hakkında iki farklı hikaye duyduğum nokta hala (veya nokta ana), bulabildiğim dizeleriyle içimde birşeyler sıkışıp kaldığında, ağlayıp-gülemediğimde, her seferinde acısına beni hüngür hüngür ağlatan vefakar bir karadeniz kadınıdır. ayağının altını öpmek istediğim anadır.birinci hikaye şöyle ki;
kocasını da bir savaşta kaybeden nokta ana, oğlu ahmet ‘i de kırım savaşında şehit verir. ardından memleketi rize/çamlıhemşin’ den kalkar gider kırım’a ve oğlunun naaşını buraya getirerek toprağına gömer. sonrasında kendi de ölene kadar, hiç bitmeyen bir ağıt yakar oğlu ahmet’ e.
ikinci hikayeyse,
kırım’ a gurbete giden ahmet orda cezaevine girer ve ince hastalığa tutulup ölür. tüm yakınlarını çok erken yaşta yitiren nokta hala da ömrünün son gününe kadar, bu sonsuz ağıdı yakar..
ağıtın erişebildiğim dizeleri şunlar;

kirova şehrine ettim intizar,kara bıyıkların aldı mı nazar?ahmet anasına bir mektup yazar,şimden sonra yazamazsın ahmet’im.uğramasın kirovaya maşina,felek ağu kattı tatlı aşına.çok oturdum mezarının taşina,şimden sonra daha yazmam ahmet’im.kirova şehrina makine işler,batum limanında gemiler kışlar.yaram derindedir ciğere işler,şimden sonra yara almam ahmet’im.kirova dediğin kırımın ucu,kahpe felek seçmez kocayı genci,kavga ettın seni kaldırdı kolcu,belki hapsoldun da korktun ahmet’im.kirova dediğin adenli şeher,kara bıyıkların dünyayı değer.ağaç meyva verır dalını eğer,senden sonra daha yemem ahmet’im.merağım yok, koca ile kardaşa,ey vah,evladımla çıkmadım başa.felek beni ne hain çaldın taşa,dört yanımdan yara aldım ahmet’im.tam yirmi yaşında aldı eşimi,deryalara kattım bu göz yaşımı.kim kabre indirecek leşimi,kuran okuyanım yoktur ahmet’im.bülbül konar,ılga eder dalını,ördek yüzer dalga eder gölünü.dört sene dolandın kırım elini,şimden sonra daha koymam ahmet’im.yaz gelince karlar erir sulanır,eridikçe derelerde bulanır.ellerın evinde gelin dolanır,bizim evler veran kalmış ahmet’im.kirovadan hasta bindin vagona,çiçekli yaylada gitsin yangına.düşmemiştin akranına ,dengine,merak ile toprak oldun ahmet’im.çok ahdım var idi, çıkmadık yazaazrailde bakmaz bir ile aza.kahpe felek sana verdırsem cezakim durdurur seni divane felek.düşsem deryalara deryalar boğar,evladı olana birgün gün doğar.bizim dağa yağmur ile kar yağar,senden sonra hiç kalkmasın ahmet’im.koydun gittin yavrum dünya malını,kim omuzlar cenazemın salını.birdaha seveyim bıyığının telini,şimden sonra daha sevmem ahmet’im.fidan diktim bizim dağda bitmedi,kız isteyip,sana elçi gitmedim.yenge-gelin cilvesini etmedim,dünya uyran geçti ahmet’im.ben seni büyüttüm kıymetli nazlı,mektubun içimden okudum gizli.ananun haberi çok acı sözlü,belki ondan verem oldun ahmet’im.yaz gelince çoban kurar yatağı,herkesin işliyor şendir peteği.biz kahpe felekten yedik köteğibu kötekten iflah olmam ahmet’im.bizim çorap ipti baştan sokuldu,geldi vereseler sinor dikildi.anan dört kat oldu beli büküldü.sinor dikenlere ahım kalsın ahmet’im.yol ver dağlar aşacağım buzlama,yeter yaralarım daha sızlama.ahmet’imin mektubunu gizlemeverın okuyayım sitem yazılı.yaz gelince yaylaların yeşili,güz gelince mısırların hişili.bizim köyün kız, gelini poşili,senden sonra poşi takmam ahmet’im.kirova dediğin büyük kasaba,gazeteler çıkar her akşam sabah.kirova güzeli gelmez hesaba,senden sonra güzel sevmem ahmet’im.ahmet idi ahmetlerın anası,geli edip koyamadım kınası.temelden bozuldu evin binası,senden sonra bina kurmam ahmet’im.dedim ‘ölüm olmaz’,hastalık şaka,meğer azrail’e vermiştin yaka.yetım kızlarıma kim olsun arka,senden sonra arkam yoktur ahmet’im.dumanlanur gemilerun borisiazrail da aldi evun birisibenum gurbetcimun geldi gerisisenden sonra gurbet yansun ahmedum,evvel bahar gelur merakli aydurmezarun yüksekdur etrafi çaydurkirpiklerun uzun kaşlarun yaydursenden sonra daha görmem ahmedum.gülüm soldi,doli vurdi bostanabenum dertlerumi yazun destanahaber sorsam haladaki ustanaacap meraktan mi eldun ahmedum.ben dertliyim,öz canumdan bezerumdağlara ,taşlara destan yazarumabdal oldum her kapiyi gezerumeller güler ben ağlarum ahmedum.deli gönul ne durursin firkatligeçurdum dünyayi gam ile dertliben seni buyuttum nazli kiymetlielum seni nasil aldi ahmedum.her an dumanlidu bizum dağumuzbülbül ötmez viran kaldi bağumuzcefa ile geldi geçti çağumuzbu dünyayi viran gördum ahmedum.sen meraktun çağlayanun suyinaben yangunim evladumun boyinaçikamadum çol varoşun köyinasenden sonra varoş yansun ahmedum.hunut daği çiçeklenup aşmasundereler kurusun,asla taşmasunana yuvasizdır , nasil şaşmasunşimden sonra yuva görmem ahmedum.gemi yolci ister,borisi seslerkuşlar yavrisini yuvada beslerbaşina koydiler kırmızı feslersenden sonra fesli görmem ahmedum.güz gelince bizum dereler buzlarevladun acisi içerden sizlartoplanun yanuma sahipsuz kızlarşimden sonra ‘baci’demez ahmedum.çiçekli yaylalar toprakli,taşlieyvah,ben gezerum gözlerum yaşlieller gelin eder kutni kumaşlisenden sonra gelin görmem ahmedum.deli gönul daim gitme havadaben bülbüli uçurmişim yuvadayol bulamam,kaldum,bir düz ovadane tarafa gideceyim ahmedum.deli gönül,her an çekersin firakçok çektum dünyada dert ile merakkahpe felek elleri etti çirakbize hayat kara oldi ahmedum.benum gönlüm herdem duruyor garipmahşerde görürüm ,olursa nasipbize yardum etsun hazreti habip,hayatumda gülemedum ahmedum.arı oğul verdi sardı peteğikoyin otlar, çoban kurar yatağiben felekten hain yedum köteğibundan sonra daha yemem ahmedum.göçler çat düzina ederler düşümdedum yuva kuram,bozuldi işumkudretten sineme vurdi bir kurşunbu yaradan iflah olmam ahmedum.