alıntı resmin telif hakları: http://www.tesco.com/entertainment/product.aspx?R=697847
alıntı resmin telif hakları: http://www.ntvmsnbc.com/news/347320.asp
Sanırım ailelerimiz bizleri yetiştirmek konusunda pek debaşarılı olamadılar.Okularımzın içler acısı hali ise her geçen gün daha dakötüye gidiyor.Her neslin bireyleri, biraz büyüdükten sonra yeni neslieleştiriyor;”Bizim zamanımzda şöyle şöyleydi…””Biz o zamanlar şöyle şöyleydik…””Şimdiki çocuklarda nerdee?”Ailelerimizdeki ve okullarımızdaki yetersiz ve hatalı eğitim, duygu ve düşüncelerimizde de tutarsızlıklarave yanlışlara neden oluyor.
Hatırlıyorum da, küçüklüğümde ben de birçok salakça düşünceve olaya imzamı atmıştım.Bu düşüncelerden birtanesi de:”Bana bir milyar lira verseler içki içerim,o parayla da bir cami yaptırırım…”Birinci saçmalık: sana içki içmene karşılık olarak kim para verir, hem de bir milyar(O zamanın parasıyla)?İkinci saçmalık: bir cami yaptırmakla, içki içmenin günahından kurtulabileceğini mi sanıyorsun?(Gerçi hıristiyanlarda para karşılığı günah çıkarma var,ama biz İslam kültürüyle beslendik.)Kötü olan şu ki: bu düşüncenin tıpatıp aynısını,hiç ummadığım başka arkadaşlarımdan da duymuştum.
Çocukluk zamanlarımdaki salaklıklarımı hatırladıkça hayıflanıp dururum.Geçen zamanla birlikte salaklık yapma oranımın azalması sevindirici.Fakat bir durum var ki…Büyümüş, bazı sınırları aşmış birilerinin,artık çocukların bile yapmayacağı salaklıkları yapmaları…Bunu yaparken iyi birşey yaptıklarını zannetmeleri,üstelik bundan para da kazanmaları!
“Maskeli Beşler”,tahammül sınılarımı aşırı derecede zorlaması nedeniyletamamını seyredemediğim filmlerimizden biri…Konusu kısaca şöyle:birkaç kafadar arkadaş, bir dostlarının çocuğunun tedavisi için ihtiyaç duydukları parayı banka soyarak elde etmeyekarar verirler.Film, baştan sona bir “alaturka duygu sömürüsü” eseri olmuş.Yaşaması için ameliyat olması gereken sevimli bir çocuk,gerekli parayı bulamayan çaresiz bir baba,
veee, uçuk, kaçık, serseriama hepsi de iyi yürekli birkaç genç!
Peh, yesinler sizin delikanlılığınızı!Filmin “Klişe Oscar’ı” ve hatta “Klişe Altın Ayısı”almaya değer bir özelliği de,bu delikanlıların çocukluk arkadaşı,sonradan banka sahibi olan -cimri adam- karakteri.Film boyunca “tüm hal ve hareketleri soytarılıktan ibaret olan” genç oyuncuların ne kadar iyi yürekli birer insan olduklarına şahit oluyoruz.Çocukluk arkadaşları “banka sahibi” adamın da ne kadar cimri,ne kadar şerefsiz olduğuna…a. Bütün zenginler kötüdür.b. İnsanlar “iyiler” ve “kötüler” olarak ikiye ayrılır.Klişe, klişe, klişe…
Konuyu açmak için bu kez de güzel bir örneğe değinmek istiyorum.Yine bir film, bu ise dışaıdan…Cazcı Kardeşler (Blues Brothers)
Jake Blues hapisten çıkar çıkmaz kardeşi Elwood ile birlikte eski öğretmenleri Rahibe Mary Stigmata’ya koşar ve korkunç gerçeği öğrenir: birlikte büyüdükleri yetimhane yokolmaktan kurtarmak için tam 5000 dolara ihtiyaç vardır.Jake ve Elwood bunun üzerine eski müzisyen arkadaşlarını bir araya toplayarak bir konser vermeye karar verirler. Bunu yaparken Şikago’nun altını üstüne getirecekler, peşlerinde tüm bir polis filosu ve naziler olduğu halde müthiş bir serüvene girişecekler.
Her iki filmde de kutsal-iyi niyetli bir amaç var.Birinde hırsızlık yapmaya karar veriliyor,diğerinde ise müzik!…
AntiparantezTuhaf bir çelişki ise: bugünkü Hıristiyanlık, semavi özelliğini yitirmiş;insanların kendi işlerine geldiği gibi ürettikleri, maneviyattan ve evrenseldğerlerden uzak batıl bir inançtır.Buna karşılık İslam:son din, hak din ve dünyanın huzuru için tek seçenek olasına rağmen;müslümanlar yaşam biçimlerini İslam’ın özünden uzaklaştırmışlar.Böylelikle, İslam ülkelerindeki insanlar, kimi yönlerde müşrik Hıristiyanlardan biledaha kötü niteliklere sahip olabiliyorlar.
Yazımızı minik bir bilmeceyle bitiriyoruz.”İyi bir amaç için banka soyma” anafikri üzerine kurulu;bu kez de usta oyuncularımızın oynadığı yerli film neydi?
yorumlar
cımbızladım da sorayım:
anlamadım önce içki içip, kalanıyla mı camii yaptırıyorsun?çocukken salaktım’ın bence üstü kapalı geçilmiş, oysaa ne doyulası salaklıklarımız var… ama ben biraz tersini de düşünüyorum arada, çocukken daha mı zekiydik ne, büyüdükçe köreliyorum. nerde o hayalgücü aah ah…
bestrafe mich, okuduğun, yorum yazdığın ve soru sorduğun için teşekkürler.İçki içmeye, hem dini hem de toplumsal geleneklerimizden dolayı karşıyız.Alıntı yaptığın kısım:a.Hıristiyanların para karşılığı günah çıkarmab.İyi bir iş yapmak için suç işlemedüşüncelerini eleştirmek için yazıldı.Zaten yazının anafikri de bu,”Cazcı Kardeşler” ile “Maskeli Beşler” filmlerinikarşılaştırarak örnek vermek istedim.
Cocukken salak diildik, hayal gucumuz genisti. Buyuduk gerceklikler hayal gucumuzu biraz daraltti, ondandir.Ben cocukken hep buyuyunce ne olucagimin hayalini kurardim, e buyudum sonra, kuracak pek bisey kalmadi.Daha cok gerceklerle mucadeleyle geciyor simdi gunler.
çocukken kardeşim beni rahatsız ediyor diye ipe beğladım 5 yada 6 tane hamamböceğini kapımın bir ucundan diğerine germiştim. böylece garibim korkudan odama girememişti.
üff, proceye bak !
küçükken yapılan saçma davranışlara bir diğer örnek;küçük kız kardeş sürekli uyarılara rağmen bulaşık yıkarken aralarda musluğu açık bırakmaktadır. cinnet geçiren hastalıklı abla obsesyonun doruğunda akan suya uzun süre dalar. kızkardeşi yere yatırır, annenin akşama köfte yapmak için bir köşeye bıraktığı çiğ kıymaları ağzına doldurur.evet yıllar sonra pişmandır ama yapacak şey yoktur.
eh bu da bi tecrübe olsa gerek kısacık insan hayatında…
Küçükken saftık,temizdik beyaz zamanlarımızdı.Babamı en büyük kahramanım olarak görür süpermeni bile dövebilecek kadar güçlü zannederdim.Beni dövmeye çalıştığı zaman anladım ki yavaş yavaş büyüyorum:)Küçükken sözüm ona yaptığımız salak davranışlarımızın sebebi hayal gücü ve doğalitemizdi,şimdi o günlerdeki kadar doğal ve temiz bir çocuk olmamız için çok şeyimi feda edebilirdim.
Oturma odasındayken bir ara annemden sanayağlı ekmek istemiştim. Kendim gidip alabilecek kadar büyüktüm.Tam o sırada televizyonda Kenan Evren birşeyler söylüyordu.”Ne istiyorsun lan sen!” gibisinden birşeyler söylemişti de,ben televizyondan doğru bana söylediğini sanmıştım.Hayatımda bir daha öyle korrktuğumu hatırlamıyorum.Sevmiyorum bu adamı…