Fotoğraftaki elmas gerdanlık ihtilal sırasında giyotinle idam edilen Marie Antoinette’nin sonunu hazırlayan olayları pekiştiren skandallardan birine konu olmuştur.Kontes Jeanne Saint-Rémy de Valois kendisi için para edinmek ugruna Kardinal Louis’nin başbakan olma isteğini kullanarak onu kandırır, kardinali kraliçenin arkadaşıyım diye kandırır ve kendisi için bu gerdanlığı yapan kraliyet kuyumcusunu geri çeviren Marie Antoinette’nin aslında bu mücevheri istedigini ama söylemedigini belirtir. Kaynaklara göre kraliçe aslında kuyumcudan bu gerdanlığı kabul etmemiş hatta onu gereksiz masraftan dolayı azarlamıştır.Başbakan olma heveslisi kardinal kraliçenin gözüne girmek için kuyumcudan yaklaşık 500 kilo altına eşdeğer kıymetteki gerdanlığı taksitle anlaşarak alır ve kraliçeye iletmesi için kontese verir, hatta bu hizmetinden dolayı ona para da verir.Bir süre sonra ortada ne para ne de gerdanlık vardır ve bu kuyumcuya ödeme günü gelimce ortaya çıkar, kontesin eşi gerdanlığı alıp kayıplara karışmıştır.Yapılan tutuklamalar sonucu kardinal aklandı, kontes ise hem fahişe olarak damgalandı hem de fahişe hapishanesine atıldı.Zaten ihtilale yaklaşmış halk nazarında Marie Antoinette her ne kadar suçsuz olsa da iyice göze batmaya başlamıştır.Bu gerdanlık olayı ciddi krize neden olmuştur.

1905 yılında Güney Afrika’da bulunan Cullinanadındaki bu elmas . 3106 kırattır.105 parçaya bölünen bu elmastan çıkarılan 530.2 kırat olan en büyüğünün adı Afrika Yıldızı’dır, diğer büyük parçanın adı ise Cullinan 2’dir. Bu iki büyük parça elmas İngiliz Kraliyet tacında yer almakta.`HMS Opal` adlı gemi 12 Ocak 1918 tarihinde battı ve 188 kişinin ölümüne sebep oldu.Parmağında bir alyans taşıyan Stanley adlı makine dairesi işçisinin alyansında şu yazı vardı:Flo’dan Stanley’e–Mart 1916.Bu faciadan doksan yıl sonra dalgıçlar tarafından bulunan bu yüzük Stanley’in yakınlarına teslim edildi, sonrasında ise deniz müzesine bağışlandı.Kuh-i Nur adıyla bilinen elmas Işık Dağı demektir ve İngiltere Krallık Hazinesi’nde yer alır. Hindistan’da bulunan elmas 1738 tarihinde Nadir Şah Afşar’a Hindistan seferi sırasında Derya-yı Nûr (Nur Denizi) elması ile birlikte elde ettiği elmas sonradan el değiştirerek İngiltere’ye geçmiştir.İlk sahibi Malwa’lı Rajah olan elmas için çok mücadeleler yapıldı, bu elmasa sahip olanın dünyaya hükmedecegine inanışın oldugu da varsayılırsa olanları tahmin etmek güç değil.Hindistan seferine çıkan Nadir Şah, İmparator Muhammed Şah’ın bu elması başındaki türbanın içinde sakladıgını öğrenir ve kurnaz bir plan yapar.İmparatora türbanları değiştirmelerini teklif eder, bu türban değiştirme dostluğu simgeleyen bir ayindir ve çok önemlidir (Nadir Şah tarafından uydurulan bir oyun) imparator Şah’ı rededemez ve türbanını verir böylece elmas artık Nadir Şah’a geçer. Zmanla İngilizlere geçen bu elmas İngiltere’ye ilk gittiginde eski parlaklıgını kaybetmiştir. Bunun üzerine parlaklıgına kavuşması için küçültülür,1853 yılında herkes Kraliçe Victoria’nın bu elmasın lanetinden korkup korkmadıgını merak ediyordu, kraliçe korkmadıgını göstermek için taşı süs taçlarından birine monte ettirir.

hope
hope

Hope (umut) Pırlantası‘nın hikayesidaha da ilginçtir. Sahipleri arasında Marie Antoinette’nin de bulundugu ve lanetli olduguna inanılan bu muhteşem gerdanlığı kesen adam pırlantanın oğlu tarafından çalındıgını öğrenip kahrından ölmüştür ve babasının ölümüne sebep oldugu için oğlu da intihar etmiştir.Daha sonraki yıllarda Cartier tarafından Evalyn Walsh McLean’a satılan mücevher kadının aile fertlerinin ardarda ölmesi ile gündeme gelir. 44.5 olan bu pırlanta 1958 de Smithsonian Müzesi’ne hediye edilir.