1-Atatürk “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz”dir. İleri!” dediği halde, TürkOrdusu niçin Ege”ye gitti?2-Atatürk Ağustos ayında niçin paltoyla dolaşıyordu?İkinci bölüm sorular:3-Türkiye”nin İngilizce tam karşılığı gerçekten Turkey(hindi) mi?4-“Ortadoğu” diye bir bölge var mı?hulki kendine 4 soru sormus sonra yanıtlamıs ..cok güldüm yaw…sonunda olayı emperyalizme falan bağlamış ..
İkinci soru ise, “Ağustos ayında Atatürk”ün niçin palto giydiği” idi.Yılın en sıcak ayında Büyük Taarruz”u gerçekleştiren Mustafa Kemal, şubatayı gibi paltoyla dolaşıyor ama bunu kendimize hiç sormuyorduk.Bu yıl 25 Ağustos”ta “Türkiye İttifakı” çerçevesinde gittiğimKocatepe”de gerçeği yaşadım. Cevap çok basitti!Yılın en sıcak ayında bile Kocatepe, soğuktu. Gündüz de soğuk, harekâtınbaşladığı sabah vakti de.valla sorsak bile soğuktur herhalde diye dusunurduk gidip afyonda test yapmaya gerek yok paltoyu giydi cunku soguk vardı mantıklı gene bu cıkarımı .. ama kardeşim nasıl olduda dönüp dolaştırıp emperyalizme getirdin yavv..bende bu adam neden hiç konusmuyor derdim programlarında iyi ki konusmamış ..soğuğuda emperyalistler yaptı di mi? çünkü onların vantilatörleri vardı bizim yoktu tövbe tövbe … höst artık şahanda bile yok böylesi..4 sorudan cıkardıgı sonuçBakalım bu basit soruların altından neler çıkacak?” demiştim. Nelerçıktığını gördük: İçimize kadar, beynimize kadar işlemiş sömürgecilik!..En basit soruların altından dahi neler çıkıyor değil mi?..(Bu arada, soruların yanıtını bana gönderin, demediğim halde, pek çokokuyucum uğraşıp cevap yollamış. Sonuç nedir, derseniz; yaklaşık yüzde 10oranında doğru cevap vardı. Hepinizin ilgisine teşekkür ediyorum.)HULKİ CEVİZOĞLU / YENİ ÇAĞyazının tamamı için http://www.teoriler.com/?q=node/631
yorumlar
Palto konusuna takılıp, yazının genelini anlamamışsınız sanırım. Ben üç beş şey öğrendim yazı sayesinde, halimden memnunum.İlk olarak şu Turkey meselesine değinmek istiyorum. Ezelden beri gıcığım zaten hindi olayına. Eğer yazıda bahsedildiği gibi aşağılamak için bize bu adı uygun görmüşse burnu büyük İngilizler, kendilerini şiddetle kınıyor ve ilkokul çocuğu gibi davrandıkları için topunu 23 Nisan Çocuk Bayramımıza davet ediyorum. Uzun bir süre, bulunduğum çok uluslu ortamlarda, ısrarla Türkiye demiştim ülkemizden bahsederken, adreslere de kocaman harflerle Türkiye yazmıştım ancak tüm gavur dostlarım adres hanesine Turkey yazarak mektuplarını bana yolladı, çatır çatır da elime ulaştı. Taşıma suyla değirmen dönmez nitekim. Aferin Etyopya’ya.Ege’ye, Ata’nın özellikle Akdeniz dediğini ilk defa okuyorum. Meğer bilmeden Egeliyim diyerek Ata’nın haklı duruşuna saygısızlık ediyormuşum. İş işten geçti tabii artık, şimdi “Akdeniz ulan!” desek neye yarar? Hiçbir değerimize sahip çıkamadığımız gibi hazırdan yemeyi de severiz. Ege demişler biz de alıp kullanıvermişiz işte. Zaten Yunanistan ile sonsuza dek düşman kalamayız ya. Yok, vaz geçtim, kalırız. Anneannem nefret ederdi onlardan, Ege’de Kurtuluş Savaşını yaşamış kadın, hakkı var. Bu nefrete rağmen gariptir ki, denize dökülmekten kurtulan bir yunan askerini de uzun süre evlerinde saklamışlar (Bu nasıl çelişkidir annane?), civarda buldukları yunan askerlerinin boynunu kör bıçakla kesiyormuş bizim hemşehriler o zamanlar. Laf aramızda ben severim Yunan halkını, bize benziyorlar diye mi acaba? Bilmem ki.AB beni bağlamaz, ancak sağa sola asılan, hatta asılması zorunlu kılınan Atatürk resimlerine ben de gıcığım, tümü gösterişten ibaret. Hulki bey burada çuvallamış. Maalesef Atatürk, kasıtlı olarak sembolleştirilmiş ve adına kıytırık törenler düzenlenmiştir ki çaktırmadan devrimleri hiçe sayılabilsin. Gurur duyulası 23 Nisan Çocuk Bayramımız bizim bidillaklar için ne ifade ediyor merak ediyorum. Benim için kostümlerle stadın ortasında saatlerce ayakta durup, anlamadığım konuşmaları dinlemekti. Ne bayram ama! Eğer Atatürk’ün ülkemizin ne hale geldiğini görme şansı olsaydı, eminim düzenlediğimiz kıçı kırık ve hatta osuruktan teyyare törenleriimizi kaldırır, resimlerini de bizzat kendisi duvarlardan indirirdi. Bu konu üzerinde daha önce hafifte konuşmuştuk, üşenmeyeyim de linkini vereyim. Şöyle buyurun. (Ara sitem: Vay be, ne günlermiş. Umudumu yitirmedim, hafif.org yine canlanacak.)İşin özü, bence siz kasıtlı olarak Hulki beyi anlamak istemiyorsunuz. Ahım şahım bir yazı olmayabilir ancak -yazısında da belirttiği gibi- zaten amacı, basit soruların cevaplarında bile karşımıza çıkan emperyalizmi göstermekmiş. Palto hariç göstermiş de, üstelik sizden çok daha özenli ve anlaşılır bir dille yazmış. İşte bu nedenle kendisini kınamıyorum.Aferin Hulki. Sen otur çocum, 2.
vardır çünkü vs vs diye uzunca bir yazı yazmak istemiyorum.Yazdıklarınıza tamamiyle katılıyorum özensiz olduğum konusunda da haklısınız ama her şeye rağmen bu yazı çok komik geldi bana, aradaki bağlantıyı çözemedim ve bunu kasıtlı olarak yapmadım . Bu adamlar bizi eziyorlar buyrunuz kanıtları palto ortadoğu kelimesinin kökeni ve Atatürk neden akdeniz dedi verilmesi gereken onca örnek varken niye bunlar verilmiş.”Ortadoğu bölgesi, Türkiye”ye göre Ortadoğu değil. Bu da, İngilizler”inkendi bulundukları bölgeden dünyayı tanımlamalarına dayanıyor. Oradanbakınca, söz konusu bölge doğunun ortası yani ortadoğu; daha uzağı, dahadoğusu ise Uzakdoğu!..”ee şimdi biz ortadoğuya ortadoğu demeyelim mi Türkiye ye göre ortada değil diye ? hulki devrim tarihi dersinde…– Hulki ne konusuyosunuz orda?– Hocam şey ..– Ne konusuyonuz bizede anlatında bizde bilelim.– Hocam Atatürk’ün Kocatepede ağustos ayında paltoyla çektirdiği bir resim var.– ee– Acaba neden palto giymiş ağutos ayında ? Onu sordum arkadaşa.–Çık dışarı Hulki mümkünse liseyi dışardan bitir.not: noktalama işaretleri ve yazım hatalarım için lütfen beni uyarmayın çünkü dikkat etmiyorum. ÖZELLİKLE Ahh bu yeni hafifçiler hiç birşeye dikkat etmiyolar türünden birşey yazmayın.Üslübuma gelince değiştirmek niyetinde değilim.Bu notu ukalalık olsun diye de yazmadım .
Verebileceği onca örnek varken neden bunları vermiş tekrar açıklamaya çalışayım, yok yahu ben niye uğraşıyorum ki, onun cümlelerini alıp şuraya copy-paste yapayım: “Bakalım bu basit soruların altından neler çıkacak? demiştim. Neler çıktığını gördük: İçimize kadar, beynimize kadar işlemiş sömürgecilik!..En basit soruların altından dahi neler çıkıyor değil mi?” Yani amaç, bu kadar basit soruların altında dahi bu sonucu çıkarabilmek. Başarılı mıdır tartışılır, ancak örnekler özellikle basitinden seçilmiş.Noktalama işaretleri ve yazım hataları konusunda fikrimi beyan edeyim mikrofonu kapmışken. Muhtemelen yazdığınız şeyler okunsun, üzerinde konuşulsun istiyorsunuzdur. E, bizim de sizi keyifle okuyup anlayabilmemiz için o küçük ama görevi büyük işaretlere ihtiyacımız oluyor. Yok ama bu bir bilinç akışı derseniz, noktalama kullanmamayı kendinize tarz belirlerseniz, biz de nefes almadan okur, bi’ çırpıda bitiririz yazdıklarınızı. Ancak öyle sürükleyici yazmak da her babayiğidin harcı değildir hani. Yeniler şunu yapmıyor etmiyor teranesine girmeyi hiç düşünmedim, üslubunuza da karışan eden yok. Burası görüldüğü üzere herkese açık, o kural bu mural, tanım olsun, canım olsun da denmiyor. Sizden beklenen tek şey özen göstermeniz. Yazmaktaki asıl amaç okuyuca ulaşmaktır, e peki o zaman okuyucuya eziyet çektirmek niye? “Ben kendim yazar kendim okurum, benden size ne?” demek istediğinizi de sanmıyorum. Bir hafif okuyucusu olarak daha özenli yazmanızı rica ediyorum. Güzelim Türkçemizi gerektiği gibi kullanmamak konusundaki bu ısrarınız niye?Ne kadar mülayim ahkamlar kesiyorum bilmem farkında mısınız ama biz bu dilbilgisi tartışmalarında vakt-i zamanında kah dayak attık, kah dayak yedik, yeri geldi maymun edildik. Artık bir yazıp üç düşünüyorum. Olması gereken de bu zira.Neyse, iyi oldu yine de. Sayenizde eskileri kurcalayıp okudum bütün gün, hafif aşkım depreşti. Okunmak istiyorsak okunabilir birşeyler yazmalıyız. Hatamız elbette hepimizin var, misal baby700 bey bi’ gelse beni de iki dakikada tefe koyar. Gocunmayalım, eleştirileri yapıcı ele alalım.
Yatmadan son bir kez hafife bakayım dedim.Aslında sözüm size değildi. Muhtemelen sert eleştirilerin geleceğini bildiğim için böyle birşey yaptım.Yazdığınız ahkam o kadar mülayim olmuş ki size sataşmak mümnkün bile değil sanırım ilk defa ikna oldum ve emin olun bundan sonra elimden geldiğince dikkat etmeye calışacağım. Bu tip eleştirilere kızmamın nedeni ise konunun arada kaynıyor olması. örnek vermek gerekirse hafif de basıma gelen bir olay , bundan once bildirgeçten atılmama neden olan olaylar dizisi şeklinde iki ornek verebilirim.O öyle yazılmaz böyle yazılır aman seviyemiz düşecek noluyor bu sitede bi’ yetkili yok mu ? atın bu adamı burdan tarzındaki eleştiriler yüzünden küfür eder duruma geldim ve itiraf ediyorum bilinçli olarak insanları sinir etmek için uraştım . Taa ki bugüne kadar bundan sonra daha dikkatli olamaya calışıcagım..saat de aldı başını gidiyor 3:50 neyse yatayım artık . haa bu arada gene kaynadı konu . Hulki ye donücek olursak cok güldüm ben yazısına sadece bu.
pilli den para kazanmak amacli yazdiysan sana yuh bunlarin dogruluguna olanak vermiyorsan da sana tuu