Ispanyol ressam Juan Miro‘nun surrealist tarzini olusturan temel oge, ic yasantisina dair duygularini, ozgurce ve kaygilardan uzak bir betimleme ile yansitmasidir. Cagdasi bir cok sanatci gibi renkli ve hareketli bir hayati tercih etmeyen Juan Miro, yasamini genc yasta evlendigi karisi ve birlikteliklerinin meyvesi olan kizi ile gecirmeyi yeglemistir. Cok okuyan, cok dusunen, ice donuk bir kisilige sahiptir.Babasinin, agir bir hastalik gecirmesinden sonra iyilesmek icin aldigi Barcelona yakinlarindaki cifliginde, Montroig’da, bir sure kalan sanatcinin, sanat ve kendi icsel yasantisinda onemli bir evre baslamistir. Miro buradaki yasantisinda dogadaki mistik olusum uzerine dusunmus ve algi kapilarini sonuna dek acmayi basarmistir. Dogadaki herseyi yeni bir gozle gormeye baslayan sanatci, yaptigi calismalarinda dogaya olan duyarliligini ve ciflik yasantisini da yansitmistir. Buna bagli olarak yaptigi calismalarda halk sanatinin etkileri buyuk oranda goze carpmaktadir. Ona etkili gelen: topragin bereketi, dogal denge ve Akdeniz kulturlerinde bereket tanricasinin onemi ve simgelerdir. Juan Miro doganin dengesine duydugu hayranligin etkisi ile uremeye ve dolayisi ile cinsel birlesmeye varolusun temel gucu olarak bakmistir. Ureme, uretme, uretim ve uretkenligi insan yaraticiliginda en temel guc olarak benimsemesinin temel sebebi bu bakis acisidir.Sanatcinin eserlerinde, gorsel anlatimdaki ozgur ifade ve kavram niteligi kendini acikca ortaya koymaktadir. Resimlerinde izlegi dusunce tarzi, izleyicinin yorumuna aciktir; izleyici istedigi gibi hayal etmekte ozgurdur. Ona gore sanat yapiti her baktiginda izleyiciye birseyler anlatabilmelidir. Devam eden yasam, resimlerinde hikayesel kurgulara donusur.Juan Miro: “Resimlerimden herkesin kendine gore bir anlam cikartma olasiligini dislamiyorum. Bir is adaminin kendi isiyle ilgili bir yol, bir ogrencinin sorununa yanit bulabilecegimi dusunuyorum. Resmin verecegi yanitin turu cok geneldir ve her cesit alana uygulanabilir.” der.Balerina1925 yilinda yaptigi bu calismasinda Juan Miro‘nun, icsel dunyasindan cikartip yansittigi kadin formunu ve yukarida da bahsi gectigi uzere sahip oldugu cinsel tavrini estetik bir bicimde betimledigini dusunuyorum. Kullandigi mavi ve kirmizi tonlarinin dengesi ve yayilimi bende resmin gizli dunyalara acilan kapilarindan gecmis oldugum hissini uyandiriyor. Kenarlarda yayilan kirmizi ton, bu gecisin ilk basamagini olusturuyor ve resme hakim mavi tonlari hayal gucumun ve algimin genislemesine, tasip gitmesine sebep oluyor.Resmin sag tarafinda bulunan soyut figur, islenisi acisindan kavramsal bir nitelik tasiyor. Basi olusturan yuvarlak uc boyutlu cisim aldigi isik ve gomuldugu karanlikla iyi ve kotu dusunceyi simgelerken, bir yandan da dusuncenin evrenselligini anlatiyor. Karin bolgesinde bulunan kirmizi renkteki kalp formu, yasanagelen bir askin devamliligini ve cabasini simgelerken, cizgilerin soyut olarak kullanimiyla olusturulan hareket bir davet sahnesini cagristiriyor.Resmin sol tarafinda bulunan soyut figurun ise sarmal bir izlenimle sonsuzluga uzanmasi ebedi dansi, buna bagli olarak da asktan kaynaklanan ebedi coskuyu anlatiyor. Yildizlarin birlesimini andiran ve devam eden hareketin, cemberler sayesinde resmin ust tarafina dogru kuculerek azalmasi ise adeta sonsuzlugun bir simgesi. Sonsuzluga uzanan bu yildiz konvoylari resmin sol ust kosesinde acilan ve yol veren kirmizinin arasindan mavinin derinliklerine daliyor.Eserde ustaca kullanilan isik, renk ve formlarin anlatimi, Juan Miro’nun ozgurce ve kaygisizca zamana yayilisini dogrular nitelikte.Juan Miro bu resminde de tum resimlerinde oldugu gibi bir hikaye ve kavram olusturmustur. Bana gore bu hikaye sonsuz askin bir betimlemesi, kavram ise dansin erotikligi ve davetkar birlesimidir. Kendi ic dusuncesini ve felsefesini yansitan sanatcinin tavrina hayran olmamak elde degil. Juan Miro’nun izleyiciye sundugu “Balerina” resmine baktigimda gozumun onunde canlanan hikayenin, zamanla ve kendi kimligimle hic durmadan devinecegini, gelisecegini ve akmaya devam edecegini dusunuyorum. Sanatina buyuk saygi ve hayranlik duydugum Juan Miro’nun “Balerina”sinin bende uyandirdigi izlenimleri sizlere aktarmaya calistim, umarim sizlerinde hosuna gider.
yorumlar
joan miro
Juan Miro
… ellerine sağlık. ben de dün Kandinsky hakkında dokuman toplamaya başlamıştım. umarım kısa sürede yazabilirim.
miro, hoş olmuş.kırmızı hakkında yazılanlara katılmıyorum gerçi. uyuz oluyorum kırmızıya.
yazinin basindaki otoportre’deki kirmizi gomlegin bir de hikayesi var. Miro’nun kubizme ilgi duydugu siralarda yapilmis bu calismada, gomlegin sol tarafi (Miro’ya gore) geometrik figurlerle islenmis, saginda ise figuratif resme gonderme yapan isik ve golgeler kullanilmis.Barselona’daki Fundacio Miro‘da, ozellikle anarsist bir Katalan mahkumun idamdan onceki son gunlerini anlatan resimleri karsisinda iptal olmustum.
Dun aksam, Juan Miro’nun otoportresine baktigimda, isigin portre cevresinde bir hare gibi dolastigini farkettim. Ve buna bagli olarak, portre daha derin bir anlam kazaniyordu. Ressami tanidikca ifadesel anlaminda degistigini goruyorum.Balerina resmi pek fazla net cikmamis. Fakat duzeltmis oldugum ilk Juan Miro linkinde net olarak seyir edebilirsiniz.:)
Tum yorumlar icin tesekkur ederim…Kandinsky’nin “sanatta ruhsallik uzerine” adli bir kitabi var. Oradan da faydalinilabilir. Bende umarim. Kolay gelsin.
bilgisizligimdenmidir, hayal gucumun kisitliligindanmi bilmem ama gordugum kadariyla teknik anlamda oyle cokta ulasilmaz, firca ele alindiginda tuale aktarilmasi cokta zor olmayan bir calisma. Bu durumda bu sahsin zihninizde yer edinmesinde rol oynayan temel ozelligi hayal gucu olsa gerek ki anladigim kadariyla cozmussunuz adamin bilinc altini ustunu tavanini tavan arasini resmettigi seylerden yola cikarak anlatmaya calistigi meramini…e ben bu vesileyle -affiniza siginarak- sormak isterim, gecsem tualin karsisina soole sag tarafina bi kalp ciziktirsem aski, aciyi, tutkuyu vs… anlatan, sol tarafina bilinc altimdan fezaya yukselen bi agac ciziktirsem, sonaciima fırcamla sagina soluna calakalem boya attiriversem bilinc duzeyimdeki serpismeleri yansitan cinsinden, fezadan assagi sarkan ipler yapiversem bilinc altimin en dibine ineninden, bunuda ciddiye alip heyecanlanirmisiniz tual uzerindeki sacmaliklar karsisinda. yapmayin allah askina, nerde bunun orjinalligi, bu adami(sayenizde) tanima firsati buldum tesekkur ederim, elbet cahilligimdir, torpulenir zamanla lakin bana oyle geldiki juan miro’nun yada benzeri soyut islerle ugrasan adamlarin hayal gucleri, onlari bu dehsetcengiz kelime oyunlariyla yucelten sizlerinkinin yaninda halt etmis,alin elinize tualleri,tukurun, 3-5 filli boya fiskirtin bide hacet giderdinizmi alin size hezeyanli ofke patlamasinin tual uzerine barsaklarinizin derinliklerinden gelen surreal yansimasi,verin algi kapilari acilmis, 3.boyuta adim atma yolunda azimle ilerleyen tatli su entellerinin eline,onlar bir kosede sizin surreal,soyut,simgesel,kubiksel,abidik gubidiksel hayal dunyanizin yansimasi ellerinde masturbasyon cekmece,sanal burjuvazicilik oynarken,siz size duseni yapin; soguslediginiz paralari miami sahillerinde algi kapilarinizi erekte etmesi muhtemel pamela lara kanalize edin…kuskusuz birebir ortusmeye baslayacaktir dogayla, hic agzinizdan dusurmediginiz algi kapilarinizin acildigi farazi matriks deryalariniz.
birinci eserde ortada duran cin ali’ye diger eserdeki adamin baktigi gibi bak!
sen çiziktir, ben anlata anlata bitiremeyeceğim. Aç bakiim algı kapını, geliyorum.