Kurtadam
Beyazperde de kurtadamın ilk görünüşü 1941 yılında oldu. George Waggner tarafından çekilen bu filmde Claude Rains, Warren William, Ralph Bellamy, ,Patric Knowles ve Bela Lugosi gibi isimler rol almaktaydı. (Bela Lugosi 40’lı ve 50’li yılların en ünlü korku filmi oyuncularından biridir, genellikle vampir olarak bilinse de 1941 yılındaki bu filmde çingene bir kurtadamı oynamıştı. 1994 yılında Tim Burton‘ın çektiği Ed Wood‘da; yönetmen Ed Wood’un hikayesi kadar korku filmlerinin başarılı oyuncusu Bela Lugosi’nin de hikayesini izleriz. Bu filmde Lugosi’yi Martin Landau canlandırmıştı)Kurtadam 1941 yılından sonra pek çok filme, diziye, çizgifilme ilham kaynağı olmuştur. Michael J. Fox’un oynadığı “Teen Wolf” – ki aynı hikayenin bir de çizgi dizisi bulunmaktadır-, 1981 tarihli “An American Werewolf in London“, aynı filmin Paris versiyonu olan ve Julie Delpy‘nin oynadığı “An American Werewolf in Paris“, Wes Craven‘ın yönettiği “Cursed” ve hatta Jack Nicholson, Michelle Pfeiffer, James Spader gibi yıldız isimlerden oluşan kadrosuyla “Wolf”, kurtadam temalı filmlere örnek gösterilebilir.
İlk kurtadam filminin afişi
2010 yılında bu klasik hikaye, Jumanji, Hidalgo, October Sky gibi filmlerden hatırlayabileceğimiz yönetmen Joe Johnston tarafından tekrar çekildi; yine yıldızlardan oluşan bir kadroyla. 2010 tarihli orjinal hikayeye sadık kalarak ilk kurtadam filminin yeniden çevrimi olarak kabul edilebilecek bu filmin kadrosunda Benicio Del Toro, Anthony Hopkins, Emily Blunt, Geraldine Chaplin ve Hugo Weaving bulunuyor.Filmin hikayesi ise kısaca şu şekilde, 1800’lü yılların sonunda İngiltere’deyiz Lawrence Talbot, kardeşinin ortadan kaybolmasının ardından kardeşinin nişanlısının ricası üzerine baba evine geri dönüş yapar. Amacı kardeşinin kaybolmasının ardındaki gerçeği bulmakken o babası ve ailesi ile ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaktır.The Wolfman eski tür bir korku filmi. Normalde vampirleri kurtadamlara tercih eden biri olarak beni filmle ilgili olarak en çok memnun eden ayrıntı atmosfer yaratmadaki başarısı oldu. 1900’lü yılların başında İngiltere’nin içinde bulunduğu “gotik” atmosfer başarılı bir şekilde verilmiş ve benim açımdan filmin korkutma konusundaki en büyük başarısı bu atmosferden kaynaklanıyor.
Emily Blunt’ın gotik atmosfere çok uygun bir yüzü var
Filmin yıldız kadrosu genel olarak başarılı olsa da asıl başarı yan rollerden gelmekte. Emily Blunt siyah dantel ve viktoryen tarz kıyafetler içerisinde döneme büyük uyum sağlamış. Çingene büyücü Maleva rolünde Geraldine Chaplin (Kendisini El orfanato‘dan hatırlayabilirsiniz) ve Scotland Yard’dan gelen detektif rolünde Hugo Weaving (Matrix ve LOTR filmerinin yıldızı) oldukça başarılı karakterler çizmekteler. Makyajlar, ses efektleri ve özellikle kurtadama dönüşüm sahneleri filmin öne çıkan noktaları. Diğer bir korku unsuru da, Londra akıl hastanesinde uygulanan akla ve insanlığa aykırı “tedavi yöntemleri” olmuş.Eğer teknoloji içerikli, süpriz sonlu, kemeli biçmeli, uzun siyah saçlı kızlı, aşık vampir temalı günümüz korku filmlerinden bıktıysanız, “The Wolfman” eski usül korku filmi anlayışıyla beğeninizi kazanacaktır.