Daha neler göreceğiz bakalım!Hayatta bazı insani ihtiyaçlar vardır; yemek, içmek, tuvalete gitmek vb. ….Ama son bir haftadır beni insanoğlunun tuvalet ihtiyacı çok yakından ilgilendiriyor. Nasıl ilgilendirmeyecekti ki, çocuğun tuvalet eğitimi için alarma çalmıştı artık ve bir an evvel her yetişkin insan gibi onu da rutin alışkanlığına kavuşturmalıydım. Bu nedenle de klasik olarak gidip lazımlık veya oturak denen nesneyi almaya yöneldim.Çocuk mağazalarını gezdikçe hayret duygum arttı, iki yaşına kadar bu ihtiyaç hasıl olmadığından dikkatimi çekmemiş olan o ürünlere ilk kez dönüp bakıyordum. Her dükkânda o vardı…Müzikli lazımlık…Bir anne olarak hayatımı kolaylaştırdıklarını asla ret etmediğim birçok ürünü hayatıma almışımdır. Mesela; miligrama göre ısıveren mama ısıtıcısı, çocuğun odasına e kendi odanıza kurduğunuz telsizler, mama sandalyesi, son moda mamalar ki asla evde yapılan mamaların yerini tutmazlar, vesaire…Tüm bu ürünlere bile bile teslim oldum; e ne yapalım bu çağda yaşıyoruz madem alınacak bunlar dedim, içimi rahatlattım.Ama bu müzikli lazımlık benim tüm teknolojik sempatimi alt üst etti. Mantığı basit; herhangi bir tuvalet eylemi gerçekleştiğinde melodi çalacak, çocuk mutlu olacak, bu müziği duymak için bir sonraki tuvalet seansını keyifle bekleyecek ve dolayısıyla annenin yüzünü güldürecek. Bu sayede çocuk bu eyleme alışacak, ,iş rutinleşecek.Tamam anladım da bence bir şeyi atlamışlar; çocuk bu eylemi gerçekleştirdiğinde kendine bir ödül kabilinden müzik çalacağı duygu ve beklentisiyle bir rüşvetçi bekleyişe giriyor. Halbuki yapacağı eylem en sıradan en normal olaylardan biri. Mama yemesi, parka gidip oyun oynaması gibi. Diğer bu eylemlerde herhangi bir mekanizma devreye girip müzik mi çalıyor?Ben lokmasını yediğinde ile alkış tutulmasına karşıyım, alışmalı, basit bir aferin dense de bunun festivale dönüşen bir olaydan çok hayatın sıradan olaylarından bir olduğuna aklı erdirilmeli.Onca köy yerinde veya ilçelerinde ve hatta illerinde çocuklar tuvaletlerini yapınca müzikler mi çaldırılıyor onlara? Aslında çoğu pratik üşengeç olmayan anneler halen çocuklarının tuvalet eğitimini kış mevsimi bile demenden gece gündüz kendi kullandıkları tuvalette vermekten vazgeçmiyorlar.Teknoloji dehaları çok şey yapmaya devam etsinler ama hedef kitlesi anne-çocuk olduğu zaman biraz daha düşünmeliler.Anne çocuğu yakınlaştıran, çocuğu hayata yakınlaştıran ürünler olsun, saygıyla kullanırız, birçoklarını kullanmakta olduğumuz gibi…Ben mi?Elbette o üşenmeyip evin ana tuvaletine çocuğu her defasında götüren geleneksel anne gibi olamayacak olsam da, raflardaki en sıradan en süssüz sade ama iş görür bir plastiği aldım çıktım…
yorumlar
ve şunu eklemek istedim:birçok psikolojik sorunu edinen çocukların tuvalet eğitimindeki aksaklılar farkında olmadan sürece etki ediyor.Yazımda genel olarak ticaret dünyasının çocuk ürünlerindeki yönlendirmelerinden bahseeim ama aslında çocukların inanılmaz etkiye açık oldukları için bu tip ürünlerin eve ne kadar az alınırsa o kadar çocıkların naturel büyüdükleri anlaşılacaktır.Umarım ben de başarabilirim az ürünle bu süreci aşmayı:)teşekkürler:)
eğer customize edilebiliyorsa (özelletirilebiliniyorsa) ben alırım vallahi. benim için seramonidir tuvalet. herhalde tuvaletinde çizim sehpası ve blok fülüt olan başka adam yoktur. isterdim yani oturduğum zaman öyle benim belirlediğim listeden sürpriz bişiler çalsın 🙂
çok hoş bakış açısı:)resimdeki gibi oturup kitap okuma keyfinden başlayarak müzik de dinlemek falan süper evet amabizim için yani yetişkin için iyi hemde çok iyiama ben sadece bebeklerin aaaa şu şu eylemi yapınca müzik çalacak yaşasın deyip gereksiz sevindirilmesine üzgünüm. Zira çocuklar bunun hoppidi ve alkış eşliğinde bir olay olmadığını sakince naturel yaşanması gereken bir süreç olması gerektiğini anlamalılarhepsi bu…:)
çok hoş bakış açısı:)resimdeki gibi oturup kitap okuma keyfinden başlayarak müzik de dinlemek falan süper evet amabizim için yani yetişkin için iyi hemde çok iyiama ben sadece bebeklerin aaaa şu şu eylemi yapınca müzik çalacak yaşasın deyip gereksiz sevindirilmesine üzgünüm. Zira çocuklar bunun hoppidi ve alkış eşliğinde bir olay olmadığını sakince naturel yaşanması gereken bir süreç olması gerektiğini anlamalılarhepsi bu…:)
çok hoş bakış açısı:)resimdeki gibi oturup kitap okuma keyfinden başlayarak müzik de dinlemek falan süper evet amabizim için yani yetişkin için iyi hemde çok iyiama ben sadece bebeklerin aaaa şu şu eylemi yapınca müzik çalacak yaşasın deyip gereksiz sevindirilmesine üzgünüm. Zira çocuklar bunun hoppidi ve alkış eşliğinde bir olay olmadığını sakince naturel yaşanması gereken bir süreç olması gerektiğini anlamalılarhepsi bu…:)
makaleci, bence o kadar endişe verici birşey değil. çocuk bu yaşlarda ödül olacak şeklinde baksa da büyüdükçe zaten bunun doğal bir ihtiyaç olduğunu görecek, yaşayacak. aman müzik yoksa yapmam diyerek içinde tutamayacağına göre:))))ama bir anne olarak haklısın bu kadar ince düşünmekte. benim yorumumu çok ciddiye alma, ne de olsa davulun sesi uzaktan hoş gelir, ya da yaşamayan bilmez, durumu benimki.yine de bana sevimli geldi müzikli oluşu fikri:)
ben zaten çocuklar için hiç düşünmedim, okuyunca aklıma direk kendim geldi. çocuğum da olsa, böyle bişi almış olsam ondan çok ben otururdum eminim :)ama sevgili makaleci; bebeklerin psikolojileri farklıdır. yani pavlov’un köpeği gibi şartlanmaları, ya da ödül beklemeleri pek sözkonusu değil. bebekler merak ederler, ve merak ettikleri şeylerle daha çok vakit geçerirler. rutin ilemleri onlara enteresan kılacak davranış ya da yenilikler, ilgilerini odaklamalarını sağlar. mesela yemek yerken dikkati başka bir yere yönlenirse, tekrar yemeğe çekmek için türlü maskaralıklar yaparız, o da yeni keşfettiği bir şeyin heyecanıyla ağzını açınca mamayı tıkayıveririz değil mi? burada aslında kandırılan onlar değil biziz. aslında farklı çalışan, bulanmış olan bizim beynimiz. Çocuk sen maskaralık yapınca yemeği yiyor evet ama yemeği yerse tekrar güldüreceğini düşündüğünden değil. yiyor, çünkü bir sonraki sefer ne yapacağını merak ediyor. öyle birşeyin de yapılabileceğini öğreniyor o sırada, kendini ödüllendirmekten biraz farklı. Çıngıraklarını (ya da ses çıkartan oyuncaklarını) kullanışlarına dikkat et mesela, saçma sapan ses çıkartmaktan çok ötedir. tam ve yarım sesleri ayırd ettiklerine, hatta ve hatta anne karnından aşina oldukları melodileri taklit etmeye çalıştıklarına yönelik araştırmalar var 🙂Şurada basit olarak beyin ve davranış gelişimi sıralandırılmış. Şurada da faydalı sistematik bilgiler var. Aslında konu biraz daha karmaşık, ama seni temin ederim o bebek dediğin yaratıkların zekası ve iletişim hızı, bir yetişkinin zekasını rampada sollar.
sevgili strawberry;umarım davulun sesi yakından da gelir, çok güzel bir duygu…çok teşekkür ederim anne içgüdüsü ile bunları söylemiş olmamı anlamana:)
çok güzel bir duygu olduğuna eminim, şimdilik gözlemci olarak:)güzel dileklerin için teşekkür ederim makaleci:)umarım….
EUQON’un yazdıklarını okuyunca bir anda gözümün önüne kuzenimin oğlu geldi:) hakkaten de biz onu keklediğimizi zannederken o bizi maymun ediyordu:)))bir gün buna mama yedirmeye çalışılıyor…evet resmen evde herkesin değişik teknikleri denendi. yok adam yemiyor. biberondaki mama soğumakta…annem “aaa, bak uçak geçiyor!” denemesi yaptı, yok olmadı. kuzenim “kamyon geldi, garaja girsin, aç bakalım ağzını” diyor , yok olmuyor:) kuzenin eşi “agu gugu” olayına girdi, o da sökmedi. ufaklık kafayı çevirip ağzını da sıkı sıkı kapatıyor!ben oturdum karşısına, başladım hayat hikayemi anlatmaya:)))çok ciddiyim!”ayberk’cim, benim hayatım osmanlı imparatorluğu gibi…kuruluş, yükselme, gerileme ve dağılma dönemlerim var. kuruluş dediğimiz dönemde hayat zor ama hareketliydi. yükselme dönemimde sevgililerin biri gelir biri giderdi. sonra bir gerileme dönemine girdim..iş yok, aşk yok, bulsan da tek tük, adamlar kof…şimdi dağılma dönemim…topladık topladık, yoksa çöküşe az kaldı….”şeklinde girdim gayet dramatik hayatımı anlatıyorum, tabi arada örnekleyerek, ve adam beni ciddi ciddi dinleyerek bir yandan da mamasını yiyor:)))))))))ufaklık ciddi bir hayat hikayesi dinlemek istiyormuş demek meğerse:)))))))))))çok gülmüştük…nasıl dikkatli dinliyor, nasıl bana odaklanmış durumda anlatamam:))))))))))bunlar hakkaten cin oluyor cin:)))
işte zaten olay o çilek. daha önce bildikleri enteresan gelmez. mesela bu lazımlık hep aynı müziği çalıyorsa bebek ilgilenmez. ama diyelim 10 tane melodi var, her oturduğunda farklı bir müzik çalıyor (random) o zaman ilgilenir.o deli bücürleri yabana atmayın. bakın burada çok profesyonel bir araştırma var. bebeklerle yetişkinlere 10 ayrı tonda melodi dinletiliyor, bebeklerin aşamalı tepkilerinin daha az fakat daha uzun süreli olduğu saptanıyor. Aynı yerde bebeklerin konuşmaları anlamak için senkronize görsel bilgiden faydalandıkları anlatılıyor.
ve sevgili euqon;bilginin enginliği çok düşündürücü, süper … teşekkür ederim.strawberry’ nin de dediği gibi anne bakış açısı ile bakıyorum olaya,şu var: melodi ayrımı yaptıklarını ve bu anlamdırmalarının aylara dağılımını gayet iyi biliyorum, haklısın. Neredeyse anne karnında komşuda ne yemek piştiğini anlayacak hale geliyorlar:)Ama ben; doğal eylemlerin fazla eğlencelik çekirdek konumuna düşürülmeden iletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mesela dediğiniz gibi yemek yerken de türlü şaklabanlıklar yapmak gerekiyorsa bile ben yani biz bunu pek tercih etmiyoruz…Acıkınca yer nasılsa küçük çocuklar diyet yapmaz deyip:))))tabağını bırakıp tv izliyoruz, o acıkınca hemen odaklanıp yemeye başlıyor….işte bu tuvalet ihtiyacı yeme içme konuları sanki biraz ‘ ay canım bak eğlenceli, müzikli ne hoş’ şeklinde kandırmacalı değilde vücudunun o an onu yaptığı için gerçekleştiğini anlamalı
bu arada euqon a mesajı bir türlü yollayamadım site durdu bir an ama şimdi iyi
strawberry çok hoşsun:)))çocuklar zaten ciddiye alınmak ve konu ne olursa olsun ciddi ciddi birşeylerin anlatılmasını istiyorlar, sen de pek şirin ve neşeli bir anne olursun burcun yengeçmi yaymı?:)
balık:)))yengeç diyerek yaklaşmışsın ama:) su grubu.
muhakkak iyi bir ebeveyn olur, biraz sulugöz ama olsun:)
sulugöz durumum “biraz”dan fazla maalesef:)))bir de ağladığım şeyler mantıklı şeyler olsa bari. saçımın fönü çirkin oldu, yine fatura geldi, en sevdiğim kupam kırıldı, hava soğuk üşüyorum…şeklinde zırlayabilen bir balığım ben:)
işte bu zırlamalar günün birinde anlam kazanırsa hayatında, işte o zaman evladın vardır muhakkak yanında ve onun saçının fönü, faturaları veya kırılan kupasına ağlarsın:)böylece kendine herşeye ağlıyorum şikayetinde bulunmaz iyiki de böyle biriyim diye sevinirsin:)umarım:)
:)ben de umarım makaleci…
Peki bu bebek bu işe fena halde koşullanıp melodiyle boku eşleştirip ilerideki hayatında ‘zıçan adam’ olursa?Düşünsenize zçarak gitar çalan adam. Arkadaşlarıyla bara gittiğinde altına dolduran adam. Sevgilisiyle mum ışığında hoş bir ortamda hafiften müzikli -vs vs- yemek yerken dolduruveren kadın. Şarkı mırıldanırken işeyiveren teyze. Operadaki osurgan…
redorack; o dediğin şekilde olsaydı her orkid kullanışınızda altınıza işiyo olurdunuz :)ve makaleci; estağfurullah, bilgimin enginliğinden değil, sadece ilgi ve araştırma alanlarıma dahil bu konular. gene de duymak güzel, teşekür ederim 🙂
Benim tüm sülalede meşhur bir fotoğrafım var. Ağzımda pipoyla lazımlıkta oturur vaziyette. Soranlara “tanımıyorum” diyorum ama hala ağzımdan tütün, tuvaletimden keyif eksik olmaz 🙂 -bulaşmayın, zor bir itiraftı zaten-
:)))))))makaleci, haklısın alma sen o lazımlığı:)))bak redorack neler kurgulamış, ya tutarsa diye endişe eder insan:))))
hehehehe neden zor olsun yahu, benim tuvalette blok fülüt var diyorum, eskiden roland org da vardı hatta (ama eski evde kaldı o). tuvalet keyfi konusunda sınır tanımam :E
Sayın Euqon amcacım, epey kalın bir mizah anlayışı ile yazdık, anlaşılır olması gerek herhalde… (ha evet, çağrışım yapabileceğini düşünüyorum)Alta işemek? Orkid? Regl? Kaka? Şaka? birbirine girmeden… Enteresan bir kombinasyon olmuş o…Keşke istediğimizde salsaydık veya tutsaydık da her ay aynı azabı çekmeseydik…Ama doğru mesela. Ben her orkid reklamında çocuk düşürürüm şeyimde olmadan… 🙂
yok yani altına bez bağlanmış gibi hissedip psikolojikman koyuverirsin gibi bir gönderme yapmaya çalışmıştım ama olmamış, zorlama olmuş şimdi farkettim (makaleci engin bilgi falan diyince g.tüm kalktı zahir)bu sevimli blogu da çiş-kaka olayına sarkıttık ya, başta kendimi, sonra seni tebrik ediyor, makaleciden özür diliyorum 🙂
ey lazımlık,hemde müziklisisen nelere kadirsin:)redorack çok matraksın,euqon nasıl yani roland org???? :)strawberry iyi yapmışım değil öi hakikaten :))
tabi makaleci, baksana biz koca yetişkinler neler kurduk yazısıyla bile:)))ben hala gülüyorum zaten, gözümün önüne redorack’ın anlattığı tiplemeler geliyor:))))
bayaa bildiğin 6 oktav (5 de olabilir hatırlamıyorum) org makaleci. hatta laptop ve kablosuz adsl orgun pabucunu dama attı. bilmem anlatabildim mi?
anladım:)iyi konfor insanlar için…galiba benim çocuğum da ileride kendi çocuğuna lazımlık alırken bayağı bir zorlanacak:)
Zorlanmak lazım… 🙂
🙂
…
pardon anlayamadım?
pardon anlayamadım?
pardon ?