Yalan, çünkü Yüksek Hakem Kurulu denen bir kurum var.Yüksek Hakem Kurulu, Kenan Evren’in ve 12 Eylü’lü tezgahlayanların, Türkiye’de işçi hakları ve sendikacılığı bitirdikleri noktadır.Bu kurum Uzlaştırma Kurulu adı altında devam ettirilecek.Kurulun verdiği tüm kararlar kesin.8 üyesinden ikisi işçi sendikalarından, altısı hükümet ve işveren kanadından.12 Eylül’den bu yana tüm siyasi partiler ve liderleri, demokrasi ve insan hakları konusunda mangalda kül bırakmamış, ancak hiç birisi de bu antidemokratik kuruma dokunmayı aklından bile geçirmemiştir.Şu anki partiler de bu durumu değiştirmek niyetinde değildir.İşçilere ve kamu çalışanlarına dünya üzerindeki verilebilecek en ileri haklar verilse bile, bu pratikte anlamsızdır. Çünkü bu kurul toplu sözleşme ve grev haklarının kullanılmasında son söz sahibidir.Her türlü toplu sözleşme uyuşmazlığında son sözü söyleme, grev erteleme ve yasaklama yetkisine sahiptir.İnsanlara kullanamayacakları hakları vermek, onları kandırmak, aşağılamak ve onlarla alay etmektir.
yorumlar
aynen katılıyorum kardeşim.lafzı varruhu yok.iş kanunumuz da işçi lehine kurulmuşvelev ki işveren de muzdarip olsun işçi dediyorsa devlet…bu işler böyle…
kamu çalışanlarının demokratik haklarının kullanılabileceği ihtimalini değerlendirmek bile süpermencilik oynamaya çalışmaktır.neden?kamu çalışanları mevcut hükümetlerin en güzel kozudur. hükümet ilkin kamusal anlamda yapılanır. bir diğer hikümet geldiğinde ilk yapacağı bu yapılanmayı ber-taraf etmektir.bakınız seçime yaklaşırken ne diyorlar.şu kadar öğretmen şu kadar polis alacağız.senelerce atanamayanlar atanacaklar ve atanamamanın verdiği acı yerini derin-sahte mutluluğa bırakacak.bu ülkede 1000 nüfuslu belde belediyesinde 300 işçi-memur çalıştığı düşünülünce tüm ülkenin işsizlik problemi tüm nüfusun kamuda işçi ve memur olarak atanmasıyla çözülebileceği bile düşünülebilir ve ben buna şaşırmam.amma velakin…işçi hakları ile ilgili içtihati ve kanunsal boyutta oynamaların gözükmesi desırf işverenlerin belli bir terbiyede tutulması amacı güdülmesinden ileri gelir.kanun var amma tüzüklerle yönetilen bir ülkeyse Türkiye.hükümeti de tüzüklerin efendisidir.köylüsü hormonların kölesidir.işçisi asgarinin etiketidir.işvereni tasfiyeden tecellidir.doktorun eczanın dili kesilmelidir.bilime vizeyi cumhurun başkanı vermelidir.ilim eksik dozda verilirse etkisini göstermeyecektir.en nihayetiyazı sahibesihassasiyet sahibisiberorionbu anayasa değişmelidir.nedeni önemli değildir.sonucu da…kervan yolda düzülür.hasta yatakta sikilir.
Ne dogri ki ,bu yalan olsun!Laf üretiriz anca,bir da bok deişmez.