Belki herkes değil ama …ne kadardır şu insan denen aciz yaratığın bedeninin direnme gücü acaba.Bir dirençölçer geliştirilseydi eğer ne güzel olurdu ölçüm sonucunu görmek.Yada insan belki tutabilirdi kendini yaşamaktan,cennetteki yasak meyvayı dalından koparmaktan sakınmayan insan mı tutatacak kendini diyebilirsin,evet o diyebilirim.
Belki herkes değil ama…insan dirençölçer sayesinde görüp kendini yok diyebilirdi yok ben bunu yaşamayayım.Yarıyolda kırılıyor benim direncim.
Aslında giderek anlıyor ki insan kimsenin kimseye zulm etmesine gerek yok zaten hepimizin hesabına yeterince zulüm yatırılmış.
Belki herkes değil ama…
yorumlar
bir sığınmacılık hissetim günlüğünüzde.. yakın birisine kötü birşeyler mi oldu acaba ?
insan denen aciz yaratığın bedeninin direnme gücü
acizlik ?
yaratık ?
direnme gücü ?
sayın güzin abla,
daha öncede size birkaç konuda yazmış ve yol göstermenizden acayip yararlanmıştım. geçmiş yazılarımdan bizim hamdi abiyi hatırlarsınız. yine hamdi abiyle akşam işten erken kaçtık ve taskime doğru yola çıktık, amacımız iki laklak ve birkaç birayla akşamı şenlendirmek etrafa gülücükler saçmaktı. biralar patatesler, midyeler derken gece oldu ve biz kafayı iyice bulduk, derken ben etraftan bağımsız kendimle ilgilenirken yüksek sesli küfürlere istinaden etrafa bakmaya başladım ki; hamdi abinin yan masadaki bilumum heriflerle ağız dalaşı yapmaya başladığını algıladım, ben de tam hamdi abinin yanında yer alacakken, daha geçen hafta dötüme taktırdığım dirençölçeri kontrol etmek geldi aklıma, alet yusuf yusuf sinyali veriyordu, aynı sinyal hamdi abinin dötünde ambulans gibi ses çıkartarak bağırıyordu. hamdi abiye iki el ettim hadi gel gidelim diye ama dinlemedi beni, kafadan daldı, bende dirençölçerime güvenerek uzaklaştım olay yerinden. büyük suçluluk duyuyorum hatta dirençölçeri dötümden çıkartmayı bile düşünüyorum… ne yaptım ben…adiyim ben.
sevgi ve saygılarımla, nuri.
yok abi bize gelmez dirençölçer felan, delikanlılığı bozar.
Nese`nin direnc sorunu vardi. Alti hafta sureyle vucudunun bir yarisi sulfirik asitle, diger yarisi haci sakir sabunla yikandi. Alti hafta sonunda, vucudunun tamami kezzapla yikandiginda goruldu ki, sulfirik asitle yikanan taraf hic acimadi, diger tarafi ne siz sorun ne biz soyleyelim. Bi daha direnc sorunu icin hep sulfirik asit kullanacagina soz verdikten sonra,
“okeey dastiii” dedi ve gozden kayboldu. Hani kulaginiza kupe flan olur 🙂
1.Hiç birimiz bu dünyaya “irademizle” gelmedik(dolayısıyla aciziz!)
2.İrademizle gelmediğimiz bu dünyadaki zorlukları “irademizle” aşmamızın istenmesi haksızlıktır(dolayısıyla bir yaratığız)
3.Tüm bu haksızlıklara karşı elimizdeki yegane güç bize tapulu tek yer olan bedenimizdir(dolayısıyla ancak bu bedenle direnebiliriz)
4.Evet direnelim,dayanalım,inat edelim yoksa fena olur da ben bunu bir yere kadar anlamlı buluyorum.(Senin vicdanın bunu kabul edebiliyor mu?)
5.Ben artık mümkün mertebe kimseyi yargılamıyorum.
6.Kimsenin de beni yargılamasını istemiyorum buna izin de vermemeye çalışıyorum.
7.Kimseyi zorlamıyorum da,olursa olur olmazsa olmaz diyorum
8.Gidilecek bir yol falan da yok hepimiz aynı yoldayız.
9.Burası için belli bir süremiz var;elinden geldiğince en az zarar vererek yaşa,yada zarar veriyorsan da veriyorsundur
10.Karamsar da değilim az buçuk çaktım galiba köfteyi yada bunu her söyleyen gibi ben de yanıldım.
11.Gamsız da değilim dünyayı ölene dek merak edip sorgulamaya devam edeceğim.
Bilmem açığa kavuştu mu?
Kimsenin seni yargılamamasını istememişsin o zaman neden cevap yazdın, yazdıklarına seni yargılamadan cevap yazmam imkansız.
Kaç yaşındasın ya da başından neler geçti bilmiyorum, beni ilgilendirmediği gibi önemi de yok zaten ancak kafan karışmış orası bir gerçek.
İnanıp seni aydınlatacak bir güneşe ve hayata tutunmanı sağlayacak bir dala ihtiyacın var. Onun için böyle arı kovanlarına dal sokuyorsun.
Madde madde yazdığın hepsinin en üstünde ” 1 ” olarak yazılması gereken ve bütün yazdıklarının sebebi olan puzzle’daki en büyük parça olmadan diğer alttakilere cevap vermeyeceğim.
Ama kurduğun zinciri ilk halkasından koparmak gerekirse;
hayatta bazı şeylere Tanrıya, insanlara, yağmura, bir kadına ya da erkeğe, annene ya da babana, birşeylere inan. En azından birine daima inan.
Yayından fırlayan oku geri döndürecek kadar güçlü olmana gerek yok, oku gözünle takip edebilecek kadar açık ol yeter.
diyesim geldi