Amerikalı diplomatın dediği gibi ” sizler, çok kötü bir mahallede oturuyorsunuz, gelişmenizin önündeki en önemli engel budur”
içerideki mahalle baskısıyla uğraşırken,dışardakini unutmuşuz..Yani amerikalı diyor ki; rahat huzur yok alışmalısınız!…önce “sevr” paranoyası ile kendimizden geçtik,ardından emperyalizmin, etnik ve dinsel parçalama saldırısı …Bu hikaye nereden başladı? “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” masalının ardında ki gerçeği göremediğimiz dönemlerde başladı. aslında bu söylem ulusları “bölme” stratejisinden başka bir şey değildi…
Aşağı yukarı yüz yıllık bir ABD planı…Baştan kabul edelim;demek ki ortadoğu gibi bir paylaşım coğrafyasında oturuyorsan, parçalanma planının dışında kalabilmen için önce içerideki hainlerden ve işbirlikçilerden kurtulman gerek…
Manzaraya bakalım;
Başbakan “türkiyeliyim” diyerek ,türk ulusçuluğunun altına dinamiti koymadı mı?
Kürt bölücülüğü de boş duracak değildi elbette; Başbakanın bu sözünü siyasallaşma çabalarına ve “türk” ulusunun yok edilme planına ortak etmekten geri durmadı…
Sadece Başbakan değil, türkiye üzerinde oynanan etnik ve dinsel parçalanma operasyonuna çanak tutan parlemento içinde ve dışında şeriatçı ve kürtçü akımlarla kader birliği eden yığınla hain yok mu?
sormazlar mı adama;Bu ülke, yıllardır türk solunu yok etmenin ve bölmenin çabası içinde olurken, türk sağını neden mercek altınaalmamıştır?Daha 70’lerin sonunda kurulan MC hükümetleri döneminde Süleyman Demirel’e ” bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz” sözünü ve inadını söylettiren, dayatan çizgi neden hiç irdelenmemiştir?
Menderes’ten Demirel’e , Özal’dan Tayyip’e kadar uzanan çizginin , kürt-islam çizgisi olmadığını iddia edebilir misiniz?
şeriatçısı da, kürtçüsü de, 12 eylülcüsü de,ülkücüsü de hepsi ABD nin rahle-i tedrisatından geçmiş şeytani rüyalargören işbirlikçiler olarak tarihe geçeceklerdir.Türk ulusu bunu iyi değerlendirmelidir…
Türk solunu , kuvayi milliye söylemlerinin dışında tutma girişimi ise mhp gibi paramiliter güçlerin bir eseridir.”Şehitler ölmez vatan bölünmez”….Şu söylem de bile ne tehlikeli bir düşünce vardır dikkat ettiniz mi?kitleler her gün haykırıyor ” vatan bölünmezzz”
Bu söylem bile ülkenin bölünebileceği varsayımını kabullendiğimizin işareti değil mi?Halkın zihnine “bölünme” fikri “parçalanma” paranoyası da itinayla sokuldu mu?
tuzaklar bir başka tuzaga dönüşüyor.Biz de balıklama atlıyoruz….Evet Türkiye Cumhuriyeti bir karşı devrimin tehditi altında…Adım adım gelen felaketle yüz yüzeyiz.Seçimler bu sürecin esas belirleyicisi değildir elbette.Kurucu devletin ideolojisi yeniden tesis edilip bir an önce hayata geçirilmezse; Kötü mahallede oturmanın bedelini bir başka mahalleye taşınmakla ödeyemeyeceğimiz gibi, mahalleden topyekün kovulmakta var elbette….