Hepimizin bildiği “Mihriban” türküsünün ilk dizesi, hem türkü barlardaki yarı profosyonel şarkıcılar, hem de televizyon arenasındaki şarkıcılar tarafından çoğu zaman yanlış söyleniyor. Hatta bazen yanlışlıkla doğru söylendiği bile oluyor. Mihriban türküsünün doğru olan ilk dizesi ile birlikte ilk kıtası şöyledir.Sarı Saçlarına Deli Gönlümü
Bağlamışım Çözülmüyor MihribanAyrılıktan Zor Belleme ÖlümüGörmeyince Sezilmiyor MihribanYanlış olanda ise ilk dize şöyle söyleniyor;”Sarı Saçlarını Deli Gönlüme”Eğer ki yanlış olan dizede mantık aramaya kalkarsak, her ne kadar doğru olanın yanından bile geçemese de, istersek kendimizce bir mantık üretebiliriz. Fakat şarkı sözlerinde bir de kafiye diye bir kural vardır. Bu türkünün ilk mısrası sadece ve sadece doğru olandaki gibidir. Diğeri tamamen zaman içinde gelişmiş, bir anlamda atmasyondur. Doğru olan mısrada hem anlam bütünlüğü, hem de kafiye mevcuttur. Yanlış olanda ise kafiye mevcut değildir ve biz hayal gücümüzle bir anlam üretmeye çalışırız.Aslında insanların bunu yanlış söylemelerinden çok, benim için önemli olan bir diğer konu, şarkı söyleyenler tarafından bu özenin gösterilmemesidir. Hatta şarkı sözü yayınlayan bir çok sitede bile bu dizenin yanlış yayınlanmasıdır.Aslında bu hatayı yapanlar başta da dediğim gibi, yaptıkları hatanın farkında bile değiller. Bir şarkı yada türkünün her zaman her yerinde kafiye olması gerekmez. Ama bu şarkıdaki kafiyesizliği gören bir şarkıcı, acaba bunun gerçeği böylemi yoksa bizmi yanlış söylüyoruz, doğrusu ne olabilir diye düşünmelidir. Bu onun mesleki görevlerinden biridir. Mihriban türküsünde asla yanlış yazılandaki gibi bir dize yoktur.
yorumlar
bide burası huştur muhabbeti vardı. huş mu? muş mu?
Benim bildiğim kadarıyla orjinali “Huş” tur. Huş ise; Yemen’ in başkenti Sana ile Taiz şehirleri arasındaki bir kalenin adıdır. Ve karşılaştığım kaynaklarda, Muş’ un düz bir ova üzerine kurulu olduğu, Huş kalesinin yolunun ise, gerçekten yokuş olduğu yazılmaktadır.
Türkülerin popçu-türkücü arkadaşlar tarafından ne gibi mutasyonlara uğratıldığı apayrı bir araştırma konusu. Araştırmak isteyenler Kral tiviyi izleyerek evlerinde müzik üzerine tez hazırlayabilirler – eğer kalp krizi geçirmeden araştırmayı tamamlayabilirlerse.”Yavri yavri guma kuşuuu, yügzeklerdien ziessleeniiirr” diye Erzurum yöresine ait “Gökte Uçan Huma Kuşu” türküsünü esmer tenli bi amcanın katledişi hala kulaklarımda çınlar…
Aslında Mihriban türküsü bu tip hatalar içinde sadece bir örnek. Bazı hatalar vardır, olabilir, sonucu etkilemez. Ama Mihriban’ daki böyle değil. Bazı şarkı ve türküde bu hatalar yapılıyor. İşin profosyonelleri tarafından hemde…
ya şimidi alıcı gözüyle baktımda dizelere aslında yansıtılmak istenilen ruh hali her iki durumda değişmiyor işin içine tonlama falan girdiğinde ise sarı saçlarını deli gönlümeee daha bi etkileyici oluyor gibime geliyor.
Bak şimdi ilk iki dizeyi tek bir cümle haline getirerek düşün. Yanlış olanda şöyle diyor. “sarı saçlarını deli gönlüme bağlamışım” Burada bağlamışım kelimesine dikkat et. Burada saç için kullanılıyor.Doğru olanda ise adam kızın sarı saçlarına gönlünü bağlıyor. Sarı saçlarına tutuluyor yani kızın.Anlatmakta zorluk çekiyorum. İnşallah anlamışsındır.
sarı saçlarını deli gölümebağlamışsın çözülmüyor mihribansarı saçlarına deli gönlümübağlamışın çözülmüyor mihribanyok! anlamadım, bana aynı şeyi ifade etmediğini anlatamadın:)
bağlamışsın değil “bağlamışım”. ben bağlamışım. 1. tekil şahıs. Hatayı burada yapıyorsun.Tekrarlıyorum. Ben bir erkeğim ve sarı saçlı bir bayana sesleniyorum. Bak bu yanlış olan.- Sarı saçlarını, deli gönlüme bağlamışım, çözülmüyor.Doğru olanda ise sarı saçlı kıza şöyle sesleniyorum.- Sarı saçlarına, deli gönlümü bağlamışım, çözülmüyor.Yani ben senin sarı saçlarına tutulmuşum, sarı saçlarına gönlümü bağlamışım, çözülmüyor.Yanlış olanda cümlenin yapısı itibariyle çözülmeyen şeyin saç olduğu anlaşılıyor. Doğru olanda ise çözülmeyen şey, sarı saçlara bağlanan bir gönül.Allah’ ım artık anlatabilmişimdir inşallah. N’olur eğer bu seferde anlatamamışsam, anlamayan taraf ben olayım, O bana anlatmaya çalışsın…
verdiğin ornekle orjinal olduğunu iddia ettiğin sozler arasında hala ama hala bir anlatım bozukluğu olduğuna inanmıyorum.şiirin tamamıMihriban(Aşk) (orjinali)Sarı saçlarına deli gönlümüBağlamışlar, çözülmüyor Mihriban.Ayrılıktan zor belleme ölümüGörmeyince sezilmiyor Mihriban.’Yâr’ deyince, kalem elden düşüyorGözlerim görmüyor, aklım şaşıyorLâmbamda titreyen alev üşüyorAşk, kağıda yazılmıyor Mihriban.Önce naz, sonra söz ve sonra hile..Sevilen, seveni düşürür dileSeneler, asırlar değişse bileEski töre bozulmuyor Mihriban.Tabiplerde ilâç yoktur yaramaAşk deyince ötesini aramaHer nesnenin bir bitimi var amaAşka hudut cizilmiyor Mihriban.Boşa bağlanmamış bülbül, gülüneKar koysan köz olur aşkın külüne..Şaştım kara bahtın tahammülüneTaşa çalsam ezilmiyor Mihriban.Tarife sığmıyor aşkın anlamıAncak çeken bilir bu derdi, gamıBir kördüğüm baştan sona tamamı..Çözemedim.. Çözülmüyor Mihriban.şiirin orjinalinden alıntı;Sarı saçlarına deli gönlümüBağlamışlar, çözülmüyor Mihriban.(1) (1.1)(sana aşık olmamın nedeni ilahi yazgı -kaderdir , sarı saclar sevgiliyi tanımlayan bir nitelik yada aşık olunulmasına sebep olan bir özellikte olabilir)Sarı Saçlarına Deli GönlümüBağlamışım Çözülmüyor Mihriban (2)(sana tutulmuşum ,aşık olmuşum. sarı saclar sevgiliyi tanımlayan bir nitelik yada aşık olunulmasına sebep olan bir özellikte olabilir)Sarı saçlarına deli gönlümüBağlamıştın,çözülmüyor mihriban(3)beni kendine aşık etmiştin,sarı saclar sevgiliyi tanımlayan bir nitelik yada aşık olunulmasına sebep olan bir özellikte olabilir…senin anlatımı bozuk dediğinde;Sarı saçlarını deli gönlümeBağlamışım,çözülmüyor mihriban(sana tutulmuşum ,aşık olmuşum. sarı saclar sevgiliyi tanımlayan bir nitelik yada aşık olunulmasına sebep olan bir özellikte olabilir)bağlamışsın çözülmüyor:) çalarken hep böyle sölerim ama doğrusunuda öğrenmiş oldum…senide doğruyu bulmaya davet ediyorum :)) şaka şaka
Artık tam anlamıyla anlaşıldığımı düşünüyorum. Ohh bee…
Mihriban türküsüne ait bilinen sözler,Çok farklı ve ve çok mahir üstad Şair ve yazar Abdurrahim KARAKOÇ’a aittir.Bu eşsiz şiirin “Türkü barlar”a düşüş hikayesi de başlı başına bir hikayedir.Sürekli yazı yazdığı Vakit gazetesinin arşiv kısmında yakında hem bu konu, hemde aparılan ve değiştirilmeye çalışılan başka şiirleri ile ilgili sitayiş yazısını bulabilirsiniz.Konu ile ilgisi çerçevesinde birazcık Abdurrahim KARAKOÇ tan bahsetmek gereği hissediyorum. Hakikat o ki bir gönül insanı olmanın ötesinde şair ve edip doğan ender insanlardan biri.Bu nedenle sevgili PİLLİ .COM dostlarına ve değerli şiir ve edebiyet sevenlere..daha doğrusu DOĞRU SÖZ,SAMİMİ GÖZ özleyenlere O’nun ; Vur Emri,Suları Islatamadım,Beşinci Mevsim,Kan Yazısı ADLI ŞİİR KİTAPLARINI MUTLAKA OKUMALARINI ÖNERİYORUM..GERÇEKTEN ÇOK ETKİLEYİCİ….