hayat sadece tadı çıkarılmak istenen bir eğlence olduğunda sadece birilerine yaşadıklarını imrendiren ve bu yüzden toplu yaşama bağımlı kalıp kendi içindeki sese ve ritme sağırlaşıp artık bu sesi istesede duyamayan bir topluluğun uğultusuna döner. bilakis toplum sayesinde başkalarının istediği gibi görünerek asla kendisi gibi olamayan bir insan sıfatına çevirir. bu haliyle aslında kendisiyle eğlenen birey etrafındaki insanların da bir gün öleceğini hep görmezden gelirmişcesine eğlenmeye devam eder. çünkü o mazi olacak bir yaşamı çoktan seçmiştir. hayat düşünmek ve öğrenmektir diyen biri için ise ulaşılamayacak bir geçmiş, gerilerde kalmış yaşanmışlıklar asla yoktur. çünkü mazilerle hayal kuracağına hayaller ile gerçeği yaratan bir yaşamı seçmişizdir.