Aptallığımın ayak izlerini, korkak adımlarınla izle…Korktular beni tanıyanlar.Kaçtılar artıklarıma muhtaçlar…Gölgem doğdu.İnsanlığım kahroldu…Karanlığı sağır etti.Suskunluğum…Dost postuna bürünmüş maskelerimi…Kendimden defalarca gittim.Yolun sonu sendin.Yolumu kaybettim.Kendime geldim…Düşlerim ağırdı.Şeytanlar ve meleklerSuçsuz hamaldıTaşınmaz günahım TanrıyaCehennemde seni yarattım kendime………………………………………….Hikayem yeni başladı, yok olurken. Dinle gözlerimi dudaklarım kanarken. Bu isyan benim kendimde senim. Suskunluğunda aşıktım sana; korkak bakışların ruhuma heba. Tırmalar beni kusursuz dizeler. Nevri isyan var şehrimin arka sokaklarında. Şairliğinle dalga geçer bu naçizane ve virane yoksulluğum.Ey aptal aşık yanım başın sağ olmasın .Kes kelleniKes diliniKes eliniGirişimimdeki müfredata uygun düşmeyen, düşüncesiz kelimelerim ezikliğime ziyan olsun.Şimdi sen pamuk uykularından uyan prensesAlçalmış insanları sevme sakınOnlar irtibatı çoktan kaybetmişler.Yunus ağlarKalbi çöpümle dolarKaranlığıma küfretGüneşim kanasınMastürbasyon el çelişkilerinde…Düzgün yazmak hiç harcım olmadı. Çocukluğumu köşe başlarında satarken… Herkesin kafası bir milyon anlamak için o kafayı yakalamak lazım yoksa okunmaz mektuplar yoksa girilmez ortamlar.Ciğerim ne zaman parçalanır kaç kovada boğulurum ya da duman hezeyanı boşa dinleyiş…Korkular acımasızca bilinçaltı kefenine gömüldü. Bir gün diyorum bir gün dinlersen kendini ; korktuğun şeyin yalnızca kendin olacağını fark edeceksin.