evet bu da oldu. bulvar tv kanallarımızdan bir tanesinin sabah programına mail atarak katılacak kişiler arasından biri ücretsiz tüp bebek sahibi olabiliyor.çocuk: anneee beni de leylekler mi getirdi?anne: hayır evladım seni bir televizyon programından kazandık..
yorumlar
insanları sömüren vahşi hekimlere ve hastanelere tenezzül etmesin bu insanlar. kimsesiz çocuklara anne, baba olsunlar.
Ya evet nedir bu çocuğum yok diye ağlayan zırlayan kadınlar ve bu kadının çocuğu olmuyor düşüncesiyle eşlerini terk eden erkekler…?Hatta kendi gözlerimle görmüşlüğüm var,çocuğu yok diye kendi sinirinden sokakta gördüğü çocuğu dövmeye çalışan ve kendi arkadaşları doğum yapınca bütün ilişkisini kesen bir bayanı. Bu insanlar bu kadar muhtaç mı bacak kadar bir sıpaya da böyle davranıyorlar.Çocukları olmadı diye mutlu olamıyorlarsa eğer ölsünler yani,zaten böyle yaşamak yarı ölü olmaktır benim düşünceme göre…Ülkedeki bütün kısır anne-babalar evlat edinmeye kalksa, Türkiye’deki sıcak bir yuvaya muhtaç olan kimsesiz çocuk sayısında bir hayli azalma olurdu.
İnsanların hayatı kolaylaştırma çabalarına neden karşısınız?anlamak mümkün değil…Yaradılışın hangi teknolojinin ya da hangi kozmik gücün sonucu olduğu önemli mi? Önemli olan sizin ona ne kattığınızdır…
Efenim Koza; Biz de yaratılışı sorguluyoruz. Fena mı? Neden illa kendi yaratımımız olmalı? Çocuk bir mal mı? Nesne mi? Sahi çocuk nedir?Eğer mal ise, kendi malına sahip olmak anlamlı. Ama kendin yapamıyorsan başkalarının yaptığı malı neden almıyorsun? Birileri doğurmak için herşeyi yapıyor, birileri doğurup sokağa atıyor. Belki de ilahi adalet budur. Kimi doğuramayanlar, doğmuş olanları alsın diye!!!Son cümlem de çok romantik oldu ama, neysee
son cümlen olaya damgasını vurmuş kanımca
Nevdalist ve kopanisti; İyi yürekli insanlar!Sizin söylediğiniz “başkalarının çocuğu “ neden başkalarının çocuğuna sahip olayım...Genlerinin ,özelliğini bilmediğim,hangi yapı taşlarından ibaret olduğunu kestiremediğim bir çocuğa nasıl sahip olunabilir?…Güzel ve zeki bir anne babadan olan canlı benim için evladır…Bunun için “insan haraları” bile kurulmuş tarih boyunca…Ben neden “şansa” bırakayaım…
hayat sürprizlerle doludur koza68,bu sürprizleri güzel ve zeki anne-babalar da yaratabilir.
sürpriz demiyelim de “risk” diyelim…Söylemek istediğim; Anne ve baba adayı,birbirlerinin biyolojik ve fiziksel yapılarını iyi tanıdıklarına inanıyorlarsa evrenin ve tanrının gözleri önünde kendi embriyonlarından çocuk yapma haklarını sonuna kadar kullanmalıdırlar…İnsana ait bu serüveni yaşamak ve en iyi şekilde programlamak,her yetişkinin hakkıdır…
insanlar diledikleri gibi çocuk sahibi olabilirler, nasıl istiyorlarsa öyle…riske girilirse sonundaki sürpriz kabul edilmeli,her çocuğun babası Sakıp, annesi Güler olamıyor.sürpriz de burada.
sakıp ve güler’e yüklediğiniz anlama bağlı !!!…Elbette ki,zekamızın derecesini,fiziksel görünüşümüzü,eğilimlerimizi biz seçemiyoruz…Yazgımızı belirleme de ikinci bir husus;Ana ve babalarımız…Onları da özgürce seçemiyoruz…Seçebileceğimiz tek şey var…Yaşamı planlamak ve ondan vazgeçmemek…
Annenin annelik içgüdüsü taşıyarak doğurduğu bi çocukla hazır kek gibi sahip olunan bi çocuk arasındaki farkı düşünmek bile yersiz. Kendi soylarını devam ettirmek için her yolu deneyen ailelere hak vermemek elde değil. Düşünsenize, sevdiniz hayatınızı birleştirdiğiniz eşinizle bir çocuk yaparak onu büyütmek…
Atilla Atalay – Kişi Başına bir YalnızBoş Lakırdılar – Medya Yuva Yapmış Söğüt Dalına…-Uzatmadan anlat baba, yani sonuç olarak beni medya mı yaptı? Eğer öyleyse babam olan kanalın adını bilmek en doğal hakkım. Yoksa… Yoksa o kanal artık yayın hayatından değil mi?-Yok yavrum, yaşıyor. Fekat annen, biz evlendikten sonra başka bir yarışmaya kaçtı. Ben de gidip medyaya “Yuvam dağıldı” dedim. Bir yetkili “Biz senin yuvanı yeniden yaparız” merak etme dedi. O vakitler medya yarışmalarla yuva kuruyor, magazin programlarıyla yuva dağıtıyordu. Ve daha sonra Sinan Çetin ve Kaya Çilingiroğlu’ na yaptırdığı programlarla dağılan yuvaları tekrar toplattırıyordu.