nba maclarinda ters aci seysi vardi (seyretmiyorum artik), pozisyonlari tam karsinizda, yuz yuze oturdugunuz obur takimin taraftarlarinin bakis acisindan da gosteriyorlardi. ayni ozellik porno dvd’lerde de varmis. multiple viewing angles. yuzyuze bakilan bir pozisyonu hem kendi bakis acisinizdan hem de partnerinin bakis acisindan seyredebiliyorsunuz.konuyu toparliyorum efendim. “din egitimi verelim, 8 yil temel egitim cocuklari dinden sogutuyor, imam hatip liselerini duz lise yapalim, sistemin ihtiyaci olmayan dini egitim almis binlerce cocuk sisteme entegre edilsin yoksa imam hatiplere talep azalir, allah muhafaza imam hatipler kapanirsa bu tv’leri seyrede seyrede millet gavur olur” fikir ve korkularina bir de 180 derece ters acidan bakalim.muslumansiniz ve gavur ellerde bulunuyorsunuz. gavur hukumetinin baskisiyla hiristiyanlik ogretisi cocuklariniza ogretiliyor.ilk ders:Allah Had No SonThe Allah of Islam is not the God of creation.o zaman bagirmaz misiniz egitim, inanc ozgurlugu diye. din egitiminin okullarda olmamasi gerektigini dusunursunuz belki. inanc kisisel bir tercih. sistematik sekilde dayatilmamali.
Hatırladığım kadarıyla bizler bu konuyu okullarda, ‘Din kültürü ve ahlak bilgisi’ adı altında ders olarak gördük. Burada bunu yazmak ne ifade eder bilemem tabii ama bu dersin adı bana, tüm dinlerle ilgili genel kültür edindiren, din ne demek, ilk oluşumlar nelerdir vs gibi konuların anlatıldığı bir ders olması gerektiğini düşündürüyor. İşte öneklerden de gördüğümüz gibi bu hiçbir toplumda böyle değil(miş). ‘inanç kişisel bir tercih. sistematik şekilde dayatılmamalı.’, cümlesine kesinlikle katılıyorum. Bence öğretmek de (din öğretimleri için) seçim yapabilmeyi öğretmek anlamına gelmeli.Hiç bir koşulda, yerde, şekilde ve zamanda özgür olamadığımız gibi bu konu da değiliz (değiller, değilsiniz..) tabii ki!!!
dersin icerigi hepimizin malumu. ders kitabi 100-120 sayfa kadardir. ilk 15 sayfada ilkel dinler anlatilir. ‘eksik noktalari’ belirtilir, sonra peygamberi arap olan dinlere gecilir, onlara saygi duyulur ama onlar bozulmus dinlerdir, sonra islamiyet oncesi cahiliye devri anlatilir ve islamiyete girilir. peygamberin kisiligi, hicret, bedir – hendek savaslari, peygamberimizin veda hutbesi konulariyla gunler ilerler gider. bizim okulda din derslerine akli basinda ogretmenler gelirdi. ogretmenimiz derse “bana sormak soylemek istediginiz bir sey var mi ?” diye girerdi. Bizler merak ettigimiz seyleri sorardik, maksadimiz dersi kaynatmakti aslinda, ama ogretmenimiz konusmalar esnasinda bizi bilgilendirirdi. Biraz cocukca ama islamiyet’in mucizeleri, ahiret, kadin erkek durumlari, basortusu vs. vs. gibi seyler sorulurdu. Din dersi ogretmenlerinin rolu cok kritik. Hocanin elinde ogrenciyi surundurme gucu var. Bu gucu isterse kotuye de kullanilabilir. Cogu okulda velilerin ‘dinini ogreten hocaya’ itiraz edeceklerini pek zannetmiyorum. Haftada birer saatten 6 yil din egitimi almis biri olarak fikrim budur.
din derslerinde bunlari okuttuklarini zannetmiyorum. radikal cevrelerin isleridir herhalde. dusundum de bizim mumin kardeslerimiz bu karikaturleri gordukten sonra iyice bilenmis sekilde hiristiyan-gavur dusmani da olabilirler. oysaki benim amacim insanlarin nasil beyinlerinin yikandiklarini gostermekti. sakin bizim peygamberimize putatapar diyen bu adamlari kesmek caizdir sonucunu cikaranlar olmasin ? bu igrenc propogandadan rahatsiz olan kisiler, bizim asina oldugumuz propagandadan da rahatsiz olmalilar diye dusunuyorum.bakiniz suudi arabistan’da hiristiyanlardan ve yahudilerden muslumanlara dost olmaz diye yorumlanan bir ayetin lise derslerinde okutuldugunu biliyorum. Yoruma gore onlarla (musluman olmayanlar) arkadas olanlar onlardanmis. Sure/ayet rakamlarini veremiyorum.
Müslümansınız ve hükümetiniz gavur olmadığını söylüyor ama her türlü dini okullara yasak getiriyor, azınlıklar fener rum lisesinin ve Heybeli adada ki ruhban okulunun açılmasını istiyor. fakat resmi ideoloji ne İmam-Hatiplere ne de azınlık okullarına izin veriyor.İnanç kişisel tercih ve insan hakları bildirgesinde bile geçtiği gibi her insan kendi evladının eğitim türünü seçmekte özgür olmalıdır. Liselerdeki din kültürü ve ahlak bilgisi dersi her açıdan yeterli değil. Herkes bir ucundan tutup eleştirirken sanki başkaları bu dersten memnunmuş gibi bahsediyor. Okullarda dini dersler seçmeli olmalı ve ders müfredatı ciddi hazırlanmalı. Bugün liselerde gösterilen din dersi formalite icabıdır. 12 eylül cuntası tarafından uysal,etliye sütlüye karışmayan muhafazakar bir tip yetiştirmek için konulmuştur. İçeriği boştur.
devletin din egitimi verme gibi bir onceligi olmasi gerektigine inanmiyorum. dinini ogrenmek isteyen baskalarina ihtiyac duymadan ogrenir. dinini ogrenmek isteyen kisi turkiye’de yasayan bir muslumansa, bu konuda bir sikinti cekecegini hic dusunmuyorum. ote yandan dini ogretme amacli kurulacak ozel kuruluslarin ogretecegi din mi, MEB denetiminde olan din egitimi mi derseniz, cevabim MEB denetiminde olan din egitimidir. Seyhlerin, hocalarin icraatlarini boy boy tv’lerde goruyoruz. Ser-hus bey dediginizi tekrarlar gibi gozuksem de aramizdaki fark ben din egitiminin modernize edilmesi ve nihai hedef olarak tum dinlerin bir olduguna soyleme ilerlemesini istiyorum. Derslerde etik, ahlak, inanc, inancsizlik konularinda genel tartismalar yapilabilir; degisik cografyalarda, degisik zamanlarda benzer problemlerin cozumleri incelenebilir. cocuklar cevrelerindeki insanlarin inandiklarinin tek dogru oldugunu ogrenmesinler, kendi fikirlerini olusturmayi ogrensinler. Inege tapan dine bile saygi gosterilmelidir diye dusunuyorum.Ayrica kalecinin eli kesik falan degil, kaleci elini isine gelirse esofmanin icinde sakliyor, punduna getirebilirse YOK olayinda oldugunu gibi mudahalesini yapiyor, top istedigi yone gitmeyince napiyim elimden gelen budur diyor.
Modern din eğitimi afazi bir olgu, sana modern ya da doğru gelen bana gelmeyebilir. Bu yüzden devlet ister dinden elini çeksin ister çekmesin, modern müslümanlar ya da şeyhler ya da hocalar kendi din öğretilerini öğretirler ve bunlara baskı beğenmediğiniz olguları bitirmez kemikleştirir. Ayrıca; kötü olan şey neye göre kötü? şeyhler ya da hocalar homojen bir grub değiller, hangi şeyhler ya da hocalar neden kötü? sosyolojik tespitler yapılmadan tüm grubları toptan değerlendirip yasaklama yoluna gitmek kimseye bir çözüm sağlamaz.Özel kurumların ya da MEB’e bağlı olaraktan yapılan din eğitimine baskı kısıtlama,yasaklama gibi durumlar marjinalliği getirir. Mustafa Kemal Türk toplumunda hiç bir misyonu kalmamış topluma hiç bir şey üretmeyen tarikatları zor kullanarak kapattı ve uzun bir dönem yasaklandı ama kökü kurumadı. Oysa onun alternatifleri olan dini eğitim kurumları oluşturulsaydı tarikatlar belkide biterdi. İnançlara baskının olduğu yerde inanç, din, etik tartışması zor olur. Serinkanlı bir tartışma için kutupların sivrilmemiş olması gerekiyor.Partizan değilim ama YÖK olayında hükümeti sonuna kadar destekliyorum. Bu kurumları bazı maskeler arkasına saklanarak babasının çiftliği gibi kullanan hırsız öğretim üyeleri var ve şöyle ya da böyle bunların temizlenmesi lazım, bu temizlik sizin zihniyetinizde olmayan insanlar tarafından yapılmak istenmesi sizi rahatsız edebilir ama bir şekilde bunların bertaraf edilmesi gerekiyor. İster kabul edin ister etmeyin bu ülkede islami kimliğe baskı resmi ideolojinin kültüründe vardır ve ılımlı ya da katı bir dinci parti gelse hatta dinle alakası olmayan liberal bir parti dahi gelse bu durum değişmez, bu yüzden de bu tartışmalar bitmez.
Bu bahsini ettiğin mevzu sadece okullarda din konusuyla sınırlı değilki. Tepki duyduğun şey propagandanın ifade edilme şekli. Oysa aldırmadığın bir çok propagandanın etkisi altındasın. Basının kendiside en az bu örneğin kadar keskin ve çarpıcı.Bence sorman gereken soru en cahil insanın bile ayırt edebildiği bu farklılıklara neden tepki vermediği olmalı.İnsan bağımlı bir varlıktır. Tarzan çitayla takılır ve düşen uçağın civarından ayrılmaz. İhtiyaç duyduğu şey aidiyetetir.Aile kavramından hareket edersek grupların tek olandan güçlü olduğu belkide ayırt edebildiğimiz doğruların ilkidir. Grupları bir araya getiren şey propaganda ise bir arada tutanda kabuldür. Yanlışlarla kabul bir şekilde mecburiyetten ileri gelir. Aile, verilen söz üzerine kurulu bir müessesedir. Burada propaganda kişinin verdiği sözü tutacağına dair inandırıcılığını sağlamasıdır.İnsanoğlu son bin yıldaki atılımını ise dinlere borçludur. Kabaca tasvir ettiğim evlilik müessesinin kuralları geniş anlamda kağıda dökülmüş ve itirazsız kabul edilmiştir. Başarısının sırrı kağıttakini sorgusuz sualsiz kabul etmiş olmasıdır.Bilinç oluşturmak için harcanacak luzümsuz vakit, kabul edilen formüllerin uygulanması ile kazanca dönüşebilir. Günümüzde eline Kuran-ı Kerim’i almamış kişilerin Müslümanım diyerek bir çok sıkıntıdan kurtulması işte böyle bir kazançtır. Bu şekilde hayatını kolaylaştırmak isteyen insan cin ali karikatürüne dahi inanmaya hazırdır.Varoluşumuzu borçlandırdığımız kavramlar için “o kötüdür, yok asıl bu kötüdür” diyebileceğimiz bir durum söz konusu değil. Bir süre ilyada’ya bile kutsal kitap muamelesi ettiğimizin ayırdına varıp eğilimimizi kabul etmeli. Ona göre bir yol çizmeliyiz.İşte aradığınız çözüm Hadi o zamanlara geri dönelim.
contra -de’lere ve -da’lara dikkat lutfen. en azindan ciddi yazilarda dikkat et ki biz fakirler ciddi argumanlarin arasinda dikkat kaybi, icerik suphesi tasimayalim.tam olarak lafi nereden nereye getirdigini takip edemesem de oncelikle sunu soylemek isterim. bakiniz bendeniz (ustun hayvan) tum inanc sistemlerini, dinleri ve hatta cin ali fasikullerini esit degerde tutmaktayim (cin aliye inananlar icin) herhangi biri digerinden uludur demiyorum. zati yukarida dedigim gibi sayin erbakan hocanin patates dini dedigi jainism ve inek dinlerin tamamina da saygim var.neden aciklayayim ? dunyanin 1/3’u cin’de yasiyor, adamlarin onbinlerce yillik yazili tarihi, binlerce yillik bilimsel gecmisleri, binlerce yillik sanatlari var. biz yuzumuzu batiya, baska organlarimizi da doguya dondugumuz icin orta asya’daki binlerce yillik cin, hint medeniyetlerini kendimizce kucumsuyoruz. onlarin dinlerine patates, inek diyoruz. arap yarimadasina yakin bir yerde dogup, buyudugumuz icin arap yarimadasiyla iliskilendirilmis dinleri tanimaktayiz. Sizlere Whale Rider filmini hatirlatmak isterim. Oradaki (yeni zelanda) insanlar daha mi az cennete gitmeyi hak ediyorlardi, onlarin da komunikasyon cihazlari vardi, muslumanliktan haberleri vardi. Gayet dogru durust yasayan ama hasbelkadar bir adada dogmus kisilerdi. Ayni seyi Hawai yerlileri icinde soyleyebiliriz. Papua Yeni Gine vatandaslari icin de.Sonuc olarak dogdugun cografyanin komsulugunda serpilmis inanc sistemleriyle kendini sinirlamak bastan yanlis. Zaten tum inanc sistemlerinin ortak noktalari var. Hepsinin isledigi cok benzer konular var. Ornegin adalet kavrami, (adaletin bu mu dunya), olum sorunsali, olumden sonra yasam, iyi insanlarin basina kotu seyler gelmesi, kotu insanlarin basina iyi seyler gelmesi vs. vs. diye gidiyor. Bizim inanc sistemizin bu konulardaki cozumleri Mutlak Adil Tanri, obur dunyada ceza, her iste bir hayir vardir anlayisi, kader vs. vs. gibi. Baska bir inanc sistemi: Reenkarnasyon, Kotu kisilerin daha geri bir hayat formu olarak dunyaya donmesi, iyilik yaparak karma saglama, yuksek karma daha iyi baslangic noktasi vs. vs.Butun bunlarin disinda bir de sevgili Milton Friedman’in dunya gorusu var. Kendisi yeryuzunde bir kisinin baska bir kisiye nedensiz yere yardim edecegini dusunemiyorum demistir. (kaynak belirtemiyorum ama google’a guvenim sonsuz) Din olgusu bir kisiyi baska kisilere nedensiz yere bagliyor. Zaten dinin amaci da insanlari vahsilikten kurtarip (cahiliye devri tanimlari) medenilestirmek degil midir ? Dediginiz gibi contra bey 1000 yildir dini sistematik icinde yasayan insanlar, guclerini birlestirerek bir cok sorun uzerinde dovusmeden anlasma yollarini bularak (kader diyin, gunah diyin, allah’a havale edin vs) bir sekilde yapilani yikmayarak, uzerine bina ederek ilerlemislerdir. 1000 yil onceki insan ile bugunku insan arasinda bir gelismislik farki varsa bu fark insanlarin toplu sekilde hareket etme kabiliyetlerinden geliyordur. Dinin mucizleri bu iste bir rol oynamamistir. Din size kanserin nasil yenilecegini soylemez. Kanseri yenmek icin dunyanin her yerindeki bilim adamlari topluca calisirlar, iyi kotu bir kooperasyon yaparlar.Insanlarin yasami kavrayisi artikca, hayati dini bilgiler isiginda degil; sadece dogru olduguna inandiklari degerler isiginda yasayacaklardir. Bence Tanri da daha cok deger verir. Zaten arkadaslar ogretilmis iyilik sizce iyilik midir ? Bir konuda sizi yeterince egitip, yeterince refleksler gelistirtmisler sonrasinda siz de o isi beklenildigi gibi yapmissiniz bu iyilik sayilir mi ? Otomatik pilotlar cennetlik midir ? Ornegin otobuste toplum baskisiyla veya aliskanliktan yaslilara yer veren bir zat ile yasli birine yasli oldugu icin yer veren ve bunu sadece gerektigi icin yapan zat arasinda fark yok mudur ?Aile kavrami uzerinde kalin kalin kitaplar yazilmistir. Cita ve Tarzan uzerine de keza 🙂 Benim favorim Jane orasi ayri tabi.
anlamışsın ya daha ne ötüyorsun!!kanımca fikir birliği içersindeyiz. Bir iki hususu da netleştirdik mi kanka olacağız.Dinlerden insanlara toplu sekilde hareket etme kabiliyeti sağlaması dışında bir mucize beklememeliyiz. Zaten üzerinde konuştuğumuz konu özellikle son dinlerin linklediğin karikatürleri şartsız onaylatacak kadar etkili olması.Sanırım bu propagandanın işleyişini anlayabilmek için eğitim tarihinin din kurumlarıyla ilişkisini okumaya ihtiyacım var.İki artislik yapacaktım baktım eğitim tarihi konusu çok uzun. Sonra yaparım artık.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
nba maclarinda ters aci seysi vardi (seyretmiyorum artik), pozisyonlari tam karsinizda, yuz yuze oturdugunuz obur takimin taraftarlarinin bakis acisindan da gosteriyorlardi. ayni ozellik porno dvd’lerde de varmis. multiple viewing angles. yuzyuze bakilan bir pozisyonu hem kendi bakis acisinizdan hem de partnerinin bakis acisindan seyredebiliyorsunuz.konuyu toparliyorum efendim. “din egitimi verelim, 8 yil temel egitim cocuklari dinden sogutuyor, imam hatip liselerini duz lise yapalim, sistemin ihtiyaci olmayan dini egitim almis binlerce cocuk sisteme entegre edilsin yoksa imam hatiplere talep azalir, allah muhafaza imam hatipler kapanirsa bu tv’leri seyrede seyrede millet gavur olur” fikir ve korkularina bir de 180 derece ters acidan bakalim.muslumansiniz ve gavur ellerde bulunuyorsunuz. gavur hukumetinin baskisiyla hiristiyanlik ogretisi cocuklariniza ogretiliyor.ilk ders:Allah Had No SonThe Allah of Islam is not the God of creation.o zaman bagirmaz misiniz egitim, inanc ozgurlugu diye. din egitiminin okullarda olmamasi gerektigini dusunursunuz belki. inanc kisisel bir tercih. sistematik sekilde dayatilmamali.
Hatırladığım kadarıyla bizler bu konuyu okullarda, ‘Din kültürü ve ahlak bilgisi’ adı altında ders olarak gördük. Burada bunu yazmak ne ifade eder bilemem tabii ama bu dersin adı bana, tüm dinlerle ilgili genel kültür edindiren, din ne demek, ilk oluşumlar nelerdir vs gibi konuların anlatıldığı bir ders olması gerektiğini düşündürüyor. İşte öneklerden de gördüğümüz gibi bu hiçbir toplumda böyle değil(miş). ‘inanç kişisel bir tercih. sistematik şekilde dayatılmamalı.’, cümlesine kesinlikle katılıyorum. Bence öğretmek de (din öğretimleri için) seçim yapabilmeyi öğretmek anlamına gelmeli.Hiç bir koşulda, yerde, şekilde ve zamanda özgür olamadığımız gibi bu konu da değiliz (değiller, değilsiniz..) tabii ki!!!
dersin icerigi hepimizin malumu. ders kitabi 100-120 sayfa kadardir. ilk 15 sayfada ilkel dinler anlatilir. ‘eksik noktalari’ belirtilir, sonra peygamberi arap olan dinlere gecilir, onlara saygi duyulur ama onlar bozulmus dinlerdir, sonra islamiyet oncesi cahiliye devri anlatilir ve islamiyete girilir. peygamberin kisiligi, hicret, bedir – hendek savaslari, peygamberimizin veda hutbesi konulariyla gunler ilerler gider. bizim okulda din derslerine akli basinda ogretmenler gelirdi. ogretmenimiz derse “bana sormak soylemek istediginiz bir sey var mi ?” diye girerdi. Bizler merak ettigimiz seyleri sorardik, maksadimiz dersi kaynatmakti aslinda, ama ogretmenimiz konusmalar esnasinda bizi bilgilendirirdi. Biraz cocukca ama islamiyet’in mucizeleri, ahiret, kadin erkek durumlari, basortusu vs. vs. gibi seyler sorulurdu. Din dersi ogretmenlerinin rolu cok kritik. Hocanin elinde ogrenciyi surundurme gucu var. Bu gucu isterse kotuye de kullanilabilir. Cogu okulda velilerin ‘dinini ogreten hocaya’ itiraz edeceklerini pek zannetmiyorum. Haftada birer saatten 6 yil din egitimi almis biri olarak fikrim budur.
Bu korkunc homofobik propagandayi Hristiyan din dersi olarak gostermek o dini yanlis tanitmak olur.Herhalde koktenci bir siteden bulmussun.
din derslerinde bunlari okuttuklarini zannetmiyorum. radikal cevrelerin isleridir herhalde. dusundum de bizim mumin kardeslerimiz bu karikaturleri gordukten sonra iyice bilenmis sekilde hiristiyan-gavur dusmani da olabilirler. oysaki benim amacim insanlarin nasil beyinlerinin yikandiklarini gostermekti. sakin bizim peygamberimize putatapar diyen bu adamlari kesmek caizdir sonucunu cikaranlar olmasin ? bu igrenc propogandadan rahatsiz olan kisiler, bizim asina oldugumuz propagandadan da rahatsiz olmalilar diye dusunuyorum.bakiniz suudi arabistan’da hiristiyanlardan ve yahudilerden muslumanlara dost olmaz diye yorumlanan bir ayetin lise derslerinde okutuldugunu biliyorum. Yoruma gore onlarla (musluman olmayanlar) arkadas olanlar onlardanmis. Sure/ayet rakamlarini veremiyorum.
Müslümansınız ve hükümetiniz gavur olmadığını söylüyor ama her türlü dini okullara yasak getiriyor, azınlıklar fener rum lisesinin ve Heybeli adada ki ruhban okulunun açılmasını istiyor. fakat resmi ideoloji ne İmam-Hatiplere ne de azınlık okullarına izin veriyor.İnanç kişisel tercih ve insan hakları bildirgesinde bile geçtiği gibi her insan kendi evladının eğitim türünü seçmekte özgür olmalıdır. Liselerdeki din kültürü ve ahlak bilgisi dersi her açıdan yeterli değil. Herkes bir ucundan tutup eleştirirken sanki başkaları bu dersten memnunmuş gibi bahsediyor. Okullarda dini dersler seçmeli olmalı ve ders müfredatı ciddi hazırlanmalı. Bugün liselerde gösterilen din dersi formalite icabıdır. 12 eylül cuntası tarafından uysal,etliye sütlüye karışmayan muhafazakar bir tip yetiştirmek için konulmuştur. İçeriği boştur.
suphi nerde ?
devletin din egitimi verme gibi bir onceligi olmasi gerektigine inanmiyorum. dinini ogrenmek isteyen baskalarina ihtiyac duymadan ogrenir. dinini ogrenmek isteyen kisi turkiye’de yasayan bir muslumansa, bu konuda bir sikinti cekecegini hic dusunmuyorum. ote yandan dini ogretme amacli kurulacak ozel kuruluslarin ogretecegi din mi, MEB denetiminde olan din egitimi mi derseniz, cevabim MEB denetiminde olan din egitimidir. Seyhlerin, hocalarin icraatlarini boy boy tv’lerde goruyoruz. Ser-hus bey dediginizi tekrarlar gibi gozuksem de aramizdaki fark ben din egitiminin modernize edilmesi ve nihai hedef olarak tum dinlerin bir olduguna soyleme ilerlemesini istiyorum. Derslerde etik, ahlak, inanc, inancsizlik konularinda genel tartismalar yapilabilir; degisik cografyalarda, degisik zamanlarda benzer problemlerin cozumleri incelenebilir. cocuklar cevrelerindeki insanlarin inandiklarinin tek dogru oldugunu ogrenmesinler, kendi fikirlerini olusturmayi ogrensinler. Inege tapan dine bile saygi gosterilmelidir diye dusunuyorum.Ayrica kalecinin eli kesik falan degil, kaleci elini isine gelirse esofmanin icinde sakliyor, punduna getirebilirse YOK olayinda oldugunu gibi mudahalesini yapiyor, top istedigi yone gitmeyince napiyim elimden gelen budur diyor.
Modern din eğitimi afazi bir olgu, sana modern ya da doğru gelen bana gelmeyebilir. Bu yüzden devlet ister dinden elini çeksin ister çekmesin, modern müslümanlar ya da şeyhler ya da hocalar kendi din öğretilerini öğretirler ve bunlara baskı beğenmediğiniz olguları bitirmez kemikleştirir. Ayrıca; kötü olan şey neye göre kötü? şeyhler ya da hocalar homojen bir grub değiller, hangi şeyhler ya da hocalar neden kötü? sosyolojik tespitler yapılmadan tüm grubları toptan değerlendirip yasaklama yoluna gitmek kimseye bir çözüm sağlamaz.Özel kurumların ya da MEB’e bağlı olaraktan yapılan din eğitimine baskı kısıtlama,yasaklama gibi durumlar marjinalliği getirir. Mustafa Kemal Türk toplumunda hiç bir misyonu kalmamış topluma hiç bir şey üretmeyen tarikatları zor kullanarak kapattı ve uzun bir dönem yasaklandı ama kökü kurumadı. Oysa onun alternatifleri olan dini eğitim kurumları oluşturulsaydı tarikatlar belkide biterdi. İnançlara baskının olduğu yerde inanç, din, etik tartışması zor olur. Serinkanlı bir tartışma için kutupların sivrilmemiş olması gerekiyor.Partizan değilim ama YÖK olayında hükümeti sonuna kadar destekliyorum. Bu kurumları bazı maskeler arkasına saklanarak babasının çiftliği gibi kullanan hırsız öğretim üyeleri var ve şöyle ya da böyle bunların temizlenmesi lazım, bu temizlik sizin zihniyetinizde olmayan insanlar tarafından yapılmak istenmesi sizi rahatsız edebilir ama bir şekilde bunların bertaraf edilmesi gerekiyor. İster kabul edin ister etmeyin bu ülkede islami kimliğe baskı resmi ideolojinin kültüründe vardır ve ılımlı ya da katı bir dinci parti gelse hatta dinle alakası olmayan liberal bir parti dahi gelse bu durum değişmez, bu yüzden de bu tartışmalar bitmez.
Bu bahsini ettiğin mevzu sadece okullarda din konusuyla sınırlı değilki. Tepki duyduğun şey propagandanın ifade edilme şekli. Oysa aldırmadığın bir çok propagandanın etkisi altındasın. Basının kendiside en az bu örneğin kadar keskin ve çarpıcı.Bence sorman gereken soru en cahil insanın bile ayırt edebildiği bu farklılıklara neden tepki vermediği olmalı.İnsan bağımlı bir varlıktır. Tarzan çitayla takılır ve düşen uçağın civarından ayrılmaz. İhtiyaç duyduğu şey aidiyetetir.Aile kavramından hareket edersek grupların tek olandan güçlü olduğu belkide ayırt edebildiğimiz doğruların ilkidir. Grupları bir araya getiren şey propaganda ise bir arada tutanda kabuldür. Yanlışlarla kabul bir şekilde mecburiyetten ileri gelir. Aile, verilen söz üzerine kurulu bir müessesedir. Burada propaganda kişinin verdiği sözü tutacağına dair inandırıcılığını sağlamasıdır.İnsanoğlu son bin yıldaki atılımını ise dinlere borçludur. Kabaca tasvir ettiğim evlilik müessesinin kuralları geniş anlamda kağıda dökülmüş ve itirazsız kabul edilmiştir. Başarısının sırrı kağıttakini sorgusuz sualsiz kabul etmiş olmasıdır.Bilinç oluşturmak için harcanacak luzümsuz vakit, kabul edilen formüllerin uygulanması ile kazanca dönüşebilir. Günümüzde eline Kuran-ı Kerim’i almamış kişilerin Müslümanım diyerek bir çok sıkıntıdan kurtulması işte böyle bir kazançtır. Bu şekilde hayatını kolaylaştırmak isteyen insan cin ali karikatürüne dahi inanmaya hazırdır.Varoluşumuzu borçlandırdığımız kavramlar için “o kötüdür, yok asıl bu kötüdür” diyebileceğimiz bir durum söz konusu değil. Bir süre ilyada’ya bile kutsal kitap muamelesi ettiğimizin ayırdına varıp eğilimimizi kabul etmeli. Ona göre bir yol çizmeliyiz.İşte aradığınız çözüm Hadi o zamanlara geri dönelim.
contra -de’lere ve -da’lara dikkat lutfen. en azindan ciddi yazilarda dikkat et ki biz fakirler ciddi argumanlarin arasinda dikkat kaybi, icerik suphesi tasimayalim.tam olarak lafi nereden nereye getirdigini takip edemesem de oncelikle sunu soylemek isterim. bakiniz bendeniz (ustun hayvan) tum inanc sistemlerini, dinleri ve hatta cin ali fasikullerini esit degerde tutmaktayim (cin aliye inananlar icin) herhangi biri digerinden uludur demiyorum. zati yukarida dedigim gibi sayin erbakan hocanin patates dini dedigi jainism ve inek dinlerin tamamina da saygim var.neden aciklayayim ? dunyanin 1/3’u cin’de yasiyor, adamlarin onbinlerce yillik yazili tarihi, binlerce yillik bilimsel gecmisleri, binlerce yillik sanatlari var. biz yuzumuzu batiya, baska organlarimizi da doguya dondugumuz icin orta asya’daki binlerce yillik cin, hint medeniyetlerini kendimizce kucumsuyoruz. onlarin dinlerine patates, inek diyoruz. arap yarimadasina yakin bir yerde dogup, buyudugumuz icin arap yarimadasiyla iliskilendirilmis dinleri tanimaktayiz. Sizlere Whale Rider filmini hatirlatmak isterim. Oradaki (yeni zelanda) insanlar daha mi az cennete gitmeyi hak ediyorlardi, onlarin da komunikasyon cihazlari vardi, muslumanliktan haberleri vardi. Gayet dogru durust yasayan ama hasbelkadar bir adada dogmus kisilerdi. Ayni seyi Hawai yerlileri icinde soyleyebiliriz. Papua Yeni Gine vatandaslari icin de.Sonuc olarak dogdugun cografyanin komsulugunda serpilmis inanc sistemleriyle kendini sinirlamak bastan yanlis. Zaten tum inanc sistemlerinin ortak noktalari var. Hepsinin isledigi cok benzer konular var. Ornegin adalet kavrami, (adaletin bu mu dunya), olum sorunsali, olumden sonra yasam, iyi insanlarin basina kotu seyler gelmesi, kotu insanlarin basina iyi seyler gelmesi vs. vs. diye gidiyor. Bizim inanc sistemizin bu konulardaki cozumleri Mutlak Adil Tanri, obur dunyada ceza, her iste bir hayir vardir anlayisi, kader vs. vs. gibi. Baska bir inanc sistemi: Reenkarnasyon, Kotu kisilerin daha geri bir hayat formu olarak dunyaya donmesi, iyilik yaparak karma saglama, yuksek karma daha iyi baslangic noktasi vs. vs.Butun bunlarin disinda bir de sevgili Milton Friedman’in dunya gorusu var. Kendisi yeryuzunde bir kisinin baska bir kisiye nedensiz yere yardim edecegini dusunemiyorum demistir. (kaynak belirtemiyorum ama google’a guvenim sonsuz) Din olgusu bir kisiyi baska kisilere nedensiz yere bagliyor. Zaten dinin amaci da insanlari vahsilikten kurtarip (cahiliye devri tanimlari) medenilestirmek degil midir ? Dediginiz gibi contra bey 1000 yildir dini sistematik icinde yasayan insanlar, guclerini birlestirerek bir cok sorun uzerinde dovusmeden anlasma yollarini bularak (kader diyin, gunah diyin, allah’a havale edin vs) bir sekilde yapilani yikmayarak, uzerine bina ederek ilerlemislerdir. 1000 yil onceki insan ile bugunku insan arasinda bir gelismislik farki varsa bu fark insanlarin toplu sekilde hareket etme kabiliyetlerinden geliyordur. Dinin mucizleri bu iste bir rol oynamamistir. Din size kanserin nasil yenilecegini soylemez. Kanseri yenmek icin dunyanin her yerindeki bilim adamlari topluca calisirlar, iyi kotu bir kooperasyon yaparlar.Insanlarin yasami kavrayisi artikca, hayati dini bilgiler isiginda degil; sadece dogru olduguna inandiklari degerler isiginda yasayacaklardir. Bence Tanri da daha cok deger verir. Zaten arkadaslar ogretilmis iyilik sizce iyilik midir ? Bir konuda sizi yeterince egitip, yeterince refleksler gelistirtmisler sonrasinda siz de o isi beklenildigi gibi yapmissiniz bu iyilik sayilir mi ? Otomatik pilotlar cennetlik midir ? Ornegin otobuste toplum baskisiyla veya aliskanliktan yaslilara yer veren bir zat ile yasli birine yasli oldugu icin yer veren ve bunu sadece gerektigi icin yapan zat arasinda fark yok mudur ?Aile kavrami uzerinde kalin kalin kitaplar yazilmistir. Cita ve Tarzan uzerine de keza 🙂 Benim favorim Jane orasi ayri tabi.
anlamışsın ya daha ne ötüyorsun!!kanımca fikir birliği içersindeyiz. Bir iki hususu da netleştirdik mi kanka olacağız.Dinlerden insanlara toplu sekilde hareket etme kabiliyeti sağlaması dışında bir mucize beklememeliyiz. Zaten üzerinde konuştuğumuz konu özellikle son dinlerin linklediğin karikatürleri şartsız onaylatacak kadar etkili olması.Sanırım bu propagandanın işleyişini anlayabilmek için eğitim tarihinin din kurumlarıyla ilişkisini okumaya ihtiyacım var.İki artislik yapacaktım baktım eğitim tarihi konusu çok uzun. Sonra yaparım artık.