bu sorun sadece diplomasiyle çözülebilir bence.Dolayısıyla nişanı iade etmek fransa için bir anlam teşkil etmemekle birlikte türk milleti içinde bir onur değildir
Fransanın aman tüh demeyeceği belli. Önemli olan bizim nasıl tavır aldığımız. Taviz vere vere,başımızı eğe eğe, iyice zıvanadan çıktılar bunlar. Satınalınan fransız mallarının hepsini bu ülkede üretmiyoruz. Renault marka arabaların sadece bir modeli burada üretiliyorsa gerisini ithal ediyoruz. Zaten onların mallarını satın aldığımızdan işsiz kalıyoruz. İhracat-ithalatı bir türlü dengelemiyor. Önemli olan fransız olsun bir başkası olsun ithal malı kullanmamaya gayret etmek bu kadar basit dilimizde tüy bitti anlat anlat. Ben ithal malı kullanacağım diyorsanız alın kullanın, faydasına inanıp yerli malı tercih etmeye çalışanlarada mani olmayın bari. Türk işçisinin çalıştığı birkaç fabrikayı herkes biliyor burada saydırmayın bana. Türkiye de üretilen birkaç mal dışında gerisi ithaldir. Erzurum kongresinde Atatürk’e boşuna uğraşıyorsun bu koca devletlerle uğraşılmaz mandacılığı kabul edelim gitsin diyen ver kurtul-aman neolacak zihniyeti sizi adam yapmaz. Türkiye’yi aldığınız lejyon madalyalarıyla, nobel edebiyat ödülleriyle muasır medeniyetler arasına sokabileceğinizi mi sanıyorsunuz. Teziçin uluslararası arenada yayınlanmış bir tek bilimsel makalesinin olmaması ödülü haketmesine yeter de artar bile değil mi? Devam edin dediğiniz gibi fransanın ve diğerlerinin umurunda değil oraya buraya dalkavukluk madalyası dağıtmak saman altından kurdukları tesisatları yüz yıllardır çalışıyor bunların.
benim hadi türkiye fransanın köpeği olalım yada bi başka ülkenin demediğim aşikar ayrıca bi kaç türk işçisi değil oralarda çalışan o eskidendi kaldıki bir iki tanesi türk bile olsa firma sahibi önce türk olanı işten çıkaracaktır balık baştan kokar hesabı baştakiler diplomasi yoluyla bişey halletmediği sürece siz istediğiniz kadar ve çok başarılı sivil insiyatif rolü oynamaya devam edin ayrıca yazım ne fransayı nede çok gereksiz nobel ödülünü öven bir yazıydı sadece gereksiz tepkilerden bahseden bir yazıydı bi anlık galyana gelipde benimiyi niyetli yazımı sırf bakın be ne duyarlıyımm siz bunların farkında deilsinizz tavırlarında arayada bi kaç atatrkten örnek verirsem inandırıcılığım artar tribiyle yazılar yazmayın lütfen burada ikimizde zaten aynı şeyi söylüyoruz fransanın yada başka bi avrupa ülkesinin eteğini öpmeyelim diyoruz ama bunun çüzüm yolunu farklı koyuyoruz ortaya siz sokaktaki adamın düşünebileceği kadar düşünüyosunuz o başka ortada bi protesto war ama protestonun sonucu ne olur farkında değilsiniz!!!
Fabrikalarda çalışan bir kaç Türk işçisi demedim, Türk işçilerinin çalıştığı bir kaç fabrika dedim. Teziç çıkıp madalyasını geri veriyor, asker bundan sonra fransızlara askeri ihale vermiyeceğiz diyor, bunlarda mı sokakta ki adam. Diplomasiden anlayan adamlar değil karşınızdakiler ne kadar çok koparırım, ne kadar çok taviz verdiririm diyen adamlar. Protesto diplomatik bir ataktır aynı zamanda. Herşey masada olmaz. Karşıdaki seni senden iyi tanıyor, senin kozlarını biliyor, ona göre masada ağızını açtırmıyor. Onların canını acıtmazsanız, onlar anlamaz. Asıl protesto etmezseniz bunun sonucu ne olur siz onun farkında değilsiniz. Birer birer tüm dünya ülkeleri, zincirleme bir şekilde, parlementolarından zaten şu anda geçirdikleri yasalara, cezai yaptırımlarda ekleyecekler. Siz yapmadığınız suçun faili olacaksınız. Ardından dünya sizi yahudi katliamı gibi bir katliamın sorumlusu ilan edecek. Ardından ermenilere milyarlarca dolar tazminat ödeyeceksiniz. Sonra mülk-toprak talepleri, azınlık okulları, misyoner faaliyetleri, federal devlet diyerek doğu anadoluyu ermenistana bağlamak isteyecekler. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Bu gün almanya sesini biraz yükseltse vay yahudi katili sen konuşacak en son adamsın diyorlar. Almanya katletiği yahudilerin bu günki çocuklarına büyük tazminatlar ödedi. Bunları bizim başımıza örmeye çalışıyorlar. Biz ermenileri almanların katlettiği gibi katletmedik. ermenileri sadık millet (Millet-i Sadıka) olarak kardeş bildik her türlü imtiyazı verdik onlar bizi zor günümüzde arkadan vurdular. Evet çeteler kurup bizi sırtımızdan vurdular. Biz de kendimizi savunduk. Biz soykırım yapmadık bunu onlarda zaten biliyorlar. İtilaf devletleri ülkemizi işkal ettiklerinde, ermeni soykırımı yaptığımızı iddaa ettiler ve devlet idaresinden bazı kişleri alıp malta adasına sürdüler. Burada soykırım mahkemesi kurdular. O kadar uğraşmalarına rağmen tüm belgeler bizim soykırım şeklinde tanımlanacak bir olayı düzenlemediğimizi gösterdi. Bu esirleri serbest bırakmak zorunda kaldılar. Fransızlar ermenileri kışkırtan asıl azmettiricidir. Ermeni devleti üzerinden hazar petrollerine, ortadoğu karadeniz ticaret yollarına hakim olmak istediler. Bu adamlara diplomasiyle bir şeyi kabul ettiremezsiniz. İstediğinizi yaptırmak için, ya karşılığında bir çıkar vereceksiniz yada canlarını acıtacaksınız. Ermenilere devlet toprak sözü veren fransayı ermeni lobileri öyle bir sıkıştırıyor ki sizin birşey yapmanız imkansız. Bizim lobi kurmamız bir şeyi değiştirmiyor. Devletler olaylara tarihçilerin belgelerin gözüyle bakmazlar. Çıkarlarına göre suikast yaparlar, rüşvet verirler, savaş açarlar, propaganda yaparlar istediklerini almak için kuytuda on yıllarca beklerler. Siz neyi ispatlarsanız ispatlayın zaten biliyorlar suçsuz olduğunuzu istediklerini almadan gitmezler. Ya çok güçlü olup efendisi olacaksınız bunların, seslerini çıkarıp sizden birşey talep edemeyecekler, ya eşit olduğunuzu, güdülen bir kukla devlet olmadığınızı göstereceksiniz hakkınızı alcaksınız. Onurunuzu kaybettiğinizde yiyecek ekmeğinizide kaybedersiniz.
Yorumlar gittikce fantastik imajiner bir betimlemeye donusuyor.Disisleri bakanligi ne zaman ‘uzman personel’ alimi yapacak acaba. Bilen, duyan var ise, derhal buraya bildirsin lutfen. 🙂
Sadece fransız malı almamak diye küçümsenilen şeyler milyarlarca dolar tutmaktadır. Bunları bu gün ve gelecekte almamanın ne kadar can acıttığını bilemezsiniz. Fransızların en iyi ihraç malları “katma değeri bilgisayar işlemcisinden sonra en fazla olan” silahtır. Bir savaş uçağının 2 milyar dolar olduğunu söylememe bilmem gerek var mı. Bundan sonra hiç bir askeri ihalede fransız malı tank, helikopter vs almazsanız, kurumlarınızdaki bilişim alt yapınız için söz gelimi alcatel çözümlerini kullanmazsanız, dünyadaki tüm üretiminin 10 da birini sadece size sattıkları Peugeot 106 modelini almazsanız, İletişim uydusu yaptırmazsanız, fransız malı ilaçların eş değerlerini tercih ederseniz, öyle bir canları acır ki anlatamam. Fransız filmlerine, sanat eserlerine, fransız kültür derneklerine kimse ilgi göstermezse öyle bir canları acır ki anlatamam. Kamu oyunda bir kaç araştırma yapıp fransa hakkında olumsuz izlenimleri uluslararası basına el altından verirseniz öyle bir canları acır ki anlatamam, cezayirde, ruandada yaşananlar için parlementonuzdan karar çıkarırsanız öyle bir canları acır ki anlatamam.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
jeton köşeli galiba
onurlu davranış, o nişanı hiç almamaktı.
Bossout – Teziç, Commandeur nişanını 2 yıl önce almıştı.Nişanı iade ederken Chirac’ a yazdığı mektupta da şunları söylemiş.”Sayın cumhurbaşkanı, yapılan açıklamalarda bu önerinin milletvekillerinin girişimiyle gündemde yer aldığı, hükümetin bunun dışında kaldığı, yer yer tarafınızdan dile getirilmektedir. Oysa ekim başında Ermenistan’a gerçekleştirdiğiniz resmi ziyarette ‘Türklerin Ermeni soykırımı yapmış olduğunu’ ifade etmekle, bu konunun Fransa’nın bir devlet politikası olduğu, hukuken bütün açıklığıyla teyit edilmiştir. Ermeni soykırımının inkârını suç sayan metin, henüz kanunlaşmamış olsa da bu konunun Fransa’nın bir devlet politikası haline gelmiş olması karşısında sizin tarafınızdan Türkiye’deki büyükelçiliğiniz aracılığıyla bana tevdi edilen Fransa’nın en yüksek devlet nişanlarından biri olan ‘Commandeur de la Legion d’Honneur’ü taşıyamayacağım için mektubumla iade ediyorum.”Kimin jetonu köşeli sizin taktirinize bırakıyorum.
ya bu adamda kaç tane nişan var..birini zaten 1 ay evvel iade etmedimi? o zaman ben şimdi sayın teziç’i ne için tebrik edeceğim…1’den fazla nişan aldığı için mi yoksa nişanları iade ettiği için mi?
Senelerce Galatasaray Universite’sinde Fransiz yalakaligi yaptiktan sonra biraz gec olmus sanki. Once o nisani niye verdiler onu bir sormak lazim. Turkiye’ye kattigi ustun katkilardan dolayi degil herhalde.
Neden verdiler peki sayın baltutan?Biraz bilgilendirirseniz..
vallahi ben nedir, ne değildir bilemeyeceğim.anladığım kadarıyla bu nişan birşeyi en iyi şekilde temsil etmiş,birşeye en iyi şekilde hizmet etmiş,iyi(göreceli) birşeyler yapmış kişilere verilen bir madalyon yada simgesel bir ödül .ekşi de napolyon un icadı diyor! tabi zaman içinde veriliş amacı,verildiği kişilerde değişiklik göstermiş olabilir.özetle fransa ya mı desem dünyaya mı desem bazı yönlerden(bilim,sanat,spor vs.) hizmet(şövalye) edenlere verilen simgesel ünvan olarak tanımlanabilir.fransa nın ”dağıttığı” bu nişana hak kazanmak onur veren birşey midir tartışılır.bence pek onurlandırıcı bir etiket değildir.
Nişanı alırken yanında değildim ki!! Onur duymuştur diye tahmin ediyorum.Teziç zamanında Fransız yalakalığı yapmış olabilir , yaptığı işler yada söyledikleri tartışılabilir.Bunlar tamamen ayrı konular.Teziç yazdığı mektupta iade nedenini açıkça belirtmiştir.Ödül meraklısı milletim Orhan Pamuk u kahraman ilan etti.Erdoğan Teziç aldığı nişanı iade etti.Olay bundan ibaret..
YÖK mağduru gençliğimiz adına sorarım; Teziç ne yapıpta fransanın en büyük nişanına (Teziç, 1. Napolyon döneminde başlayan ve dünyada çok az sayıda kişiye verilen bu nişanın Türkiye’deki tek sahibi.) layık görülmüş.YÖK Başkanı Teziç’in Fransa Liyakat Nişanı tartışma konusu oldu. Teziç’in nişanı geri verip vermeyeceği konuşuluyordu. Ermeni soykırımını inkar edenlere ceza teklifini öneren Fransa’ya karşı tepkiler sürerken Teziç’in tavrı şaşırttı. Gazetecilerin bu yöndeki sorusuna Teziç, “Neden iade edeyim ki. Fransa ile ilişkilerimizde bir sorun yok. O ödüller benim için çok önemli” dedi.Fransa YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’i 2004’te liyakat nişanı ile ödüllendirmişti. Teziç Eylül 2004’te Fransa Cumhuriyeti tarafından Legion D’Honnoer (Fransa Devleti Onur Lejyonu) Nişanı’nın en üst derecesi olan “Commandeur” (Büyük Şövalye) rütbesine layık görülmüştü. Fransız kültürü ile yoğrulu Galatasaray Üniversitesi’nin eski rektörü Teziç, Sorbonne Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı verilmişti.Bu konuşmalardan anlaşılıyor ki, pekte gönüllü olarak değil, halkın tepkisinin artmaması için bu iadeyi yapmış kendileri.Fransa Cumhurbaşkanı Jacguec Chirac, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e Legion d’Honner’in en üst derecelerinden biri olan ‘Commandeur’ liyakat nişanı verilmesini kararlaştırdı. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e, liyakat nişanı, Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği’nde bu akşam düzenlenen bir törenle takdim edildi. Nişan, Chirac adına Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Bernard Garcia tarafından verildi. Edinilen bilgiye göre; Teziç’e verilen bu liyakat nişanının dünyada toplam 400 kişilik kontenjanı bulunuyor. Fransızların yanı sıra yabancılara da verilen bu nişanın bir üst nişanının ise sadece devlet başkanlarına takdim edildiği belirtiliyor. Teziç, bu nişana Türk-Fransız ilişkilerindeki bilimsel, kültürel ve idari hizmetlerdeki üstün gayretleri nedeniyle verildiği kaydedildi.Fransız Büyükelçiliği’nin bahçesinde düzenlenen tören, akademik çevrenin yanı sıra daha çok Galatasaray Lisesi ile yükseköğretimden bu zamana kadar mezun olan siyasetçi ve bilimadamlarını da biraraya getirmiş oldu. Törene, Dışişleri eski Bakanı Şükrü Sina Gürel eşi Zeliha Gürel, gazeteci-yazar Onur Öymen, MİT Müsteşarı Şankal Atasagun, akademisyenler ve diğer davetliler katıldı. Verilen kokteylin ardından Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Garcia, Teziç’e ‘Commandeur’ liyakat nişanını takdim etti. Ardından Teziç’in Türk-Fransız ilişkilerine yönelik yaptığı hizmetler ile Galatasaray Lisesi’ndeki öğrencilik ve müdürlük yaptığı dönemlerdeki hizmetlerini içeren bir konuşma yaparak, teşekkür etti. Teziç ise törende yaptığı konuşmada liyakat nişanı verilmesinden dolayı onurlandığını belirterek, teşekkürlerini iletti. Teziç, hayatında ülkelerarasında yaşanan kültür şokuna yer vermeyerek var olmadığını ifade ederek, Galatasaray Lisesi’ne sade bir şekilde giriş yaptığını söyledi.
fransız mallarını boykot etmek ne kadar mantıksızsa nişanı geri vermekte o kadar mantıksızdır çünkü fransa aman tüh teziç nişanını geri werdi o yüzden bizde bu yasayı kabul etmeyelim demicek herhalde aynı şekilde eğer türkiyede renault vb fransız ürünlerini boykot ettiğiniz zaman türk işçiler işten çıkartılacak çünkü firmaların gelirleri düşecek ve unutmayalımki orada çalışanlar birer türk vatandaşıdır ve olan bizim ekonomimize olur dolayısıyla buda fransanın takmayacağı bir olay bu sorun sadece diplomasiyle çözülebilir bence.Dolayısıyla nişanı iade etmek fransa için bir anlam teşkil etmemekle birlikte türk milleti içinde bir onur değildir
Fransanın aman tüh demeyeceği belli. Önemli olan bizim nasıl tavır aldığımız. Taviz vere vere,başımızı eğe eğe, iyice zıvanadan çıktılar bunlar. Satınalınan fransız mallarının hepsini bu ülkede üretmiyoruz. Renault marka arabaların sadece bir modeli burada üretiliyorsa gerisini ithal ediyoruz. Zaten onların mallarını satın aldığımızdan işsiz kalıyoruz. İhracat-ithalatı bir türlü dengelemiyor. Önemli olan fransız olsun bir başkası olsun ithal malı kullanmamaya gayret etmek bu kadar basit dilimizde tüy bitti anlat anlat. Ben ithal malı kullanacağım diyorsanız alın kullanın, faydasına inanıp yerli malı tercih etmeye çalışanlarada mani olmayın bari. Türk işçisinin çalıştığı birkaç fabrikayı herkes biliyor burada saydırmayın bana. Türkiye de üretilen birkaç mal dışında gerisi ithaldir. Erzurum kongresinde Atatürk’e boşuna uğraşıyorsun bu koca devletlerle uğraşılmaz mandacılığı kabul edelim gitsin diyen ver kurtul-aman neolacak zihniyeti sizi adam yapmaz. Türkiye’yi aldığınız lejyon madalyalarıyla, nobel edebiyat ödülleriyle muasır medeniyetler arasına sokabileceğinizi mi sanıyorsunuz. Teziçin uluslararası arenada yayınlanmış bir tek bilimsel makalesinin olmaması ödülü haketmesine yeter de artar bile değil mi? Devam edin dediğiniz gibi fransanın ve diğerlerinin umurunda değil oraya buraya dalkavukluk madalyası dağıtmak saman altından kurdukları tesisatları yüz yıllardır çalışıyor bunların.
benim hadi türkiye fransanın köpeği olalım yada bi başka ülkenin demediğim aşikar ayrıca bi kaç türk işçisi değil oralarda çalışan o eskidendi kaldıki bir iki tanesi türk bile olsa firma sahibi önce türk olanı işten çıkaracaktır balık baştan kokar hesabı baştakiler diplomasi yoluyla bişey halletmediği sürece siz istediğiniz kadar ve çok başarılı sivil insiyatif rolü oynamaya devam edin ayrıca yazım ne fransayı nede çok gereksiz nobel ödülünü öven bir yazıydı sadece gereksiz tepkilerden bahseden bir yazıydı bi anlık galyana gelipde benimiyi niyetli yazımı sırf bakın be ne duyarlıyımm siz bunların farkında deilsinizz tavırlarında arayada bi kaç atatrkten örnek verirsem inandırıcılığım artar tribiyle yazılar yazmayın lütfen burada ikimizde zaten aynı şeyi söylüyoruz fransanın yada başka bi avrupa ülkesinin eteğini öpmeyelim diyoruz ama bunun çüzüm yolunu farklı koyuyoruz ortaya siz sokaktaki adamın düşünebileceği kadar düşünüyosunuz o başka ortada bi protesto war ama protestonun sonucu ne olur farkında değilsiniz!!!
Fabrikalarda çalışan bir kaç Türk işçisi demedim, Türk işçilerinin çalıştığı bir kaç fabrika dedim. Teziç çıkıp madalyasını geri veriyor, asker bundan sonra fransızlara askeri ihale vermiyeceğiz diyor, bunlarda mı sokakta ki adam. Diplomasiden anlayan adamlar değil karşınızdakiler ne kadar çok koparırım, ne kadar çok taviz verdiririm diyen adamlar. Protesto diplomatik bir ataktır aynı zamanda. Herşey masada olmaz. Karşıdaki seni senden iyi tanıyor, senin kozlarını biliyor, ona göre masada ağızını açtırmıyor. Onların canını acıtmazsanız, onlar anlamaz. Asıl protesto etmezseniz bunun sonucu ne olur siz onun farkında değilsiniz. Birer birer tüm dünya ülkeleri, zincirleme bir şekilde, parlementolarından zaten şu anda geçirdikleri yasalara, cezai yaptırımlarda ekleyecekler. Siz yapmadığınız suçun faili olacaksınız. Ardından dünya sizi yahudi katliamı gibi bir katliamın sorumlusu ilan edecek. Ardından ermenilere milyarlarca dolar tazminat ödeyeceksiniz. Sonra mülk-toprak talepleri, azınlık okulları, misyoner faaliyetleri, federal devlet diyerek doğu anadoluyu ermenistana bağlamak isteyecekler. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Bu gün almanya sesini biraz yükseltse vay yahudi katili sen konuşacak en son adamsın diyorlar. Almanya katletiği yahudilerin bu günki çocuklarına büyük tazminatlar ödedi. Bunları bizim başımıza örmeye çalışıyorlar. Biz ermenileri almanların katlettiği gibi katletmedik. ermenileri sadık millet (Millet-i Sadıka) olarak kardeş bildik her türlü imtiyazı verdik onlar bizi zor günümüzde arkadan vurdular. Evet çeteler kurup bizi sırtımızdan vurdular. Biz de kendimizi savunduk. Biz soykırım yapmadık bunu onlarda zaten biliyorlar. İtilaf devletleri ülkemizi işkal ettiklerinde, ermeni soykırımı yaptığımızı iddaa ettiler ve devlet idaresinden bazı kişleri alıp malta adasına sürdüler. Burada soykırım mahkemesi kurdular. O kadar uğraşmalarına rağmen tüm belgeler bizim soykırım şeklinde tanımlanacak bir olayı düzenlemediğimizi gösterdi. Bu esirleri serbest bırakmak zorunda kaldılar. Fransızlar ermenileri kışkırtan asıl azmettiricidir. Ermeni devleti üzerinden hazar petrollerine, ortadoğu karadeniz ticaret yollarına hakim olmak istediler. Bu adamlara diplomasiyle bir şeyi kabul ettiremezsiniz. İstediğinizi yaptırmak için, ya karşılığında bir çıkar vereceksiniz yada canlarını acıtacaksınız. Ermenilere devlet toprak sözü veren fransayı ermeni lobileri öyle bir sıkıştırıyor ki sizin birşey yapmanız imkansız. Bizim lobi kurmamız bir şeyi değiştirmiyor. Devletler olaylara tarihçilerin belgelerin gözüyle bakmazlar. Çıkarlarına göre suikast yaparlar, rüşvet verirler, savaş açarlar, propaganda yaparlar istediklerini almak için kuytuda on yıllarca beklerler. Siz neyi ispatlarsanız ispatlayın zaten biliyorlar suçsuz olduğunuzu istediklerini almadan gitmezler. Ya çok güçlü olup efendisi olacaksınız bunların, seslerini çıkarıp sizden birşey talep edemeyecekler, ya eşit olduğunuzu, güdülen bir kukla devlet olmadığınızı göstereceksiniz hakkınızı alcaksınız. Onurunuzu kaybettiğinizde yiyecek ekmeğinizide kaybedersiniz.
Yorumlar gittikce fantastik imajiner bir betimlemeye donusuyor.Disisleri bakanligi ne zaman ‘uzman personel’ alimi yapacak acaba. Bilen, duyan var ise, derhal buraya bildirsin lutfen. 🙂
“fantastik imajiner” ha çok güzel… böyle devam…
bunları bende biliyorum sizde fransız mallarını protesto ederek böyle boktan bi durumdan kurtulacaksınız çok haklısınız evett…
Sadece fransız malı almamak diye küçümsenilen şeyler milyarlarca dolar tutmaktadır. Bunları bu gün ve gelecekte almamanın ne kadar can acıttığını bilemezsiniz. Fransızların en iyi ihraç malları “katma değeri bilgisayar işlemcisinden sonra en fazla olan” silahtır. Bir savaş uçağının 2 milyar dolar olduğunu söylememe bilmem gerek var mı. Bundan sonra hiç bir askeri ihalede fransız malı tank, helikopter vs almazsanız, kurumlarınızdaki bilişim alt yapınız için söz gelimi alcatel çözümlerini kullanmazsanız, dünyadaki tüm üretiminin 10 da birini sadece size sattıkları Peugeot 106 modelini almazsanız, İletişim uydusu yaptırmazsanız, fransız malı ilaçların eş değerlerini tercih ederseniz, öyle bir canları acır ki anlatamam. Fransız filmlerine, sanat eserlerine, fransız kültür derneklerine kimse ilgi göstermezse öyle bir canları acır ki anlatamam. Kamu oyunda bir kaç araştırma yapıp fransa hakkında olumsuz izlenimleri uluslararası basına el altından verirseniz öyle bir canları acır ki anlatamam, cezayirde, ruandada yaşananlar için parlementonuzdan karar çıkarırsanız öyle bir canları acır ki anlatamam.