“”linux”” tabanlı işletim sistemleri, tüm dünyada özellikle sunucularda (server) kullanılmaktadır. Çoğunlukla sunucularda kullanılıyor olması, son kullanıcı için uygun olmadığı anlamına gelmez. Çünkü aynı dağıtımın hem sunucu hem son kullanıcı sürümleri farklıdır. Neden sunucu tarafında özellikle tercih edildiğini ise linux’un kararlı ve güvenli olmasıyla açıklayabiliriz. Sunucu hizmeti verenler şüphesiz ki son kullanıcıdan daha bilgili ve tecrübelidir. Bu insanlar ve firmalar sunucularını linux’a emanet etmişlerdir.güvenlik
linux’ta herşey kullanıcının elindedir. Program kurmak için bile root kullanıcı şifrenizi girmek zorundasınız. Yani bilgisayarınızın başında başka bir kişi olsa dahi sizin kullanıcı şifrenizi bilmediği için sisteminize zarar veremez. Aynı şey bilgisayarınıza girmeye çalışan bir hacker veya zararlı yazılımlar için de geçerlidir. Linux popüler olmadığı için virüs yazılmıyor diye yanlış bir kanı var. Aslında siz anlamasanız bile internetten yaptığınız bütün alışverişlerde veya banka işlemlerinde linux kullanırsınız. Eğer o sistemlere virüs bulaşırsa, bu virüsü yazanın ne kadar zengin olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Ama linux’un dosya yapısı buna izin vermez. Olası bir güvenlik açığını ise dünyanın her yerinden yüz binlerce programcı saatler içerisinde giderebilir. Aklınıza kötü niyetli yazılımcıların, programlara zararlı kod bulaştırabileceği gelebilir. Geliştirilen programlar açık kaynak olduğu için bunun zaten hemen farkına varılır ve programa dahil edilmez. Ayrıca program siz istemediğiniz sürece, denenmeden ve kararlı hale gelmeden size sunulmaz. Kapalı kaynak kodlu yazılımlar, siz istemeseniz bile, resimlerinizi, e-postalarınızı kendi veritabanlarına gönderebilir. Bu işlem yapılırken ruhunuz bile duymaz. elinde böyle bir imkan olanlar sizce bu işlemi yapmazlar mı? Onlar yapmasa bile gizli servisler gibi bu bilgileri kullanabilecekler bu işlemler için para ödemeyi teklif edip, teşvik etmezler mi? Örnekler çoğaltılabilir. Bunları düşünmek için paranoyak olmaya gerek yok. Google, microsoft, kaspersky, facebook vs. farketmez. Kişisel bilgilerimiz bize daha iyi bir içerik sunmak adı altında çalınıyor. Açık kaynak programlar kullanarak bunun önüne bir nebze geçebiliriz. Bu bilgilerin işlenmesi ile daha şu linki de inceleyebilirsiniz.kararlılık
Kullandığınız dağıtımın çeşitli program depoları vardır. Dağıtımı kurduğunuzda ön tanımlı olarak sadece denenmiş ve kararlı olduğu ispatlanmış programların bulunduğu depoyu kullanırsınız. yani bir program henüz hatalardan (bug) arınmamış ve deneme aşamasında ise bu program, dağıtımın kararsız depolarına eklenir. buradan isteyenler programı kurar ve hataları bildirir. bu sürecin sonunda programdaki hatalar ayıklanır ve kararlı depoya eklenerek size sunulur. eğer siz de bu sürece katkı sağlamak isterseniz sisteminize dağıtımınızın kararsız depolarını eklemelisiniz. depo ekleme işini sadece iki fare tıklaması ile yapabilirsiniz.ticari yazılımlar
özellikle iş hayatında kullanılan ticari yazılımların neden linux sürümü yok diyebilirsiniz. bunun sebebi yazılım üreticilerine ek maliyet ve hemen hemen sıfır kazanç getirmesidir. bu da kullanıcıyı diğer işletim sistemlerine mahkum bırakmaktadır. bu konuda linux cephesinin üretmekten fazla yapacağı pek bir şey yok. ama linux son yıllarda artan bir ivme ile yaygınlaştığı için bazı donanım üreticileri linux için de sürücü (driver) çıkarmaya başladı. belki bu durum yakın gelecekte ticari yazılım üreticilerini de etkiler. şu anda programların sadece linux alternatifleri ile yetinmek zorundayız.görsellik
bu konuyu, linux özellikle windows’tan çok ilerde olduğu için ayrı belirtme ihtiyacı hissettim. video sitelerinde compiz yazarak aratırsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. linux ile 3B ve çoklu masaüstü ortamı yaklaşık 2 senedir kullanılabiliyor. ilk çıktığı zamanlarda bazı ekran kartlarında sorun çıkarıyordu ama şimdi hemen hemen bütün dağıtımlarda ön tanımlı ve sorunsuz olarak geliyor. öyle canavar bir sisteme de gerek duymuyor. 64 mb ekran kartı, 1.5 celeron işlemci ve 512 mb ram olan bilgisayarımda çok rahat kullanabiliyorum.
oyunlar
oyun konusunda son birkaç seneye göre linux çok gerideydi ama bu fark son zamanlarda kapanıyor. bunun aslında windows, mac os yada linux ile pek alakası yok. aynı ticari yazılımlarda olduğu gibi oyun üreticileri ile alakası var. burada sadece linux altında oynacağınız kaliteli oyunlar olduğu söyleyebilirim. oynayabileceğiniz bazı oyunlar;urban terrortrue combat elitewarzone2100quakebenim aklıma ilk gelenler. daha fazlasına ulaşmak için;burayı, burayı ve burayı ziyaret edebilirsiniz.aynı zamanda emulatörler sayesinde windows oyunlarının bazılarını da oynayabilirsiniz.eğitim
bu konuda özellikle ubuntu, edubuntu projesi ile açık ara öne geçmeyi başarmıştır. ama sadece linux altında değil isterseniz windows altında da edubuntu dahilindeki programları kullanabiliyorsunuz. yani önemli olan buradan para kazanmak ya da bunu bir güç olarak kullanmak değil, insanlara yararlı olmak. hem neydi ubuntu’nun sloganı hatırlayalım, “Linux for Human Beings” yani insanlık için linux. özellikle 7-12 yaş grubuna yönelik matematik, coğrafya, yabancı dil ve daha bir çok konuda programlar bulunuyor. küçük çoçukların flash oyun sitelerinde yemek yapmasından veya barbie bebek giydirmesindense edubuntu dahilindeki programlarını kullanması çok daha yararlı olacaktır.kolaylık
kimileri linux sistemleri komut satırından ibaret sanar. halbuki çoğu şey grafik arayüzlü (gui) programlarla yani iki fare tıklamasıyla halledilebilir. mesela ubuntu’da program yüklemek istersek açıyoruz program ekle-kaldır menüsünü ve karşımızda on binlerce program. o az gelirse synaptic paket yöneticisinden daha fazlasını sadece fare tıklamalarıyla kuruyoruz.başka kaynaklardan program indirmek isterseniz, yine iki fare tıklamasıyla depo adresini ekliyoruz ve yüzlerce yeni program elimizde.

o da az geldiyse getdeb sitesinden istediğimizi indiriyoruz ve üzerine tıklayarak kuruyoruz. bilgisayarla fazla haşır neşir olmayan kullanıcıların komut satırıyla hiç işi olmuyor desek yanlış olmaz. forum forum crack, keygen, program aramakla ve sistemimize virüs bulaştırma endişesiyle uğraşmıyoruz. benim 50 yaşındaki annem ve 5 yaşındaki kuzenim eğer ubuntu kullanabiliyorsa, kimse “linux dağıtımları son kullanıcıya hitab etmiyor” diyemez sanırım. dese de inandırıcı olmaz.destek
karşılatığınız sorunları, aradığınız programları, merak ettikleri, tavsiye istediklerinizi bunun için oluşturulmuş forumlarda, irc kanallarında sorun. bilen birileri varsa sanki sorun kendisinde oluşmuş gibi cevap verecektir. neden bu insanlar böyle, acaba bende mi bir gariplik var demeyin. siz de linux’a alıştığınızda öyle olacaksınız. çünkü bu sistem bunun üzerine kurulu zaten.açık kaynak yazılımlar bir çok programcı tarafından kısa zamanda gelişir ve yeni kararlı sürümler çıkarır. bu durum ticari yazılım geliştiren firmaların işine gelmez. açık kaynağın şu an en büyük düşmanlarından biri microsoft’tur. ms’nin her ne kadar ücretsiz yazılımları veya açık kaynak bir sistem üzerinde çalıştığı haberleri olsa da piyasadaki tekelini korumak için geliştirdiği bir stratejidir. ayrıca geliştirdiği sistemi gpl ya da benzeri bir lisansla dağıtmadığı sürece her an kodları kapama ve onu bedava diye kullanan insanlardan lisans parası toplama gücüne sahiptir. aynı siyasette olduğu gibi düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışı burada da vardır. bu anlayışa örnek olarak açık kaynak yazılımlar ve google arasındaki etkileşimi gösterebilirz. ama unutulmaması gereken google da ticari hedefler güden bir şirkettir. elinde imkan olduğunda ms’un yerine geçecektir.peki neden linux bu kadar az kullanılıyor?
microsoft gibi pazarın büyük kısmına sahip ve yılda milyar dolarlarca kar eden şirketler, yerini sağlamlaştırmak için bel altı vurabilirler. bu doğal bir şeydir. örnek olarak okuduğum okulda derslerde ms harici bir teknoloji veya sistem kullanılmıyor. çünkü bazı anlaşmalar var. bu anlaşmaları ms okula belki 20 bilgisayar bağışlayarak belki de yetki sahibi kişilere hediyeler yollayarak kotarıyor. aynı ooxml konusunda olduğu gibi. bu öyle bir güçtür ki, devletlerde üst düzey yetki sahipleri bile geleceği olmayan, kendisine bağımlı hale getiren bu dosya formatına destek çıkıyor. bu etkiye, tepki, ancak son kullanıcının bilinçli olması, alternatiflerinin olduğunun farkına varması ve yeterli baskıyı yapması verebilir. merak ediyorum acaba kaçımız “ooxml’e hayır” kampanyasına katkı sağladık! nasıl ki otobüste yaşlılara yer vermek ya da vermemek elimizdeyse, geleceğimiz için özgür yazılıma destek vermekte bizim seçimimizdir. artık hayatımızın bir parçası olan bilgisayar, internet, yazılım gibi kavramlar günlük hayatımızdan ayrı düşünülemez. wikipedia, gimp ya da benzeri projelere bağış yapmak, başka yerlere yaptığımız bağışlar kadar önemlidir. bir programın türkçe çevirisine katkı sağlamak, sokata kaybolmuş birine yolu tarif etmektir.son olarak
her işletim sisteminin kendine göre avantaj ve dezavatajları vardır. bunların içinde 300 den fazla linux dağıtımının da kendine göre üstün ve eksik olduğu yanlar vardır. önemli olan, gpl ve benzeri lisansa sahip sistemlere yıkıcı eleştirilerde bulunmak değil, elimizi taşın altına koyup bir adım öteye taşımaktır. iş, okul gibi zorunluklarımız dışında özgür yazılım programları kullanmaktır.