jimi hendrix, kızılderili bir anne ve zenci bir babadan 27 kasım 1942’de seattle/washington’da dünyaya gelmiştir. elbette ki amerika gibi bir yerde hem zenci hem de kızılderili kanı taşımak ve yaklaşık olarak 1955’li yıllarda ön-gençlik dönemlerini geçirmenin ne demek olduğunu anlamak için dönemin siyasi ve amerika’nın sosyal yapısının da bilinmesinde fayda vardır ancak bu yazı bu konunun sınırlarını aşacağı için kısaca özetle: halen bazı amerikan eyaletlerinde resmi ve bütün eyaletlerde gayr-ı resmi bir şekilde sistematik olarak devam ettirilen ırkçı politikaların dorukta olduğu yıllardır jimi hendrix’in ya da asıl adıyla johnny allen hendrix’in kişiliğinin oluşması.
müzikal olarak kendisini etkileyen önemli şahsiyetler arasında blues [özellikle delta blues] b.b. king, albert king, buddy guy, t-bone walker, robert johnson ve muddy waters gibi üstadlarının yer alışında da aslında bu tepkiyi göz ardı etmek mümkün değil. ancak özellikle bir de elbette ki ayinlerine devam ettiği baptist kilisesinden yaramazlık yaptığı ve uyum sağlayamadığı için kovuluşu… jimi hendrix’in küçüklüğünden beri gitar çaldığı hakkında bilgiler mevcutsa da aslında ilk olarak 15 yaşında gitar çalmaya başlamıştır. ancak anne ve babasının kültürünün belki de en önemli öğelerinden olan müzik jimi hendrix için kaçınılmazdı. babasının kaşık ve tarak ile tuttuğu melodileri dikkatli bir şekilde dinliyordu jimi …
jimi hendrix, bir süre orduda 101. airborne division paraşüt birliğinde de görev almış, ancak sakatlanması neticesinde askerliği bırakıp tekrar müzik yaşamına dönmüştür. sivil hayata geri dönen jimi hendrix “jimmy james” adıyla çeşitli gece klüplerinde çalmaya başlamıştır. bu arada “jimmy james and the blue flames” adlı ilk grubunu da kurmuştur hendrix.1960’ların başında little richard, the isley brothers ve king curtis gibi dönemin ünlü r&b/soul şarkıcılarının arkasında gitar çalan hendrix, yeteneğinin fark edilmesinin akabinde aldığı fazla ilgi çalıştığı kişileri rahatsız etmiş ve kendisiyle çalışmamaya başlamışlardır. daha sonraları, new york gecelerine takılmaya başlayan hendrix; buradaki bir gece kulübünde, hayatını değiştirecek adam olan chas chandler ile tanışmıştır. ingiliz müzik ortamlarının en hatırı sayılır isimlerinden biri olan chandler – “animals” grubunun bas gitarcısı – hendrix’in müziğini çok beğenmiş ve onu kendisiyle birlikte londra’ya gelmesi konusunda ikna etmeyi başarmıştır.
hendrix londra’ya gelişinin sekizinci gününde eric clapton ile tanışmak üzere `chas chandler` ile beraber eric clapton’ın gitaristi olduğu “cream” adlı grubun konserine gitmeleriyle jimi hendrix için başka bir dönemecin sinyalleri başlar. cream o yıllarda ingiltere’nin “beatles” ile beraber en çok sevilen grubudur ve yine aynı günlerde eric clapton hayranları gitar çalmaktaki ustalığı nedeniyle londra’da duvarlara “clapton is god” şeklinde yazılar yazmaktadır. konser öncesi jimi hendrix’i eric clapton ile tanıştıran chas chandler, eric clapton’dan hendrix’e konserde ufak bir parça çaldırmasını rica eder. hiç tanımadığı 24 yaşında bir zencinin konserinde gitar çalması fikri hoşuna gitmese de eric clapton arkadaşı olan chas chandler’ı kırmaz ve ricasını kabul eder. hendrix eline gitarı alıp da çalmaya başladığında hem dinleyiciler, hem de “cream” grubunun üyeleri aldıkları ayar karşısında feci halde afallamışlardır. konseri dinleyen jeff beck’de “hendrix londra’ya gelişinin sekizinci gününde tanrı [eric clapton’ı kastediyor] ile tanıştı ve ondan bile iyi olduğunu gösterdi” şeklide sözler söyleyerek hayretini dile getirmiştir.
hemen akabinde takvimler 1966 yılını gösterdiğinde gitarda jimi hendrix; bas gitarda noel redding, davulda mitch mitchell ile birlikte “jimi hendrix experience” isimli yepyeni bir projeye imza atan jimi hendrix, chandler’ın da desteğiyle londra’da kısa bir sürede büyük bir üne kavuşmuştur. aslında chandler; hendrix’in solo kariyerine başlaması için her şey hazır olmasına rağmen, zenci olmasının bu dehanın rock müzisyeni olarak amerika’da kariyerini kısıtlayacağını düşünmüş ve hendrix’i londra’ya taşınmaya ve solo kariyerine orada başlamaya ikna etmiştir. jimi hendrix’in ilk solo çalışması olan “hey joe” da bu sıralarda piyasalarda büyük bir sarsıntıya sebep olmuştur. ilgiltere’de elde edilen bu büyük başarının ardından da “purple haze” ve “the wind cries mary” gibi şahane single’larla başarısını ikiye katlamıştır. işte 1966 eylül ayında chas chandler ile beraber londra’ya gelen jimi hendrix, birbirini izleyen enteresan rastlantılar sonucunda sekiz gün gibi inanılması güç bir sürede ingiltere’nin en sevilen rockstar’ı haline gelmiştir. hemen ardından woodstock festivali gelecek ve jimi amerika’yı fethedecektir.
ع ©