Çoğunuzun bildiği gibi, bütün ülkelerdeki blogger’ları, yaşadıkları yeri yaşadıkları şekilde yazmaları için tek çatı altında toplayan bir oluşum var. Yurdumuz bu oluşuma İstanbul ile dahil. Ancak çok fazla yazı yazılmaması nedeniyle durum pek içacıcı değil. Çok takip edilen bir sitede az yazı yazılması karın ağrıtıcı bir durum, bu yüzden her gruptan acil kana ihtiyaç var. Karnı ağrıyan kişiye kan mı verilir diyorsanız, ilahi yani. Uzun lafın kısası, İstanbul’u seven ya da nefret eden ve ingilizce bilen bütün blogger’lar davetlidir. Nereye mi?
yorumlar
İzmir’i de listeye dahil etmek için harekete geçmek lazım. Gerçi İstanbul ağır aksak yürüyorsa, izmir’de durum çok daha vahim olur. Sevgili pagan’ı göremedim istanbul listesinde, kendisini şiddetle kınıyorum.Ayrıca, I enjoying playing around on the computer, too. Di mi win? 😉
.
ne güzel böylesi istekli böylesi katılımcı bir kişilik hem de bir an evvel etraftan oradan buradan olaya katılımı fazlalaştıracak başka başka insanları arama girişimi gerçekten utanmasalar gözlerim yaşaracak ama şunu eklemek istiyorum bilen bilir hiç da şovenist milliyetçi abidizim gubidizmlere yakın olmasam da; istanbulda biz türkçe konuşuyoruz, konuşuyorduk ve böyle giderse türkçe konuşmaya da devam edeceğiz. e yani nasıl diyorsunuz we all speak turkish here in istanbul so who gives a shit for that fuckin bloggerrshit goin ongüzel türkçemle olayı toparlamak amacıyla hadeee leeen diyorum.iwinmakercıım kişisel değildir olaya bakış bazılarınıza göre de bakmayış açısını şeeyediim diye şeettiydim bilesin.yahu bu izmirin de her yerde herşeyde olalım noolursa olsun izmir de olsun izmirde de izmirden de olsun çabasına gerçekten hayrandım ve bu hayranlığıma devam etmekteyim. alakalı alakasız ülkemiz narkotik araştırmalarında da en birinci şehrimiz izmir olarak görünüyor e kutlarım esenlikler dilerim izmir aloo izmir uyumaa
bu oluşumun ne işe yarayabileceğini sana tatlı tatlı anlatma işini başka bir gönüllüye bırakmak istiyorum, tabii eğer varsa, gerçi senin de çok iyi bildiğini hissediyorum ama anlamazdan gelip izmir mevzuuna kayıyorum.izmir’e has mıdır bilmem ama bende bir sidik yarışı saplantısı var ki önüne geçemiyorum. Bunu bütün izmirlilere mal etmek haksızlık olur. Şehrimizde bu yaz düzenlenen üniversite oyunlarındaki atletleri gördükten sonra, bendeki dünyaya açılma isteği, tutkuya dönüştü. Olabildiğine yüzeysel bir kaygı anlayacağın benimkisi, kurcalamaya değmez.Herkes ana dilinde yazsın kampanyanızı da destekleyemiyorum maalesef, ekmek yediğim kaba sıçmak istemem.
ekmek bulalım sana? 😉
bu oluşumun ne işe yaradığını anlayabiliyorum ama şuna eminim ki olmazsa da kimse bir eksiklik hissetmeyecektir. tabiki bu, olmaması için yeterli bir sebep değil. olmasa da olur ne çok şey var etrafımızda, bunu hepimiz biliyoruz ama benim en çok takıldığım nokta; insanların yaşadıkları şehri yaşadıkları gibi yazmalarından bahsedilmiş bu açıdan bakıldığında yaşanılanları tercüme gereksinimi ortaya çıkıyor ki …..
yaşadığı şeyleri, ana dilinin dışında, iyi bildiği bir başka dilde yazmak için tercümeye ihtiyaç duymaz insan; ikinci dilde anlatır. Diyalogları bire bir çevirmek ve kayıt aleti gibi davranmak yazarın değil, tercümanın işidir. Ayrıca, eksikliğini hissedenler olmuş ki metroblog kurulmuş.işimden şimdilik memnunum amex . Ancak iyi tekliflere de açığım tabii.
Bilgi için teşekkürler.klima servisi – klima servisi